Paylı mülkiyete tabi olup pay satışı mümkün olmayan tarımsal nitelikli taşınmazın borçlu paydaşının alacaklısının icra mahkemesinden yetki alarak ortaklığın giderilmesini isteyebileceği-
Borçlu paydaşın alacaklısı tarafından İİK.'nun 121.maddesine göre icra mahkemesinden alınan yetkiye dayanarak açılan ortaklığın giderilmesi davasında, borçlunun müstakil payının haczi mümkün ise de, taşınmazların niteliğine göre 5403 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca pay satışının mümkün olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği- Not: 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8. maddesinin 4. fıkrası 6537 sayılı Kanun'un 4. maddesi hükmü ile yürürlükten kaldırıldığından, bu tür taşınmazların hacizle satışına ve üzerinde rehin kurulmasına engel kalmamıştır.
Borçlu paydaşın alacaklısı tarafından alınan yetkiye dayanarak açılan ortaklığın giderilmesi davasında, borçlunun müstakil payının haczi mümkün ise de, taşınmazların niteliğine göre 5403 Sayılı Kanun 8. maddesi uyarınca pay satışının mümkün olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği- Not: 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8. maddesinin 4. fıkrası 6537 sayılı Kanun'un 4. maddesi hükmü ile yürürlükten kaldırıldığından, bu tür taşınmazların hacizle satışına ve üzerinde rehin kurulmasına engel kalmamıştır.
Ortaklığın giderilmesine ilişkin davada, borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davada birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığın giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddedilmesi gerekeceği-
Borçlu paydaşın alacaklısı tarafından İİK.nun 121.maddesine göre icra mahkemesinden alınan yetkiye dayanarak açılan ortaklığın giderilmesi davasında, borçlunun müstakil payının haczi mümkün ise de, taşınmazların niteliğine göre 5403 Sayılı Yasa uyarınca taksimin mümkün olup olmadığının araştırılarak, 5403 Sayılı Kanunun 8.maddesi uyarınca pay satışının mümkün olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği- Not: 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8. maddesinin 4. fıkrası 6537 sayılı Kanun'un 4. maddesi hükmü ile yürürlükten kaldırıldığından, bu tür taşınmazların hacizle satışına ve üzerinde rehin kurulmasına engel kalmamıştır.
5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 5578 Sayılı Kanunla değişik 8. maddesine göre; belirlenen parsel büyüklüğünün mutlak tarım arazileri ve özel ürün arazilerinde iki hektar, dikili tarım arazilerinde 0,3 hektar ve marjinal tarım arazilerinde iki hektardan küçük olamayacağı, tarım arazilerinin bu büyüklerin altında ifraz edilemeyeceği, bölünemeyeceği veya küçük parsellere ayrılmayacağı, bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne şekilde gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin (paylı veya elbirliği) mevcut olması durumunda, bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların üçüncü kişilere satılamayacağı, devredilemeyeceği ve bu araziler hakkında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun özgülemeye ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulanacağı- Not: 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8. maddesinin 4. fıkrası 6537 sayılı Kanun'un 4. maddesi hükmü ile yürürlükten kaldırıldığından, bu tür taşınmazların hacizle satışına ve üzerinde rehin kurulmasına engel kalmamıştır.
Mahkemece, davalı alacaklı tarafından süresi içerisinde satış talebinde bulunularak, cüzi de olsa satış avansının yatırıldığı, satış talebinden sonra icra müdürlüğünce İİK’nun 121. maddesi uyarınca mahkemeden görüş sorulması gerekmekte ise de sorulmamış olmasının alacaklının satış talebini ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Şikayet olunan tarafından İcra Müdürlüğü'nün satış talebinin reddine karşı şikayet yoluna başvurulmadığı ve satış avansının da geri alındığı anlaşıldığından, şikayet olunanın süresi içerisinde satış talebinden bulunduğundan söz edilemeyeceği ve haczinin de düşmüş olacağı-
Mahkemece, alacaklı tarafından İİK.nun 121. maddesine göre icra mahkemesine başvurularak, taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi davası açmak üzere yetki alınmak suretiyle, sulh hukuk mahkemesinde ortaklığın giderilmesi davası açıp satış işlemini gerçekleştirilmesinin gerekeceği-
15.12.2010 havale tarihli fen bilirkişi raporunda 3194 sayılı İmar Kanunu ve belediye mücavir alan sınırları içinde ve dışında planı bulunmayan alanlarda uygulanacak imar yönetmeliğinde değişiklik yapılmasına dair yönetmeliğin 26. maddesi uyarınca bölünebilme koşullarının tespiti için imar durumunu gösterir imar planının getirtilmesi gerektiğinin belirtildiği, mahkemece ilgili belediyeden imar planının getirtildiği, ancak fen bilirkişiden parselin aynen bölünebilme koşulları konusunda ek raporun alınmadığı, mahkemece gerektiğinde mahallinde yeniden keşif yapılarak davaya konu taşınmazın İmar Yasası ve Mevzuatı hükümlerine göre aynen bölünmesinin mümkün olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak taksimin mümkün olduğunun anlaşılması halinde hazırlanacak taksim projesine göre taşınmaz üzerindeki atölye binasının da bölünmesinin mümkün olup olmadığı konusunda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-