Ödenen miktarın hangi alacak kalemlerine ilişkin olduğu taraflardan sorulmak ve gerekirse işyeri kayıtları araştırılmak suretiyle netleştirilmesi, yine işyeri kayıtlarına göre davacının ödenmeyen kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti, ücret alacağı, hafta tatili alacaklarının hesabı yaptırılarak sözleşmedeki toplam miktarın denetlenmesi, sözleşme ile ödenen miktarın içinde fazla çalışma ücreti olup olmadığı bu şekilde belirlendikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yöneticinin bulunduğu anlaşıldığından bu halde işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceği, Toplu İş Sözleşmesinde belirlenen süreyi aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı mevcut olarak kabul edilmesi gerektiği, davacı işçinin fazla çalışma süresinin işveren kayıtlarına dayanan yazılı belge ile kanıtlandığı gözetilerek hakkaniyet indirimi yapılmaksızın hüküm kurulması gerektiği-
Davalı tanığı beyanında, "bahçe şefi olarak çalıştığını ve davacının kendisinin personeli olduğunu, davacıya işlerin yoğun olması ve fazla çalışma yapılması gerektiğini bu nedenle ilerleyen günlerde kaldırılan haftalık izinlerinin verileceğini söylemesine rağmen davacının bunu kabul etmeyerek işe gelmediğini bildirdiği"nden, iş akdinin iş koşullarındaki esaslı değişiklik nedeni ile davacı tarafından haklı olarak feshedildiği anlaşılmış olup, haklı nedenle de olsa iş akdini fesheden tarafın ihbar tazminatı talep edemeyeceği gözetilerek kıdem tazminatının hüküm altına alınması ve ihbar tazminatı talebinin reddedilmesi gerektiği- Davalı tarafın 3'lü vardiya halinde çalışıldığını savunmasına karşın davalı tanıklarının vardiyalı çalışma yapıldığı yönünde beyanları bulunmamakta olup, davacının amiri pozisyonunda olan davalı tanığı beyanında "davacının fazla mesai yaptığını ancak karşılığında izin verildiğini" bildirdiğinden ve davacının fazla mesai karşılığında izin kullandığına veya fazla mesai ücretlerinin ödendiğine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığından, fazla mesai yaptığını iddia eden davacının bu iddiasını ispat etmesine karşın fazla mesai ücretlerinin ödendiğini veya fazla çalışmanın karşılığında serbest zaman kullandırıldığını ispat yükü kendisine düşen işveren usulüne uygun olarak yazılı belge ile ispatlayamamış olduğundan, fazla mesai alacağının reddedilmesinin hatalı olduğu- Genel tatillerde çalıştığını iddia eden işçinin iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğu- Fazla çalışma yapan işçiye bu çalışmaları karşılığında serbest zaman kullandırılabileceği, ancak genel tatillerde çalışma yapılması halinde karşılığında izin kullandırılabileceğine ilişkin benzer bir yasal düzenleme bulunmadığı- Davacı işçiye genel tatillerdeki çalışması karşılığında izin kullandırıldığına dair herhangi bir belge de yer almadığından, davacının genel tatil günlerinde çalıştığı ve karşılığının ödenmediği anlaşıldığından bu talebin kabulü gerektiği-
Davacının işe gelmediği günlerden sonra da devamsızlık yaptığı ve devamsızlık olgusunun devam ettiği anlaşıldığından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyeceği- Davacının iş sözleşmesinin feshine yetkili olan makam (organ) tespit edilmeden bu organın bilgisine devamsızlık olgusunun hangi tarihte ulaştığı belirlenmeden ve işyerinde iş sözleşmesinin feshine yönelik olarak özel bir prosedür öngörülüp öngörülmediği dahi saptanmadan sürenin geçtiğinden bahisle karar verilmesinin isabetsiz olduğu; davacının devamsızlığının tutanak tarihlerinden sonra da devam edip etmediği, devamsızlığın hangi tarihte feshe yetkili makama bildirildiği duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilerek karar verilmesi gerektiği- Bilirkişi raporunda fazla çalışma ücreti hesaplanırken davacının talebi doğrultusunda hesaplama yapıldığı belirtilmiş ise de ; davacı dava dilekçesinde haftanın 6 günü 08:00-18:00 saatleri arasında çalıştığını iddia etmiş, ancak bilirkişi raporunda hatalı değerlendirme ile davacının haftanın 6 günü, günlük 12 saat mesaisinin olduğu kabul edilerek sonuca gidilmiş olup, mahkemece, bu husus gözetilerek yeniden değerlendirme ile bir karar verilmesi gerektiği-
İşyeri kayıtlarının, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgelerin, işyeri iç yazışmalarının, ücret bordrolarının delil niteliğinde olduğu, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği-
Şua izni fazla çalışma benzeri alacak olduğundan ve İş Kanunu 'nda açıkça düzenlenmediğinden, işçinin çalıştırılması halinde işçiye, çalışma karşılığı olmaksızın alması gereken ücretin yanında, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanan çalışılan süre ücreti kadar tazminatın ödenmesi gerektiği- Şua izni alacağında zamanaşımı başlangıcının fesih tarihinden itibaren değil, şua iznine hak kazanma tarihinden itibaren başlatılması gerektiği-