İİK’nun 94 ve 121. maddelerinin 4721 sayılı Medeni Kanunun 648. maddesi ile yürürlükten kaldırılmamış olduğu, borçluların mirasbırakanlarından intikal eden payın haczi halinde ortaklığın giderilmesi davasını açma yetkisinin sadece atanacak kayyıma ait bulunmadığı, İİK’nun 121. maddesine göre alacaklıya dava açması için yetki verilmesi halinde, atanacak kayyımın da davaya dahil edilme suretiyle ortaklığın giderilmesi davasını sürdürüp sonuçlandırabileceği– (Elbirliği mülkiyetine konu malda, sadece «mirasçı» ya da «kayyım»ın değil, «alacaklı»nın da icra mahkemesinden aldığı yetki belgesine dayanarak ortaklığın giderilmesini isteyebileceği)–
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 648. maddesinin İcra ve İflas Kanunu'nun 94. ve 121. maddesini açık veya örtülü biçimde yürürlükten kaldırmadığı–
İştirak halinde mülkiyet konusu bir hissenin satılması söz konusu olunca, icra memurunun «satışın ne şekilde yapılacağı» hususunu sorması gerekeceği—
«Müşterek mülkiyet» konusu taşınmazdaki borçlunun hissesinin doğrudan doğruya satılabileceği, İİK. 121 hükmünün bu durumda uygulanamayacağı—
İştirak halindeki taşınmazlardaki hisselerin İİK. 94 gereğince haczedilebilecekleri ve satışlarının da aynı kanunun 121. maddesine göre gerçekleştirilebileceği–
Tapu kaydına haciz konulmuş olan hisseli taşınmazların kıymetinin takdir edilmemiş ve fiilen haczedilmemiş olmasının, İİK. 121/1 gereğince icra mahkemesine başvurmayı engellemeyeceği—
«İcra müdürü» ya da «yardımcısı» sıfatını taşımadığından, satış memuru olarak atanan mahkeme zabıt kâtibinin kusurundan doğan zarara ilişkin davalar hakkında İİK. mad. 5 uygulanabilir mi?–
Satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilen taşınmazdaki paydaşlardan bir kısmının iflas etmiş olmasının, kesinleşen ortaklığın giderilmesi kararına göre, iflas etmemiş paydaş tarafından satışın istenmesine ve satışın yapılmasına engel olmayacağı—