Davalının takip dosyasında borca yaptığı itirazı yerinde görülmediğinden işin esasına girilmesi sebebiyle davacı lehine itirazın kaldırılması talep edilen asıl alacağın %40’ından (şimdi %20'den) az olmamak üzere tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davalı kira borcu bulunmadığını bildirerek itiraz ettiğinden, kira ilişkisi ve kira miktarının kesinleşmiş olduğu-
Anahtarın tevdii mahalline teslimi halinde tevdii mahalline ilişkin kararın kiralayana tebliği tarihinin tahliye tarihi sayılması gerekeceği-
Ödeme belgesinin, borcu sona erdiren belgelerden olduğundan yargılamanın her aşamasında ibraz edilebileceği-
Mahkemece, öncelikle davacıya icra takibine konu edilen alacağının mahiyetinin ne olduğunun açıklattırılması, davalının ödeme belgelerinin açıklanacak kira dönemi içinde kalacak kira borçlarına ilişkin olup olmadığı üzerinde durulması, davalının yıllık kira bedeline itirazı bulunduğundan, gerektiğinde dosya üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak, taraflar arasındaki yazılı kira sözleşmesindeki artış şartı da gözönünde bulundurularak, temerrüde esas teşkil edecek kira alacağının tespit edilmesi gerekeceği, bu hususlar üzerinde durulmadan takibe konu tüm kira alacak miktarı üzerinden takibin devamı ve tahliye kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Davalı borçlu Borçlar Kanunu’nun 85/1. maddesine göre borçlarından hangisini tediye etmek isteğini alacaklıya beyan etmediğine göre davacı alacaklının söz konusu kira paralarını dilediği aya mahsup edebileceği-
Mahkemece, davalı borçlunun gerek haciz ihbarnameleri üzerine muhtelif icra dosyalarına yaptığı ödemeler , gerek iflas dosyasına ödemeleri çerçevesinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak takip tarihi itibariyle borçlu olup olmadığı, varsa miktarı belirlendikten sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalının tek taraflı feshi ihbarı kira sözleşmesini sona erdirmeyeceği-