Davacı alacaklının, icra mahkemesinden almış olduğu yetkiye dayanarak iştirakli ortak borçlunun borcundan dolayı borçlunun murisinden kalan 10 adet taşınmazın ortaklığının giderilmesini istemiş olup, mahkemece karar tarihi itibariyle icra borcu sorularak, borca yetecek kadar taşınmazın satılmasına, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan dava nedeniyle borçlunun ortağı bulunduğu iki adet taşınmazın satışına karar verildiği, oysa borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekirken bu yön araştırılmaksızın eksik inceleme ile iki adet taşınmazın satışına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davanın, borçlu ortağın borcundan dolayı iki adet taşınmazın ortaklığın giderilmesine ilişkin olduğu, davacının, icra mahkemesinden İİK.nun 121. maddesine göre almış olduğu yetkiye göre taşınmazın ortaklığının giderilmesini istediği, borçlu ortağın, borcundan dolayı, paydaşlığın giderilmesine karar verilmesi için dava konusu taşınmazın elbirliği halinde mülkiyete konu olmasının gerektiği, dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmazda borçlu paydaşın ¼ oranında müstakil payının bulunduğunun, payın elbirliği mülkiyetine tabi olmayıp paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğunun son gelen tapu kayıtlarından anlaşıldığı, bu durumda, davacı alacaklı borçlu paydaşın bu payını bağımsız olarak haciz ettirip sattırma olanağına sahip olduğundan davanın reddine karar vermek gerektiği-
Mahkemece davalı borçlunun ortak olduğu 110, 4, 37, 54, 53, 65, 19, 5 ve 104 parsel sayılı taşınmazlardan, icra takibindeki davacının alacağı hesap edilerek borcu karşılayacak sayıdaki taşınmazların satışına karar vermek gerekirken, tüm taşınmazların satışına karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulmasının gerektiği-
Dava konusu 218 ada 7 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından O.gazi Belediyesi'nin davalı olarak davada yer almadığı, bu durumda mahkemece O.gazi Belediyesi'nin davaya dahil edilerek adına usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğ olunması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi kabule göre de dava konusu taşınmazların değerlerinin bilirkişiye tespit ettirilerek, borca yetecek sayıda parselin satışına karar verilmesinin gerekeceği-
Borçlu olan davalı tarafından icra dosyasından konulan hacze ilişkin olarak, meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğundan, söz konusu şikayetin, başvurusunun neticesi de davacının dava açma hakkını etkileyeceğinden, neticesinin beklenilerek, sonucuna göre hüküm kurulmasının gerekeceği-
Mahkemece dava konusu taşınmazların değerleri ve borçlu ortağın payı belirlenip borç miktarının tespiti ile borca yetecek kadar taşınmazın satışına karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde iki adet taşınmazın satışına karar verilmesinin doğru olmadığı-
İcra mahkemesinden alınmış yetki belgesine dayanmayan alacaklının bu davayı açmasının mümkün olmadığı, mahkemece, davacı alacaklıya icra mahkemesinden İ.İ.K.’nun 121. maddesine göre yetki belgesi alması ve dosyaya ibrazı için uygun bir önel verilmesinin gerekeceği-
Dava konusu taşınmazda ortak olan davalı İ.Ü.B.'ya, duruşma gün ve saatini bildirir davetiye ile dava dilekçesinin tebliğ edilmediği, bu şekilde davalının savunma hakkı engellenmek sureti ile yokluğunda karar verildiği anlaşıldığından, adı geçen davalıya usulüne uygun olarak duruşma gün ve saatini bildirir davetiye ile dava dilekçesi tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması ve ondan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Taşınmazın aynen taksiminin mümkün olduğundan söz edilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ile imar mevzuatına göre aynen bölüşmenin mümkün olup olmadığının araştırılmasının, taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğrayıp uğramayacağının değerlendirilmesinin gerekeceği, ayrıca aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz (taksim) projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz Belediye veya mücavir alan hudutları içerisinde ise Belediye Encümeninden karar alınmak suretiyle belediyeden, belediye dışında ise İl Özel İdaresinden İmar Yasası ve Yönetmeliğine göre bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığının sorulmasının gerekeceği, onay makamının aynen taksiminin mümkün olduğunun belirtilmesi halinde, taşınmazın aynen taksiminin mümkün olduğunun kabul edilebileceği-