Mahkemece; 15/02/2012-14/02/2013 dönemine ait aylık kira bedelinin tespitine ilişkin karar henüz kesinleşmeden 18/01/2013 tarihinde başlatılan icra takibine dayalı olarak açılan itirazın kaldırılması davasında 15/02/2012-14/02/2013 dönemini kapsayan istemin reddine karar verilmesi gerektiği; öte yandan davalılar vekilince davanın reddi ile asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı da talep edildiğine göre mahkemece icra inkar tazminatı istemine yönelik olumlu-olumsuz karar verilmemesi dava kısmen kabul edildiğine göre, davalılar yararına reddedilen kısma yönelik vekalet ücretine de karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davacının itirazın kaldırılması talebi, kabul edilenler dışında kalan ayların kiralarına ilişkin olup itirazın bu aylar yönünden kaldırılması gerekirken 9 aylık kira alacağı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
01/02/2013 tarihinde başlayan döneme ilişkin kira sözleşmesinde bir artış şartı bulunmadığı; bu durumda 01/02/2014 yılında başlayan dönem için kira bedelinin davalının kabulü doğrultusunda aylık kira bedelenin 507 TL olarak kabulünün gerekeceği; kabul edilen bu bedel üzerinden kira parası da süresinde ödendiğine göre temerrüt olgusunun gerçekleşmediği; bu nedenle davanın reddine karar vermek gerektiği-
Her ne kadar yargılama sırasında davalı tarafça takip konusu kira sözleşmesinin feshedildiği iddia edilmişse de, davalı/kiracının icra takibine vaki itirazında ileri sürdüğü sebeplerle bağlı olup itirazlarını sonradan değiştiremeyeceği ve genişletemeyeceği-
Kiraya verenin aidat bedellerini isteyebilmesi için önce site yönetimine ödemesi daha sonra kiracılara rücü etmesinin gerektiği; bu nedenle 1.917.17 TL nin site yönetimine davacı tarafından ödendiği kanıtlanamadığından itirazın 2.000 TL üzerinden kaldırılması ve bu bedel üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Kesinleşen icra takibi sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkin davada; davalı borçlu davacının sıfatına karşı çıkmadığına, Pendik İşbankası Şube Müdürlüğünden gelen ve davacı malik adına açılan müşteri hesap ekstrelerine göre sözleşme başlangıcından bu yana davalı borçlu tarafından, kira bedellerinin ay açıklaması yapılarak ödendiğinin anlaşılmasına göre malik olan davacı alacaklının icra takibi yapıp, İcra Mahkemesinde tahliye davası açmasında bir usulsüzlük bulunmadığından, mahkemece işin esasının incelenerek sonucu göre bir karar verilmesi gerektiği-
Kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin davada; mahkemece yapılan yargılama sonucunda mevcut icra dosyası varken yeniden alacak davası açılmasının hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı kiralayanın ilamsız icra takibi yaparak alacağını bu yolla tahsil etme imkanının bulunması, alacağının tahsili için genel mahkemede dava açmasına engel teşkil etmeyeceği; öte yandan incelenen icra dosyası içeriğine göre de davacı tarafından icra takibine konu edilen alacağın itiraza uğradığı ve tahsil edilemediği; o halde yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru görülmediği-
Kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın kaldırılmasına ilişkin davada; mahkemece kiralananın takip tarihinden önce tahliye edildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de borçlunun itiraz dilekçesinde ileri sürmediği hususların mahkemece dikkate alınamayacağı; kiralananın fiilen boşaltılması maddi bir olgu ise de; sözleşmenin hukuken sona erdiği ve feshin hukuki sonuçlarını doğurduğundan sözedebilmek için kiralananın yasal olarak tesliminin gerektiği; davalı borçlunun anahtar teslimini İ.İ.K.'nun 269/c maddesi anlamında bir belge ile kanıtlayamadığı; mahkemece işin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davalı-borçlu vekilinin hem takibe itirazında hemde yargılama sırasında, kira sözleşmesi gereğince dava konusu hastane vasıflı mecurun hastane ruhsatnamesinin davalı tarafından 2011 yılının Nisan ayında "...... Hastaneleri Sağlık Yatırım AŞ." unvanlı müstakil bir tüzel kişiliğe devredildiğini, bu nedenle davada davalının taraf sıfatı bulunmadığını belirttiği, bu durumda mahkemece taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Talep edilen faiz alacağına ilişkin olarak reddedilen kısım üzerinden davalı yararına icra tazminatına kara verilemeyeceği-