Ariyet verenin, ariyet şeyi ne müddetini ne de niçin kullanılacağını tayin etmeyerek vermesi halinde, dilediği vakit geri alabileceğinin TBK.’nun hükmü gereği olduğu-
Davacı İstanbul defterdarının, ilgili parselde kayıtlı taşınmazın maliklerinin gaip olması nedeniyle kayyım olarak atandığı, taşınmazın ise davalı tarafından kullanıldığı ileri sürülerek ecrimisilin davalıdan tahsilinin istenildiği, 3561 sayılı kanun kapsamında yönetim kayyımı olan defterdarın; burada hazineyi temsil etmemekte, aksine kayyımlık görevi gereği gaip kişinin anılan taşınmazdaki hak ve menfaatlerini koruduğu, defterdarın taşıdığı kayyımlık sıfatı ile açtığı eldeki dava yönünden 492 sayılı harçlar kanunu kapsamında harçtan muaf olmadığı, dava açılırken davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken harç alınıp, sonucuna göre karar verilmesinin gerektiği-
Davanın, ecrimisil istemine ilişkin olup, mahkemece intifadan men'in kanıtlanamaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği, davacının davalıların murisi aleyhine delil tesbiti istediğinin ve ecrimisil hesabına ilişkin bilirkişi raporunun adı geçene tebliğ edildiğinin anlaşıldığı, tesbit raporunun tebliği üzerine intifadan men koşulu gerçekleşmiş sayılacağından işin esasının incelenerek karar verilmesinin gerektiği-
Mülkiyetten ve akdi ilişkiden kaynaklanan bir hakkı olmaksızın kullandığı belirlenmek ve benimsenmek suretiyle elatmanın önlenmesine ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu-
Ecrimisilin, malikin kötü niyetli zilyedden isteyebileceği bir bedel olup; geriye dönük en fazla 5 yıl için istenebileceği- Davacı 25.08.2009 tarihinde çekişme konusu bağımsız bölümde ½ pay maliki olduğu olduğundan, bu tarih ile dava tarihi arasındaki dönem için belirlenecek ecrimisile(ıslah da gözetilerek) hükmedilmesi gerekeceği-
Davacının çap kaydı kapsamında kalan kısımlar bakımından ecrimisile hükmedilmesi gerekeceğinden çap kapsamındaki bölümler itibariyle ecrimisilin belirlenip belirlenmediği hususu netleştirilmeden, saptanan ecrimisillerin hüküm altına alınmasının hukuka aykırı olacağı-
El atmanın önlenmesi ve ecrimisil talepli davalarda el atılan yerin değeri ile istenen ecrimisil miktarının toplamı üzerinden harç alınmasının gerekeceği-
Ecrimisil istemli davalarda ancak dava tarihine kadar gerçekleşmiş olan zararın istenebileceği, dava tarihinden sonra gerçekleşmesi muhtemel zararın ayrı bir davanın konusunu oluşturacak olması karşısında, dava tarihinden sonraki dönemi kapsar biçimde ecrimisile karar verilemeyeceği-
Dava dilekçesinde elatıldığı iddia edilen yerle ilgili olarak davacı tarafından bir değer belirtilmediği gözetilmek suretiyle, davacıya bu istek bakımından dava değerinin açıklattırılması, bu değere itiraz edilmesi halinde keşfen belirtilecek değere göre harç ikmali yaptırılarak, işin esasına girilmesinin gerekeceği-
Haksız olarak taşınmazı kullanan kişinin taşınmaz malikine ödemesi gerekli olan en azı kira geliri, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı olan ecrimisilden sorumlu olması lazım gelen kişinin de fuzuli şağil olacağı-