Davacının, arz üzerinde duvarla ayrılan belli bir bölümü kullandığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Tacir olan davacı yönünden, uyarlamanın temel koşullarından biri olan “Sonradan ortaya çıkan olguların tahmin edilemez nitelikte olması veya olgular tahmin edilebilmekle birlikte, bunların sonuçlarının somut olaya etkilerinin bu derecede ağır olabileceğinin öngörülememiş olması” unsuru gerçekleşmediğinden uyarlama yapılamayacağı-
Davacının sigortalılığa isteğe bağlı olarak devam etmek için iradesini primleri ödemek suretiyle ortay koymuş olacağı, kurumun ise primleri tahsil ederek bu iradeyi kabul etmiş olacağı, kurumun tahsil ettiği primleri iptal etmesinin MK’nun 2. maddesinde ifadesini bulan iyiniyet kuralı ile bağdaşmayacağı–
Önalım davasına konu edilen payın ilişkin olduğu taşınmaz paydaşlarca rızai olarak taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin tasarrufundaki yeri ve ona tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı şeklinde yapılan işlem nedeniyle önalım hakkını kullanmasının Medeni Kanunun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı-
Sözleşme yapıldığı andaki, karşılıklı edimler arasında var olan dengenin, sonradan şartların olağanüstü değişmesiyle, taraflardan biri aleyhine katlanılamayacak derecede, büyük ölçüde bozulması durumunda, sözleşmeye bağlılık ve sözleşme adaleti ilkeleri arasında bir çelişkinin hasıl olacağı ve artık bu ilkeye sıkı sıkıya bağlı kalmanın adalet, hakkaniyet ve objektif hüsnüniyet kaidelerine aykırı bir durum yaratır hale geleceği– Uyarlama davasının dinlenebilirlik koşulları...
MK’nun 2. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen hakkın kötüye kullanılması yasağı kuralının amacının; hakime özel ve istisnai hallerde adalete uygun düşecek şekilde hüküm verme imkanı sağlamak olduğu–
Alıcının ilk ihalede daha fazla pey sürüp taşınmazın kendisine ihale edilmesine rağmen, bu defa daha az değerde talip olması iyiniyet kuralları ile bağdaşmayıp tek başına fesih nedeni oluşturacağı–
Sözleşme serbestisinin geçerli olduğu hukuk sistemlerinde, sözleşmeye aynen uyulması (pacta sund servenda) ilkesinin hakim olduğu, ancak sözleşmenin düzenlenmesinden sonra ortaya çıkan durum ve koşullardaki olağanüstü değişiklikler nedeniyle, tarafların sözleşme ile yükümlendikleri edimler arasındaki dengenin aşırı ölçüde bozulmuş olması gibi genel ve objektif koşulların gerçekleşmiş olması halinde hakimin sözleşmeye müdahalesi ile (Clausula Rebus Sir Stantibus) sözleşmenin yeni koşullara uydurulması imkanının doğabileceği–
Taşınmazı 1.3.1997 tarihli kira sözleşmesi ile kiralayan davacının sözleşme süresi sona erdikten sonra, akdi haklı nedenlerle feshettiğini ileri sürmesinin, MK. 2. maddesi gereği iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı–
R.i bölünme ve devam eden kullanım sebebiyle davacının tapuda pay satışı şeklinde işlem yapılmasından yararlanarak önalım hakkını kullanması Medeni Kanunun 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-