Hüküm fıkrasında “ davacının işe iadesine” denilmesinden sonra; tavzih kararında 2. bendinin tamamen çıkarılarak yerine “ davacının ... Belediye Başkanlığı’ndaki işine iadesine” denilmesinin tavzihe konu olamayacak şekilde hüküm fıkrasının değiştirilmesi niteliğinde olduğundan hatalı olduğu- Davacının, davalı Belediyeye güvenlik hizmeti temin eden diğer davalılar tarafından oluşturulan adi ortaklığın işçisi olduğu, güvenlik işinin belediyenin asli işlerinden olmayıp yardımcı iş niteliğinde olduğu, 5393 s. Belediye Kanunu mad. 67 gereği, Belediyenin asli işlerini ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebileceğinin yasal güvenceye bağlandığı, mahkemenin alt işverenler değişmesine rağmen davacının işinin ve görev yerinin değişmemesinin muvazaa olduğuna dair kabulünün hatalı olduğu- Davacının, davalı şirketlerin oluşturduğu ortak girişimdeki işine iadesine, mali yükümlülükler yönünden davalıların birlikte sorumluluğuna karar verilmesi gerektiği-
Tavzih yolu ile kesinleşmiş olan hükmün sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği-
Tavzih yoluyla el atmanın önlenmesi yönünden hükme vekalet ücreti eklenmesi suretiyle hükmün değiştirilmesinin mümkün olmadığı-
Davacı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinin, hükümden sonra neredeyse iki katına çıkartılmasına ilişkin olarak yapılacak bir usul işlemine cevaz veren yasal düzenlemenin bulunmadığı, davacının vekalet ücretinin neredeyse iki katına çıkarılmasını gerektirecek tavzih talebine uygun olarak yapılacak tavzih işleminin hükmün değiştirilmesi mahiyetinde olduğu ve davalının vekalet ücreti ödemeye ilişkin yükümlülüğünü genişlettiği, hakimin dosyadan el çekmesinden sonra, hükümde anılan tarzda bir değişiklik yapma yetkisinin bulunmadığı-
Sağlık Bakanlığına ait Araştırma Hastanesinde “malzeme dahil yemek pişirme kahvaltı hazırlama dağıtım ve sonrası hizmetleri” hizmet alımı sözleşmesi bakımından Çalışma Bakanlığı Müfettişleri tarafından yapılan incelemede, İş Kanunu’nun 2. maddesi hükümlerine uygun olarak alt işverenlik ilişkisi kurulduğu ve muvazaalı bir ilişkinin söz konusu olmadığının belirlendiği-  Geçerli bir asıl işveren alt işveren ilişkisinde işçilerin baştan itibaren asıl işverenin işçisi sayılmalarının mümkün olmadığı- İş Müfettişliği raporunda da asıl işveren alt işveren ilişkisinin geçerli olduğuna ilişkin tespite rağmen, rapora itiraz edilmemesi halinde işçilerin baştan itibaren asıl işverenin işçileri sayılacağı şeklindeki ibarenin hatalı olduğu- Bu yönüyle de tavzih isteğinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İcrasında tereddüt oluşturacak bir durum yahut birbirine aykırı fıkralar içermeyen hükmün tavzih edilemeyeceği-
Asıl hükmü değiştirerek, hüküm sonucunu bertaraf edecek tavzih kararı verilemeyeceği- Tavzihle hüküm altına alınan faiz başlangıç tarihlerini değiştirilemeyeceği-
Gerek tashih yoluyla ile gerekse tavzih yolu ile hüküm fıkrasının sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği-
Hükmün mütenakız fıkralar içermesi veya gayrivazıh (açık olmayan) hususları ihtiva etmesi halinde tavzih yoluna başvurulabileceği -
Mahkemece, hükmün vekalet ücretine ilişkin kısmının tashihine karar verilerek değiştirilmesinin yanlış olduğu-