Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkin davada, davacı ile davalının baba oğul olup, davalının, kayden davacıya ait çekişmeli taşınmazı 20 yıla yakın zamandan beri çekişmesiz ve aralıksız vaziyette kullandığı, bu süre zarfında, taşınmazın terk edilmesi bakımından herhangi bir ihtar çekilmediği, ikaz edilmediği, bu kadar uzun süre zarfında davacının, davalının taşınmazı kullanımına ses çıkarmadığı gözetildiğinde, bu hususun kullanıma muvafakat anlamında değerlendirilmesi gerekeceği, davalının, dava tarihine kadar taşınmazı davacının izni ile kullandığı ve dava açılmakla muvafakatin geri alındığı, davanın açıldığı tarihe kadarki kullanımında kötüniyetli olmadığının kabul edilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın niteliğine göre emsal kira sözleşmeleri araştırılmayıp, rayiç kira belirlenmeyip, somut deliller toplanmayıp, hükme esas alınan bilirkişi raporu soyut ve genel ifadeli olup; diğer yandan, bir kısım davalılar süresi içerisinde zamanaşımı def'inde bulunmuş olup, mahkemece, bu zamanaşımı def'ileriyle ilgili değerlendirme yapılmadan ve hükme elverişli olmayan rapor dikkate alınarak hüküm kurulmaması gerekeceği-
Çekişme konusu taşınmazlarda karşı davacının kayden mülkiyet hakkı bulunduğunda çap iptale kadar geçerli olduğuna göre bu durumun kayda üstünlük tanınmak suretiyle karşı davalının haksız işgali nedeniyle ecrimisil isteğini haklı kılacağı-
Mahkemece ecrimisil talep edilen dönem konusunda talepten fazlaya karar verildiği gibi, davacı tarafın talebi olmaksızın davalıların ecrimisil tazminatından müteselsil olarak sorumlu tutuldukları, faizin başlangıç tarihi olarak da dava tarihinin kabul edilmesi gerekir iken dönem sonlarından itibaren işleyecek kademeli yasal faizin uygulandığı, bu değerlendirmelerin tümünün HMK.26.maddesine aykırı olduğunun anlaşıldığı durum karşısında, mahkemece, yanılgılı değerlendirme, eksik inceleme ile talebi aşar şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasının doğru görülmeyeceği-
Karar ve ilam harcının peşin olarak yatırılması gereken miktarı ile maktu başvuru harcı ödenmedikçe, davaya devam edilmesi olanağı bulunmayacağı-
Dava açılırken davacı tarafça ödenmesi gereken maktu başvuru harcı ile peşin nispi karar ve ilam harcının mahkeme veznesine yatırılmadığının anlaşıldığı durumda, mahkemece, dava açılırken usulünce yatırılmış yargı harcı olmadan yargılamaya devamla hüküm kurulmuş olmasının doğru olmayacağı-
El atmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesi istemli davada, el atmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilen davada harcın miktarının belirtilmemesi ve yargılama sırasında yatırılan harcın mahsup edilmemesinin hatalı olduğu-
Ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, taşınmazın keşfen belirlenen değeri üzerinde harç ikmali yapılmadığı halde, keşfen belirlenen değer esas alınarak davacı taraf yararına fazla vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekeceği-
İhtarnameden sonraki dönem için hesaplanan ecrimisil miktarından Borçlar Kanununun 44. maddesi (TBK 52. md.) uyarınca indirim yapılması doğru olmadığı gibi, elatmanın önlenmesi talebi bakımından hükmün infazını ilgilendirmesi nedeniyle 30 günlük süre tanınmasının da isabetsiz olacağı-
T.M.K.'nun 599. maddesi uyarınca murisin ölümüyle mirasçıların hak kazanacağı ilkesi gözetilerek ecrimisilin murisin ölüm tarihinden itibaren hesaplanması gerekeceği; davada müddeabihin, diğer bir deyişle, dava değerinin miras bırakanın taşınmazdaki payına karşılık gelen değer olduğu göz ardı edilerek taşınmazın tamamının değeri üzerinden fazla harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de isabetsiz olacağı-