Düzenleme, özel bir şart olarak, deprem sigortasındaki rizikonun geniş bir alanda gerçekleşmesi ve sigortacının yükümlülüğünü normalin üzerinde arttıran bir olay olması nedeniyle geçerli olup, sigortacılıktaki bu uygulamanın MK’nun 2. maddesi hükmüne bir aykırılık teşkil etmeyeceği–
Bir kimsenin hukuki işlemin butlanını eskiden beri bilmesine rağmen, buna menfaati icabı ses çıkarmayıp ancak hesaplayamadığı sonuçlarını gördükten sonra butlanı ileri sürmesinin hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirileceği–
Ortak yaşanan evde bulundurulan not defterinin elde edilmesinde, hukuka aykırılık olmayacağı–
MK’nun 2. maddesi uyarınca herkesin haklarını kullanırken veya borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uymak zorunda olduğu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı– Davalının, satış parasını peşin aldığı bağımsız bölümün teslimini, satış şartnamesindeki sorunmsuzluk şartına dayanarak geciktiremeyeceği–
MK’nun 2. maddesine göre, sözleşmenin geçersizliğinden söz edilemeyeceği, bu nedenle, davalı idarenin davacının zararını tazmin etmesi gerekeceği, bu durumda davacının ifanın imkansız hale geldiğini öğrendiği dava tarihindeki arsanın ikame değerini isteyebileceği–
Kredi sözleşmesi uyarınca uygulanacak faiz oranının MK. 2. maddesine uygunluğu da araştırılarak değerlendirilmesi gerekeceği–
Bankaların -kredi sözleşmelerinde yer alan özel hükümler nedeniyle- kredi faiz oranlarını günün koşullarını dikkate alarak tek taraflı olarak belirleme (değiştirme) yetkisine sahip olmalarının, BK’nun 19 ve 20. (şimdi; TBK.'nun 26 ve 27.) maddelerine aykırılık teşkil etmediği ancak bir «güven kurumu» olduklarından, bu yetkilerini MK’nun 2. maddesi çerçevesinde «dürüstlük kuralları»na göre kullanmaları gerekeceği–
Taraflar arasında düzenlenmiş olan kredi sözleşmesinde «temerrüt faizinin, temerrüt tarihinde bankaca uygulanan en yüksek kredi faiz oranına % 30 veya % 50 ilave edilmek suretiyle bulunacağı»nın kararlaştırılmış olmasının BK. 19 (şimdi; TBK. mad. 26) ve 20. (şimdi; TBK. mad. 27) maddelerine aykırılık teşkil etmeyeceği ancak davacı bankanın serbest iradesine bırakılmış olan faiz oranını belirlerken objektif iyiniyet kurallarına göre hareket etmekle yükümlü olduğu–
Bütün hakların kullanılmasında olduğu gibi butlan hakkının dermeyan edilmesinde de MK. 2. maddesinde ifadesini bulan objektif iyiniyet kuralına uyulmasının gerekli olduğu–