Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçinin bu iddiasını ispatla yükümlü olduğu- İşçinin imzasını taşıyan bordronun sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğinde olduğu, bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği- Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğinde kabul edildiği- Fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği- Herkesçe bilinen genel bazı vakıaların da bu noktada gözönüne alınabileceği- İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığının araştırılması gerektiği-
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlü olduğu, bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiğinin varsayıldığı-Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğinde olduğu, ancak fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği- İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılması gerektiği-
Haftalık kırk beş saati aşan çalışmaların fazla çalışma sayılacağı- Davacının hangi görevi hangi dönemlerde yerine getirdiği hususunda tespit yapılmasının ardından, mahkemece alınacak bilirkişi raporunda, işçinin çalışma düzenini gösterir belge olan dönem için bu belgelerin her birindeki saatlere göre ve alacak işverence tutulmuş belgeye dayanılarak hesaplandığından indirimsiz olarak ve belge bulunmayan dönemler için tanık beyanlarına göre ve uygun bir indirime gidilerek alacak hakkında bir hüküm kurulması gerektiği-
Davacının sabit ücretin yanı sıra sefere ve kat edilen kilometreye göre prim aldığının dosya içeriğinden anlaşıldığı, bu nedenle fazla çalışma ücretinin zamsız kısmının yüzde usulü ödenen ücretler içinde ödendiği kabul edilmeli ve hesaplamanın sadece % 50 zam kısmına göre yapılması gerektiği -Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ücretin asgari ücrete kadar olan kısmı için % 150 zamlı ücrete göre hesaplama yapılmış, asgari ücretin üzerinde yapılan ödemeler için ise % 50 zam kısmına göre fazla çalışma hesabına gidildiği, ücretin sabit olan ve yüzdeye ait kısmının bu şekilde ayrıştırılması ile hesaplama yapılmasının hatalı olduğu, Sabit ücret ve yüzdelerden oluşan ücretin tamamı hesaplamaya esas alınması ve fazla çalışma ücreti, sadece % 50 zam kısmına göre belirlenmesi gerektiği-Gerekirse bu yönde ek hesap raporu alınarak bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Yüzde usulü ya da parça başı ücret ödemesinin öngörüldüğü çalışma biçiminde fazla çalışmaların, saat ücretinin % 150 zamlı miktarına göre değil, sadece % 50 zam nispetine göre hesaplanması gerekeceği, fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği ancak, fazla çalışmanın takdiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmeyeceği- Davacının sabit ücretin yanı sıra sefere ve kat edilen kilometreye göre prim aldığı, bu nedenle fazla çalışma ücretinin zamsız kısmının yüzde usulü ödenen ücretler içinde ödendiğinin kabul edilmesi ve hesaplamanın sadece % 50 zam kısmına göre yapılması gerektiği-
Otel, lokanta, eğlence yerleri gibi işyerlerinde müşterilerin hesap pusulalarına belirli bir yüzde olarak eklenen paraların, işverence toplanarak işçilerin katkılarına göre belli bir oranda dağıtımı şeklinde uygulanan ücret sistemine “yüzde usulü ücret” denildiği, bu usulün uygulandığı işyerlerinde fazla çalışma ücretinin, 4857 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde öngörülen yönetmelik hükümlerine göre ödeneceği, yüzde usulü ya da parça başı ücret ödemesinin öngörüldüğü çalışma biçiminde fazla çalışmaların, saat ücretinin % 150 zamlı miktarına göre değil, sadece % 50 zam nispetine göre hesaplanacağı-
Sigortalılığa ilişkin hizmet tespiti davaları sosyal güvenlik hakkı ve kamu düzeni ile ilgili olup, bu davalarda kişi iradesi belirleyici etkiye sahip olmadığından hakimin kendiliğinden araştırma yetkisine sahip olduğu, işçilik haklarına ilişkin davalarda ise, hakimin kendiliğinden araştırma yapamayacağı, bu tür davalarda tarafların bildirdiği deliller dışında delil toplanmasının olanaklı olmadığı, nitekim SGK’nın bu davalarda davalı sıfatının da bulunmadığı, ayrıca her iki dava türünün temyiz incelemesi Yargıtay’ın farklı Dairelerince yapılmakta olduğundan, davaların birlikte görülmesi halinde farklı uygulamalar ortaya çıkabileceği, bu itibarla mahkemece hizmet tespiti davası işçilik alacakları davasından tefrik edilirken sigorta primine esas kazancın belirlenmesine yönelik istemin tefrik edilmeyip işçilik alacakları davası ile birlikte görülmesinin doğru olmadığı-
Gemi adamının fazla çalışmalarının aylık maktu ücrete dahil olduğunun iş sözleşmesinde belirlenmesi halinde, haftalık yetmiş iki saati ya da günlük on dört saaati aşan çalışmaların aylık maktu ücrete dahil olmadığının kabul edilmesi gerektiği-
Davacının banka hesabına davalı tarafça yatırılan miktarlar nazara alındığında davacının belirttiği miktarda çalıştığını ispat ettiği, bu nedenle davacının işçilik alacaklarının bu miktarlar üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınması ve yine davacının banka hesap ekstresi nazara alınarak davacının çalışma süresi boyunca ücret alacaklarının tam olarak ödenip ödenmediği tespit edilerek ücret alacağı hususunda yeniden bir karar verilmesi gerekeceği- İş yerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği-
Davacının, yıllık yasal sınır olan 270 saatten fazla mesai yaptırıldığı ve bu hususun çalışma şartlarının uygulanmaması olduğu iddiasıyla iş sözleşmesini feshettiğini ileri sürdüğü olayda, her yıl için fazla çalışma yapmaya muvafakat ettiğine ilişkin verdiği bir belgenin dosyada bulunmadığı, ücrete, fazla çalışma karşılıklarının dahil olmasının ise, peşinen muvafakat niteliğinde olmayıp, mahkemece 270 saati aşan çalışmaların varlığının araştırılıp var olduğunun tespiti halinde, davacının fesih hakkının doğduğunun kabul edilmesi gerektiği-