Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortaklar bulunmakta olup; davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekeceği, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulamayacağı-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkin davada iptali gereken pay, temlike konu 4/9 payın -davacının miras payı olan- 3/18' i olup; 12/162 oranında olduğundan çap kaydındaki hisseler düzenlenerek 108 paydada eşitlendiğinde mahkemece yapılan hesaplamada bir isabetsizlik bulunmadığı-
Türk Medeni Kanunu’nun 706, Borçlar Kanunu’nun 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazların harici veya fiili taksimi ile paylarının mülkiyetinin ana taşınmazdan ayrılamayacağı, ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşmayla belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre de paydaşlar bu durumu benimsemişlerse; kayıtta paylı, eylemli olarak bağımsız bu oluşumun resmi taksim yapılana veya ortaklığın giderilmesine kadar “ahde vefa” (söze sadakat) kuralı doğrultusunda korunmasının gerekeceği-
Köy tüzel kişiliği tarafından satışına karar verilen dava konusu taşınmazın, ihtiyar heyeti kararı ve kaymakam onayıyla açık arttırmada kısım kısım satılması sonucu tapuda herhangi bir işlem yapılmadığından (harici bir satımdan söz edilebilirse de) bu satımın geçersiz olduğu, taşınmazın satıldığı tarihten itibaren satın alan kişinin veya mirasçılarının zilyetliğinde bulunması ve davalı tarafça buna şimdiye kadar karşı çıkılmamış olmasının satışı geçerli hale getiremeyeceği-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri-
Tapulu taşınmazın harici satışına ilişkin sözleşme resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğundan, bu sözleşme için tarafların verdiklerini geri alması gerekeceği ve geçersiz sözleşme nedeniyle uğranılan zararın tazmininin istenemeyeceği, senedin iptali ile ödenen kadar paranın tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
Miras bırakanın sağlığında mal varlığının tamamını veya bir kısmını, mirasçıları arasında hoş görü ile karşılanabilecek makul ölçüler içerisinde paylaştırmışsa mirasçısından mal kaçırma iradesinden söz etme olanağı olmadığı-
Gerek Türk Medeni Kanununun 706 gerek Borçlar Kanununun 213 ve gerekse Tapu Kanununun 26.maddesi hükmü karşısında, davacı tarafa taşınmaz devrini öngören harici sözleşmeye mülkiyetin nakli anlamında hukuksal değer yüklenemeyeceği-
Miras bırakanın 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde iradesinin tartışmaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve muvazaa ile illetli olduğunun anlaşılması halinde zamanaşımı hükümlerine tabi olmayacağı da gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekeceği-
Miras bırakan Ş.'nin davacıların miras bırakanı olan oğlu Uray ile diğer oğlu H. lehine de temlikler yaptığı, ayrıca tanık anlatımlarından diğer mirasçılarına da temliklerde bulunmuş olabileceği anlaşılmakta ise de mahkemece paylaştırma savunması yönünden hükme yeterli bir soruşturma yapılmadığı, Hal böyle olunca, miras bırakandan tüm mirasçılarına intikal eden taşınır taşınmaz mallar ile haklarının araştırılması, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgelerin mercilerinden getirtilmesi, her bir mirasçıya nakledilen mallar ile hakların nitelikleri ve değerleri hakkında gerekirse uzman bilirkişiden rapor alınması, böylece miras bırakanın, yukarıda değinilen anlamda hak dengesini gözeterek, tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma kastının bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması gerektiği-