Dava konusu edilen ve satışına karar verilen 6100, 6101,6105,6118,6125,6217,6230,6231,6235,6253,6299,6309,6313,6315 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının incelenmesinde taraflardan başka M.D.'ın 3/32 oranında pay sahibi olduğunun, yine 6394 parsel sayılı taşınmazda M.D.'ın ½ oranında paydaş olmasına karşın davada yer almadığının anlaşıldığı, adı geçen M. oğlu M.D. sağ ise kendisinin ölü ise alınacak mirasçılık belgesine göre tüm mirasçılarının davaya katılmalarıyla taraf teşkili sağlandıktan sonra bir karar vermek gerekeceği-
Dava konusu edilen ve satışına karar verilen Gödene Köyü 1992 parsel No’lu tarla vasıflı taşınmazda borçlu davalı A.E.'in 8/27 oranında hissedar olduğu,bu haliyle taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine tabi olup borçlu olduğu iddia edilen A.E. .'in müstakil payı bulunduğunun görüldüğü, bağımsız olarak payın haczi ve satışı mümkün olduğundan mahkemece davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Her ne kadar İİK. 121. maddesi hükmü gereği davalı borçlunun hissedar olduğu dava konusu taşınmazın satılması istenmişse de, yargılama sırasında taşınmaz üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrildiğinin anlaşıldığı, bu haliyle taşınmazın paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğunun, borçlu olduğu iddia edilenin müstakil payı bulunduğunun görüldüğü, bağımsız olarak payın haczi ve satışı mümkün olduğundan mahkemece davanın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Davanın, iştirakli ortağın borcundan dolayı İİK.nun 121.maddesine göre icra mahkemesinden alınan yetkiye göre alacaklı tarafından açıldığı, dava konusu edilen ve satışına karar verilen 3161 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde “ DSİ Genel Müdürlüğü adına 22.7.2009 tarihli 2942 Sayılı Kanunun 7. maddesine göre belirtme” ve “23.2.2011 tarihinde 3083 sayılı yasanın 13 maddesine göre kısıtlıdır”, 2341, 2428, 2712 ve 2958 nolu parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının beyanlar hanesinde ise “23.2.2011 tarihinde 3083 sayılı yasanın 13. maddesine göre kısıtlıdır” şerhlerinin bulunduğu, bu parseller üzerinde bulunan kamulaştırma ve 3083 Sayılı Kanunun 13.maddesine göre konulan kısıtlama şerhi üzerinde durulmadan yazılı şekilde taşınmazların satışına karar verilmesi doğru olmadığı gibi, karar tarihi itibariyle borçlu ortağın icra dosyasındaki borcu sorulup borca yetecek kadar taşınmazın satışına fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
İİK.nun 121. maddesi gereğince icra mahkemesinden dava konusu taşınmazların ortaklığının giderilmesi davası açılması için yetki belgesi alınması gerekirken icra müdürlüğünden alınan yetki belgesine dayanılarak dava açıldığının anlaşıldığı, icra hakimliğinden paydaşlığın giderilmesi davası açılması için yetki belgesi alınması için davacıya önel verilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken icra müdürlüğünce verilen yetkiye göre yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan dava nedeniyle borçlunun ortağı bulunduğu on adet taşınmazın satışına karar verildiği, oysa borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek miktarda taşınmazın ortaklığının giderilmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını, paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açacağı-Davalılara yapılan tebligatların geçersiz olduğundan, mahkemece adı geçen davalılara dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ olunması ve taraf teşkilinin sağlanması gerektiği-
Davalı borçlu E.K. mirası reddettiğini savunduğuna, davacı da davalının mirasçı olduğunu iddia ettiğine göre red kararının iptali ile ilgili bir dava açılıp açılmadığının araştırılmasının, red davası açılmışsa, bu konu değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Dava konusu edilen ve satışına karar verilen 1512 Ada 3 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından A.A.'ün ibraz edilen Samsun 2. SHM'nin 2004/371-345 sayılı mirasçılık belgesine göre davada taraf olan mirasçıları dışında M.A. isminde bir mirasçısının daha olduğunun ve davaya dahil edilmediğinin anlaşıldığı, M.A.'ün sağ ise kendisinin ölü ise mirasçılık belgesine göre varsa mirasçılarının davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığı, öte yandan dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmaz paydaşlarından davalı A.A.'ün kısıtlı olduğunun anlaşıldığı, mahkemece adı geçenin vasisine usulünce dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliğ edilmesinin gerektiği nazara alınmadan sonuca gidilmesinin de doğru olmadığı-
Davacı hakkında borçlu bulunmadığının tespitine ilişkin açılmış menfi tespit davasının ortaklığın giderilmesi davasında bekletici mesele yapılması gerekeceği-