Mahkemece; hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar dışında hüküm değiştirilemeyeceği, davacı vekilinin tavzih talebinin, ancak bozma nedeni yapılabileceği nazara alınmadan Yasa hükmüne aykırı şekilde hüküm fıkrasının yargılama gideri ile ilgili bölümünde sorumluluğunun değiştirilmesine yol açacak şekilde tavzih kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Hüküm ile hükmedilmemiş olan vekalet ücretine, tavzih yolu ile hükmedilemeyeceği-
Kararın gerekçesiz olmasının T.C. Anayasası'nın 141 ve HMK.nun 297. maddelerine aykırı olup, bozma sebebi olduğu- Alacak davalarında dahili dava yoluyla davalı ithalinin mümkün olmadığı-
Tavzih hükmünde, “dosya borçlarının davalılardan alınması” ifadesinin bulunması nedeniyle yalnızca ilk takip dosyalarının icraya konu edilebileceği- Tavzih hükmü ile yeni bir takip yapılmasının ve alacak tahsil edilmesinin mümkün olmadığı-
Tavzih kararında açıkça önceki dosyalardan bahisle “dosya borçlarının” davalılardan alınması hükmü karşısında ilamın ve tavzih kararının ilk takip dosyaları üzerinden infazına olanak sağladığı bir başka anlatımla o dosya borçları kadar tasarrufu iptal edilen fatura konusu kumaşlar için haciz vs. yolla tahsil imkanı verdiği görüldüğünden, tavzih hükmü ile davalılar hakkında yeni bir takip yapılması ve alacak tahsil edilmesinin mümkün olmadığı-
Süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerektiği- Tavzih ile "hükmün değiştirilmesi" mahiyetinde davacının manevi tazminat alacağının daraltılamayacağı-
Tavzih kararıyla tarafların hak ve borçlarında değişikliğe gidilebilmesi mümkün olmadığı, tavzih dilekçesi kabul edilerek alacağın değiştirilmesinin bozma nedeni olduğu-
Haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, tavzih yolu ile hükümde unutulan talepler hakkında karar verilip bunun hükme eklenemeyeceği gibi hüküm verilirken unutulan vekalet ücreti veya faiz hakkında tavzih yolu ile bir karar verilemeyip kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkinin de tavzih yolu ile giderilemeyeceği-
Tavzih kararı ile karar başlığındaki ''Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla'' ibaresinin çıkarılamayacağı-
Mahkemece gerekçeli kararın hüküm kısmında mahsup tarihinden itibaren şeklinde faize hükmedildiği halde faizin başlangıç tarihinin açık bir şekilde yazılmadığı, zira bu tarihin kararın gerekçe kısmında da yazılı olmadığı anlaşılmakla, kararın bu hali ile infaz kabiliyeti taşımadığı, bu eksikliğin tavzihle de giderilemeyeceği-