"Gecikme faizi" gibi alacağın eklentilerinin temerrüde esas teşkil etmeyeceği (ve tahliye kararı verilmesine neden olmayacağı)–
Kira sözleşmesinde, "kira artışının her yıl Devlet İstatistik Enstitüsü'nün veya İTO'nun belirleyeceği TÜFE oranında yapılacağı"na ilişkin koşulun geçerli olup, tarafları bağlayacağı (Not: 6098 sayılı yeni TBK.'nun 344. maddesinde "tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmalarının, bir önceki kira yılında 'üretici fiyat endekslerindeki' artış oranını geçmemek koşuluyla geçerli olacağı" öngörülmüş olduğundan bu içtihatlar artık önemini yitirmiştir. Ancak hemen belirtelim ki; 6353 sayılı ve 04.07.2012 tarihli "BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN"un 53. maddesi ile değiştirilen geçici madde 2'de "kiracının Türk Ticaret Kanunu'nda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu iş yeri kiralarında, 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 323, 325, 331, 340, 342, 343, 344, 346 ve 354'üncü maddeleri 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanmaz. Bu hal
Kira sözleşmesinde kira süresinin sona ermesi halinde yeni başlayacak kira döneminde, kira bedelinin, «‘EURO'daki’, ‘Dolar'daki’ artış (enflasyon) oranına göre", "kanun, tüzük ve yönetmelikler çerçevesinde artırılarak" vb. şeklindeki belirlemeler açık bir hüküm içermediğinden, yeni artırılacak kira miktarının tespitinin yargılamayı gerektireceği- (Not: 6098 sayılı yeni TBK.'nun 344. maddesinde "tarafların yenilenen kira döneminde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmalarının, bir önceki kira yılında üretici fiyat endekslerindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerli olacağı" öngörülmüştür.)
Alacaklı kiralayanın, icra mahkemesine verdiği dilekçede 'kiralayanın tahliyesi' talebi yanında, ayrıca 'takibin devamını'da istemiş olduğu gözönünde bulundurularak bu talebin 'itirazın kaldırılmasını' da kapsayacağının düşünülmesi gerekeceği–
Sözleşmede birden fazla kiralayanın bulunması ve her birine ödenecek kira parasının belirlenmiş olması halinde, kiralayanlardan her birinin kendi payı oranında takipte bulunabileceği
Kira parasını "konutta ödemeli" gönderen kiracının temerrütten kurtulacağı (ancak, kiracının kira borcundan kurtulmuş sayılabilmesi için, bu parayı PTT'den alıp, "tevdi yeri"ne yatırması gerekeceği)
İki taraflı sözleşmelerden olan kira sözleşmesi, kira süresi dolmadan kiracı tarafından tek taraflı olarak fesih edilebilir mi? Fesih halinde kiracı "dönem sonuna kadar işleyecek kira parası"ndan sorumlu olur mu?
Kira sözleşmesinde yer alan 'kiracının kiralananı müddetinden önce tahliye etmek istemesi halinde, üç ay önceden mal sahibine noter kanalı ile yazılı olarak ihbar etmekle yükümlü olduğu, kira paralarından birinin muaccel olup ödenmemesi halinde veya kiracının ihbarsız olarak kiralananı tahliye etmek istemesi halinde, üç aylık kira parası muaccel olmuş sayılır ve kira parasını defaten ödemekle yükümlüdür' şeklindeki koşulun geçerli olup tarafları bağlayacağı- (Not: 6098 sayılı yeni TBK.'nun 346. maddesi ile kira sözleşmelerine konulan 'muacceliyet kayıtları'nın geçerli olmayacağı öngörülmüştür, ancak 6353 s. ve 04.07.2012 K.'un 53. maddesi ile değiştirilen geçici madde 2' gereğince işyeri kiralarında mülga BK.'nun 8 yıl süre le uygulanacağı kabul edilmiştir)
Kira sözleşmesinde öngörülen "ödeme günü"nün değiştirilmiş olduğunun, borçlu-kiracı tarafından yazılı belge ile kanıtlanması gerekeceği
İcra mahkemesince, "itirazın kaldırılmasına" karar verilmeden, tahliyeye karar verilemeyeceği