Fazla mesai alacağı hesaplanırken, bilirkişi tarafından hesaplanan toplam miktar üzerinden takdiri indirim yapıldıktan sonra davacının talebi bakiye kalan bu miktarlardan düşük olduğundan, davacının fazla mesai alacağına ilişkin talebinin tamamının kabul edilmesi gerektiği-
Fazla çalışma ücretine ilişkin davada, davalı işyerinin çalışma şekli ve saatleri konusunda bir açıklama yapmayıp davacı tanık anlatımlarına değer verilerek hesaplanan fazla çalışma ücretinin, yeniden somut olarak gerekirse bilirkişi marifetiyle haftalık çalışma düzeni,şekli ve saatlerinin belirlenip hesaplanması gerektiği-
Davacının fazla çalıştığı somut olarak sabit olup haftalık yaptığı 61 saatlik çalışmanın yasal sınırdan 16 saat fazla olup 17 saat olarak hesaplanmasının hatalı olup bu ücretin hesaplanmasında brüt rakamın nete çevrilmesi sırasında sgk işçi payı ile işsizlik sigortasının düşülmesi gerekip hükmedilen miktarların net mi brüt mü olduğunun tereddüte yer açmayacak biçimde açık olması gerektiği-
Günlük on bir saati aşan çalışmalarda işçinin insani ihtiyaçları dikkate alınarak ara dinlenmesinin bir buçuk saat olarak çalışma süresinden düşülmesi gerektiği-Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırk beş saat olduğu- Fazla çalışmalar ve fazla sürelerle çalışmaların, İş Kanununun 41-43. maddeleri ile İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliğinde düzenlenmiş olup, fazla çalışma, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırk beş saati aşan çalışmalar olduğu- Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresinin, iş yerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde on bir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği- Dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az on beş dakika, dört saatten fazla ve yedi buçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedi buçuk saati aşan çalışmalar bakımından, en az bir saat ara dinlenmesi verilmesi gerektiği-
Ara dinlenme süresinin 7,5 saati aşan çalışmalarda 1 saat olarak esas alınıp, imzalı ve tahakkuklu ayların dışlanıp fazla çalışma ücretinin yeniden hesaplanması gerekip, davacının fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacağı için bankalarca mevduata uygulanacak en yüksek faiz oranını aşmamak üzere yasal faiz yürütmek gerektiği-
Davacı tanıklarının çalıştıkları süreler belirlenerek, beyanlarının sadece kendi çalıştıkları dönemle sınırlı olarak değerlendirilmesi gerekirken, hesaplama yapılan çalışma döneminin tamamını kapsayacak şekilde geniş yorumlanarak fazla çalışma hesabına esas alınmasının hatalı olduğu- Davacının haftanın 5 günü 08:30-19:00 saatleri arasında, haftanın 1 günü ise 08:30-21:00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilmişse de, 08:30-21:00 saatleri arasındaki çalışma süresi 12,5 saat olduğu halde 13,5 saat kabul edilerek hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilmesinin hatalı olduğu- Bilirkişi raporunda, bir kısım imzalı bordrolarda fazla çalışma tahakkuklarının bulunduğu, tahakkuk ve imza bulunan aylardan 2013 yılı Temmuz ve Ağustos ayının da hesaplamada dışlanacağı belirtilmesine rağmen, hesap tablosunun Temmuz-Ekim 2013 bölümünde hafta sayısının 14 hafta olarak gösterildiği ve 2013 yılı Temmuz ve Ağustos ayları dışlanmadan hesaplama yapıldığı görüldüğünden, bunun yerine eksiklik ve hesap hataları giderilerek, 2013 yılı Temmuz ve Ağustos ayları dışlanarak yeniden yapılacak hesaba göre fazla çalışma alacağını hüküm altına alınması gerektiği- Davacıya sağlanan yemek yardımının miktarı konusunda yapılmış piyasa araştırması mevcut olmayıp, davacının dava dilekçesinde belirttiği ve bilirkişinin esas aldığı rakama itibar edilmesi hatalı olduğundan, mahallindeki ilgili yerlerden sorulmak sureti ile (Lokantacılar odası, belediye gibi) fesih tarihi itibari ile yemek yardımının nakti değerinin tespitiyle, buna göre giydirilmiş ücrete eklenme yapılması gerektiği-
Davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmede fazla mesainin ücretin içerisinde olduğu kabul edildiği, o halde davacının bordrolarında tahakkuk bulunmayan aylarda yapılan fazla çalışma süresi dosyada bulunan tüm deliller değerlendirilerek belirlenip yılda 270 saat mahsup edilerek çıkacak sonuca göre karar vermek gerekirken davacının yaptığı fazla çalışmanın ücret içinde olduğunun kabulü ile davanın tümden reddi hatalı olup bozmayı gerektirdiği-
İş hayatında belli hedeflerin gerçekleşmesine bağlı olarak prim ödemesi alan satış temsilcileri işçiler yönünden aldıkları prim ödemeleri fazla çalışma hesabından mahsup edilebilir olup bu şekilde işçiye ödenen satış priminin fazla çalışmaların karşılığında ödenmesi gereken ücretleri tam olarak karşılamaması halinde aradaki farkın işçiye ödenmesi gerektiği- Davacının, fazla çalışmaların karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği davada, davacı üretim mühendisliği yöneticisi olup satış ile bir ilgisi bulunmadığı, davacıya prim ve bonus adı altında yapılan ödemelerin fazla çalışma hesabından mahsup edilmesinin hatalı olduğu- 
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğinde olduğu ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği- Davacının, iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek bazı işçilik haklarının davalıdan tahsilini talep ettiği davada, 2008 yılı Temmuz ayı için 4 hafta 4 gün üzerinden fazla çalışma hesabı yapılması gerekirken 5 hafta üzerinden fazla çalışma hesaplaması yapan bilirkişi raporuna itibarla hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- 
Davacının servisten yararlandığını iddia etmediği gibi gerek bu hususu gerekse yol ücreti aldığı iddiasını ispatlayamadığı gözetilmeksizin, yol ücretinin giydirilmiş ücrete dahil edilerek tazminatların hesaplanmasının yanlış olduğu- Fazla çalışma olgusunun ispat yükünün işçiye ait olduğu-