Davacının aynı davalıya karşı birbirinden bağımsız birden fazla asli talebini aynı dava dilekçesinde ileri sürmesi olarak tanımlanan davaların yığılması (objektif dava birleşmesi) halinde, talep sayısı kadar dava bulunduğu kabul edildiğinden ve her bir talep bakımından ayrı ayrı hüküm verilmesi gerektiğinden, bu durumda da dava dilekçesinde ileri sürülen taleplerin belirsiz alacak olup olmadığının her bir talep bakımından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği- Davacı, çalışma süresi ve ücretini bilmekte olup, dava konusu ihbar tazminatı ve ücret alacağının miktarını belirleyebilme imkanına sahip olup, anılan alacak kalemleri yönünden belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı- Şahit anlatımlarına dayanılarak hesaplanacak fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarından yapılacak takdiri indirim oranı ile bakiye süre ücretinden yapılacak indirim oranı baştan belirlenebilir olmadığından, bu alacakların belirsiz kabul edilmesi gerektiği-
Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerektiği gözetilerek, varsa yıllık 270, haftalık 5,2 saati aşan fazla mesai ücret alacaklarının hüküm altına alınması gerektiği- Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağı-
Mahkemece davacının ücret olarak dolmuşun brüt hasılatının %25'ini aldığı kabul edilerek hüküm kurulduğundan; davacı işçi yaptığı fazla mesainin esasında çalışırken 1 saate denk gelen zamsız kısmını almış olup, ödenmeyen fazla mesainin %50 zamlı kısım olduğu, ödenmeyen %50 zamlı kısmın hesaplanarak fazla mesai ücreti alacağının hüküm altına alınması gerektiği- Fazla çalışmanın ücrete dahil olduğu ücretlendirmelerle, yüzde usulü ve primle çalışma sistemlerinde çıplak ücret belirlenirken 45 saati aşan çalışmaların aylık çalışma süresine eklenerek ücretin tespiti gerektiği-
Fazla mesai ücreti hesabının, 08.00- 23.00 arası çalışma olduğu gözetilip 1,5 saat ara dinlenmenin düşülerek yapılması, haftada bir gün izin kullanıldığından, 6 gün üzerinden değerlendirme yapılması, davacının yıllık izinde geçirdiği sürelerin hesaplama dışı bırakılması; mahkemece fazla mesai ücret alacağı, davacının sefer başına prim aldığı anlaşıldığından sadece %50 zamlı kısmı belirlenerek hesaplanması gerektiği, ayrıca hükmedilen miktarların net mi, yoksa brüt mü olduğunun hüküm fıkrasında belirtilmemesinin isabetsiz olduğu-
Kanunda, işçinin fazla çalışmaya onayı yılda 270 saatlik sınıra kadar kabul edildiğinden; aylık ücrete fazla çalışma ücretlerinin dahil olduğuna dair kararlaştırmaları yılda 270 saatlik fazla mesai sınırına kadar geçerli kabul eden yerleşik içtihadın anlamı, bu süredeki fazla çalışma karşılıklarının işçiye, fiilen fazla çalışma yapsın/yapmasın, ödendiği olup, yılda 270 saat sınırlaması nedeniyle tespit edilen haftalık fazla çalışma süresinin 270 saatlik zaman diliminin belirlenmesi ve bu zaman dilimi yönünden hesaplama yapılmayıp kalan dönemler yönünden tespit edilen haftalık fazla çalışma süresi ne ise o süre üzerinden hesaplamanın yapılması ancak kazanılmış haklar gözetilerek hüküm kurulması gerektiği-
Davacının fazla mesai, milli bayram-genel tatil çalışma ücret tahakkuku bulunan bordroları ve bunlara ilişkin puantajları ihtirazi kayıtsız imzaladığından, tahakkuk edilenden daha fazla çalıştığı konusunda yazılı delil de sunmadığından fazla mesai ve milli bayram-genel tatil çalışma ücret taleplerinin reddinin gerekeceği- 1086 sayılı HUMK döneminde açılan davada açıkça ya da “sair delil” “her türlü yasal delil” ibaresi ile yemine deliline dayanan taraf, 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra dahi kendisine yemin teklif etme hakkı olduğunun hatırlatılması gerektiği halde hatırlatılmadığını temyiz edebileceği-
Denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmaların fazla çalışma sayılmayacağı- Kural olarak 24 saat çalışan işçinin günde 14 saat çalışacağının kabul edileceği, ancak bu durumda da günde 11 saati aşan çalışmaların fazla çalışma sayılacağı- Sağlık hizmetinde çalışan işçinin hafta içindeki 15 saatlik çalışmasında 3 saat; hafta sonu 24 saatlik nöbetinde ise 4 saat dinlenme arası vereceğinin kabulü gerekeceği- Otel, lokanta, eğlence yerleri gibi işyerlerinde müşterilerin hesap pusulalarına belirli bir yüzde olarak eklenen paraların, işverence toplanarak işçilerin katkılarına göre belli bir oranda dağıtımı şeklinde uygulanan ücret sistemine “yüzde usulü ücret” denildiği, yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde fazla çalışma ücretinin, 4857 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde öngörülen yönetmelik hükümlerine göre ödeneceği; İşverenin, yüzde usulü toplanan paraları işyerinde çalışan işçiler arasında, Yüzdelerden Toplanan Paraların İşçilere Dağıtılması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre eksiksiz olarak dağıtmak zorunda olduğu, fazla çalışma yapan işçilerin fazla çalışma saatlerine ait puanlarının normal çalışma puanlarına ekleneceği (Yönetmelik Md. 4/1.); Yüzdelerden ödenen fazla saatlerde, çalışmanın zamsız karşılığı ile zamlı olarak ödenmesi gereken ücret arasındaki farkın ödeneceği, zira yüzde usulü ödenen ücret içinde fazla çalışmaların zamsız tutarı ödenmiş olacağı, dolayısıyla, yüzde usulü ya da parça başı ücret ödemesinin öngörüldüğü çalışma biçiminde fazla çalışmaların, saat ücretinin % 150 zamlı miktarına göre değil, sadece % 50 zam nispetine göre hesaplanması gerekeceği- Davacının (mikser şoförü) fazla çalışma ücreti %150 zamlı olarak hesaplanmışsa da, davacı yaptığı fazla mesailerin zamsız karşılığını almış olduğundan, net ücretin brütü ile yıllara göre değişen miktarlarının tespit edilerek %50 zamlı kısmı hesaplanıp hüküm altına alınması gerekeceği-
Davacının fazla mesaisinin her bir saatinin normal ücret kısmının bahşiş ile karşılandığı gözönüne alınarak, sadece sabit maaş üzerinden hesaplanacak %50 zamlı kısmının hesaplanarak hüküm altına alınması gerekeceği-
Üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren başka bir yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceği, işçinin yasal sınırlamaları aşan çalışmaları için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğacağı-
İşçinin imzasını taşıyan bordronun sahteliği ispat edilmediği sürece geçerli yazılı delil olduğu, yani bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiğinin varsayılacağı, ve ayrıca imzalı olmayıp işçiye ait banka hesabına yatırıldığı anlaşılan ayların fazla çalışma hesabında ayların dışlanması gerektiği-