Yüklenicinin “işe devam etmeyeceğini» bildirmesi nedeniyle feshe-dilen ”kat karşılığı inşaat sözleşmeleri"nde, yüklenicinin ancak “yaptığı iş ” ve “iyiniyet kuralları”(MK.2) çerçevesinde tapuya hak kazanabileceği–
Miras bırakan babanın, yasal şekil koşuluna uymadan nüfus memuru önünde ve noter huzurunda davalıyı evladı olarak tanıdığını açıkladıktan sonra, miras bırakan babanın ölümü üzerine, diğer mirasçılar tarafından soy ilişkisinin baba yönünden ortadan kaldırılmasının istenmesinin iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı–
Kredi sözleşmesinde davalı bankaya faiz oranının tek taraflı olarak arttırma yetkisinin verilebileceği ancak, davalı bankanın faiz oranını MK 2’de düzenlenen dürüstlük kurallarına aykırı düşmeyecek biçimde bu yetkisini kullanmak zorunda olduğu-
Borcun ifa edilmemesi halinde alacaklının, zamanaşımı süresi içinde, gecikmiş ifayı ve gecikme tazminatını her zaman isteme hakkına sahip olduğu, mütefarik kusur sebebiyle tazminatın tenkis edilebilmesi için, zarar görenin "zarara razı olmasının veya eylemi ile zararın oluşmasına yahut artmasına yardım etmiş olmasının gerekeceği, akdin ihlali sebebiyle, davacının BK. 106/2. maddesindeki seçimlik hakkını dilediği zaman ve zamanaşımı süresince kullanmasının, onun yasal hakkı olup, kınanacak bir davranış veya mütefarik kusur olarak kabul edilemeyeceği, davacının gecikme süresinin tamamını kapsayan tüm tazminatı istemesinin, hakkın kötüye kullanılması şeklinde nitelendirilemeyeceği-
Alacaklı bankanın, «kredi kartı üyelik sözleşmesi» uyarınca kendi-sine tanınan faiz oranlarını arttırma yetkisini «objektif iyiniyet kuralları», (MK.2) çerçevesinde kullanmak zorunda olduğu –
Ortak taşınmazın kullanma biçiminin tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçiminin oluş-muş olması halinde, tapuda yapılacak resmi taksime veya ortaklığın satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde imar uygulaması yapılmasına kadar, fiili kullanma biçiminin korunmasının iyiniyet kuralları»nın (MK.2) gereği olduğu –
Şuf’alı payın ilişkin olduğu taşınmazın paydaşlar arasında özel olarak taksim edilip, her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken, kullananlardan birisinin tasarrufundaki yeri üçüncü bir kişiye satması halinde, daha önce (satıcı zamanında) o yerde hak iddia etmeyen davacının, tapudaki son pay satışına kaşı şuf’a hakkını kullanmasının, MK. 2’de yer alan objektif iyiniyet kuralı ile bağdaşmayacağı –
Tapulu taşınmazların tapu memuru huzurunda yapılmayan (harici) satış sözleşmeleri ile noterde yapılmayan satış vaadi sözleşmeleri geçersiz (MK. 634, Tapu K. 26, Not. K. 60) ise de, alıcının -sözleşme gereği- satış bedelinin tamamını/ bir kısmını ödemesine rağmen, satıcı davalının sattığı taşınmazın tapusunu vermekten kaçınması ve alıcının dava konusu taşınmazın dava tarihindeki kıymetinin tazminat olarak kendisine ödenmesini talep etmesi halinde, satıcının «aralarındaki taşınmaz satış sözleşmesinin şekil koşuluna uyulmamış olması nedeniyle geçersiz olduğunu (ve «alıcının sadece ödediği parayı geri isteyebileceğini)» ileri sürmesinin dürüstlük kuralına aykırı olacağı–
Vâdesiz kredilerle ilgili olarak genel kredi sözleşmelerinde yer alan ve bankalara «tek taraflı olarak faiz oranlarını arttırabilme ve geçmişte kullandırılmış olan kredilere bu faiz oranlarını uygulayabilme», «kullandırılan krediyi dilediği zaman tek taraflı olarak kesebilme» yetkisini veren hükümlerin, MK.’nun 23/II, BK.’nun 19/II (şimdi; TBK. mad. 26) ve 20. (şimdi; TBK. mad. 27) maddelerine aykırı ve dolayısı ile geçersiz (batıl) olmadığı, ancak bankanın kredi sözleşme-sindeki faz oranını tek taraflı olarak arttırırken, «dürüstlük ve doğruluk kuralları»na (MK.2) aykırı davranmış olup olmadığının bilirkişilere inceleme yaptırılarak araştırılması gerekeceği–