Paydaş olmayan alacaklı davacı icra mahkemesinden almış olduğu yetki belgesine göre bu davayı açtığına ve yetki belgesinin dayanağı olan haczin de yargı kararı ile kaldırılmasına karar verildiğine göre bu kararın kesinleşmesi beklenerek davacı alacaklının ortaklığın giderilmesini isteme hak ve yararı değerlendirilmek sureti ile bir karar verilmesinin gerekeceği-
İştirak halinde mülkiyet durumundaki paydaşın borcu nedeniyle ortaklığın giderilmesi isteniyorsa ancak borcu karşılayacak kadar taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, kalanına dokunulmaması gerektiği—
Paylı mülkiyete konu taşınmazda borçlunun müstakil payı hacze ve icra takibine konu edilebileceğinden davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
6183 s. Kanunda, «kamu alacağından dolayı haczedilen malların belirli süre içinde satılmamaları halinde haczin düşeceğine» dair bir hüküm bulunmadığı—
Elbirliği mülkiyetine konu taşınmaz mal hakkında, mirasçılardan birisinin, alacağının tahsiline yönelik olarak icra hakimliğinden -İİK 121'e göre- alacağı yetki belgesine dayanarak da "ortaklığın giderilmesi davası" açabileceği (bu davanın mutlaka sulh hakiminin atadığı) kayyım tarafından açılmasının zorunlu olmadığı)–
«Müşterek mülkiyet» konusu taşınmazdaki borçlunun hissesinin doğrudan doğruya satılabileceği, İİK. 121 hükmünün bu durumda uygulanamayacağı—
Borçlunun miras bırakanından kalan payın haczedilmesi halinde, «ortaklığın giderilmesi davası» açma yetkisinin -İİK. 94, 121 ve MK. 648 uyarınca- sadece atanacak kayyıma ait olmadığı, alacaklının da -icra mahkemesinden yetki belgesi olarak- bu davayı açabileceği—
Sıra cetvelinin, ilk (kesin) haczi uygulayan (koyan) ve haczi düşmemiş olan (asıl) icra müdürlüğünce düzenleneceği—