12. HD. 10.10.2023 T. E: 5311, K: 5856
Gerek itiraz, gerekse cevap dilekçesinde (5 yıllık) zamanaşımı itirazında bulunmayan borçlunun itiraz sebepleri ile bağlı olduğu (İİK 63), yargılama sırasında itiraz sebeplerini değiştiremeyeceği ve genişletemeyeceği- Kira paralarının davalı tarafından davacının banka hesabına artışsız olarak ödenmesi ve ödenen tutarların ihtirazı kayıt ileri sürülmeden alınmış olmasının davacının artış koşulundan vazgeçtiği ve taraflar arasında bu yolda zımni bir anlaşma olduğu şeklinde yorumlanamayacağı- Davalı kiracı, takibe konu borcu ödediğini kanıtlayamadığından ve temerrüt olgusu gerçekleştiğinden, taleple bağlı kalınarak davalının itirazının kaldırılması ile kiralananın tahliyesine, asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Kira bedelinin icra dosyasına yatırılması yeterli olup, icra giderlerinin yatırılmaması durumunda temerrüt olgusu gerçekleşmeyeceği- Kefilin sorumlu olduğu azami miktar ve kefalet tarihine ilişkin el yazısı ile yazılmış bir ibarenin bulunmadığı, kefalet şekil şartlarına uyulmadığı bu nedenle kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğu-
Kira sözleşmesindeki kiranın yıllık ödeneceğine dair düzenleme karşısında borçlunun değişik tarihlerde kira ödemesi yapmasının ödeme tarihinin değiştirildiği anlamına gelmeyeceği- İstinaf dilekçesi ekinde sunulan ödeme dekontları ile takip konusu aylara ait kiraların ödendiğinin ve 30 günlük ödeme süresi içerisinde de takip konusu kiraların tamamının ödendiğinin ispatlanamadığı ve bu suretle temerrüdün oluştuğu- Takip konusu kira sözleşmesinde TBK 583'de düzenlenen şartların oluşmaması halinde kefiller yönünden itirazın kaldırılması isteminin adı geçen borçlular yönünden reddine, alacaklılar aleyhine takip konusu asıl alacak üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği-
Borçlu takibe konu edilen borcu yasal 30 günlük süre içerisinde ödediğini İİK'nın 269/c maddesi gereğince noterlikçe resen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat edemediğinden itirazın kaldıracağı-
Ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin davalı tarafından usulünce açılmış bir dava olmadığı gibi davalı borçluya ödeme emri tebliği üzerine 7 gün içerisinde İcra Müdürlüğü'ne itiraz edilmediğinden, ödeme emri tebliğinden sonra davalı borçlu tarafından 30 günlük süre içerisinde takibe konu kira bedelinin tamamının usulünce ödendiğine dair herhangi bir delil gösterilmediğinden, verilen tahliye kararında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Davacı tarafça, 'davalının 2020 yılı kira bedelini aylık 14.352,03 TL ödediği dolayısıyla bu bedel üzerinden artış oranının hesaplanması gerektiği' iddiasında bulunulmuş ise de; davalı tarafından ödenmesi gereken kira bedelinin taraflar arasındaki yazılı kira sözleşmesi ve ek protokol ile yasal düzenlemeler çevçevesinde belirleneceğinden, davalı kiracı tarafından 2020 yılı kira bedeli olarak yatırılan miktarın hesaplanan değerden fazla olması, kira bedelinin tadil edildiği anlamına gelmeyeceği, davacı tarafça 2020 yılı kira bedelinin yatırılan miktar olarak belirlendiği yönünde davalı tarafın imzasını taşıyan yazılı bir belge ibraz etmediği gibi davalı tarafın bu yönde açıkça bir kabulünün de bulunmadığından, davacının talebinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizliğin bulunmadığı-
Borçlu ödeme emriyle birlikte dayanak belgelerin gönderilmediğini belirtilerek dayanak belgelerdeki imzaya itiraz ettiğini belirtmiş ise de, davalı borçlunun itirazında kira sözleşmesini açık ve kesin bir şekilde reddetmediği anlaşıldığından kira sözleşmesi hükümlerine göre belirlenmesi gereken kira parasını ödediğini İİK.'nin 269/c maddesindeki yazılı belgelerden birisiyle kanıtlaması gerektiği, borçlunun kira parasını ödediğine veya kiralananı tahliye ettiğine ilişkin yazılı belge sunmadığı, borçlu vekili istinaf dilekçesinde bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini belirtmiş ise de borçlu vekili tarafından verilen bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde, sadece takibin İİK.'nin 68. maddesinde sayılan belgelere dayanmaması ve taşınmazın tahliye edildiğinin tartışılmaması nedeniyle raporu kabul etmediklerini bildirdiği, rapor içeriğine yönelik itiraz sebebi belirtmediğinin anlaşıldığından mahkemece tahliye kararı verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
İİK.'nin 269/d maddesi delaleti ile İİK.'nin 68/son maddesi uyarınca itirazın kaldırılması istemi kabul edilen 24.750,00 TL asıl alacağın %20'si olan 4.950,00 TL'nin davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya ödenmesine, davalının taşınmazın tahliyesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Yazılı kira sözleşmesine dayalı olarak, ödenmediği iddia olunan kira alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesine rağmen takibe, sözleşmenin varlığına ve aylık kira miktarına itiraz etmediği, bu durumda kira ilişkisi ve talep konusu aylık kira bedelleri ile takip konusu miktarın kesinleştiği, ödeme emrindeki yasal 30 günlük sürede borcun ödendiği davalı tarafça ispat edilemediğinden temerrüdün gerçekleştiği bu sebeplerle tahliye kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-