Sanığa isnat edilen suçun oluşabilmesi için, tacirin fiili olarak ticareti terk etmesi bu durumu onbeş günlük süre içerisinde kayıtlı olduğu ticaret siciline bildirmemesi, bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini içeren bir mal beyannamesi vermesinin gerekmesi nedeniyle, borçlunun haciz zabtına göre sicile kayıtlı bulunduğu adreste bulunamadığı, borçlu şirketin yaptırılan zabıta araştırmasına göre de adresinde bulunmadığının tespit edildiği, sanığın savunmasında iş yerini kirasını ödeyemediği için boşaltarak evine taşıdığını, şirketinin faal gözükse de bir iş ve işlem yapmadığını, alacaklarının toplayabilmek için kapama işlemini yapamadığını beyan etmesi ve Kayseri Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden gelen yazıya göre sanığın şikayet tarihi itibariyle sicil kaydının devam ettiği ve İİK’nın 44. maddesine uygun bir mal beyanını vermediği anlaşıldığından; suçun unsurlarının oluştuğu-
Yapılan hacizde borçlu şirketin herhangi bir adres bırakmaksızın adresi terk etmiş olması ve başkaca tespit edilebilecek bir adresinin de olmaması halinde ticareti terk suçu yönünden suçun işlendiğinin bu tarihte öğrenildiğinin kabulü gerektiği anlaşılmakta ise de, somut olayda borçlu şirketin ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı olan adresinde yapılan haciz işleminde adresin kapalı olduğunun anlaşıldığı, adresin boş olduğunun ve borçlu şirketin adresi terk ederek gittiğinin, yapılan haciz işleminde öğrenildiği, bu nedenle şikayetin süresinde olduğundan görüldüğünden, mahkemece şikayetin esası incelenerek karar vermesi gerektiği-
Kolluk araştırma tutanağında borçlu şirketin adreste olmadığı, adresin sürekli kapalı olduğu, çevreden borçlu şirketi bilen olmadığının belirtildiği, vergi dairesi ve ticaret sicil müdürlüğü cevaplarına göre terkin beyanında bulunulmadığının anlaşılması karşısında, borçlu şirketin şikayet tarihi itibari ile ticareti terk ettiği, bu nedenle atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğu ve sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği-
Ticareti terk suçundan cezalandırılmalarının istendiğinin anlaşılması karşısında, sanıkların gerçek kişi tacir olarak ticaret siciline kayıtlı olup olmadığı, kayıtlı ise bu adreste/adreslerde ticari faaliyetlerine devam edip etmedikleri yönünde zabıta araştırması yaptırılıp, Vergi Dairesi Müdürlüğünden mükellefiyetlerinin devam edip etmediği sorulup sonucuna göre hukuki durumun takdiri gerektiği-
Borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise davada taraf olarak gösterilmesi gerekli olmayıp, yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemeyip mahkemece taraf teşkili sağlanmadan, işin esasına yönelik karar verilmesinin isabetli olmadığı- Mahkemece, 'haciz adresi işyeri tabelasında borçlu şirketin ticari ünvanının yazılı olduğu, borçlu şirketin haciz adresindeki şubesinin kapatılmasına karar verildiği, üçüncü kişi şirketin ise aynı tarihte haciz adresinde şube işyeri açtığı, borçlu şirket ortakları ile üçüncü kişi şirket ortaklarının bazılarının soyisimlerinin aynı olduğu, Emniyet Müdürlüğünün önceki tarihli yazı cevabına göre, borçlu şirket ortağının haciz adresi işyerini işletmeye devam ettiği, bu kapsamda, borçlu şirket ile üçüncü kişi şirket arasında muvazaalı olarak yapılan işlemlerin hukuki himaye görmeyeceği, devir halinde dahi TBK. 202 gereğince işletmeyi devreden kişinin iki yıl süre ile devralanla birlikte işletmenin borçlarından sorumlu olacağı, bunlardan ayrı olarak mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu ve üçüncü kişi şirketin mülkiyet karinesinin aksini kesin ve inandırıcı deliller ile ispat edemediği' gerekçesiyle davacı üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının reddine karar verilmişse de, devredilen işletmede haciz yapılabilmesinin, devrin muvazaalı olduğunun iddia ve ispat edilmesine bağlı olduğundan, mahkemece gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmadan eksik araştırma ve inceleme neticesinde karar verilmesinin doğru görülmediği-
Borçlu şirketin kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünce adresinde yapılan yoklamada gayrifaal ve terk edilmiş olduğu, emniyet araştırmasında ise yerinde bulunmadığı anlaşıldığından, suçun unsurlarının oluştuğu-
Borçlu şirketin kayıtlı olduğu vergi dairesinden re’sen terk işlemi yapılıp yapılmadığı sorularak şikayet tarihini de kapsar şekilde en son verilen beyanname örnekleri celp edilerek sonucuna göre hukuki durumun takdiri gerektiği-
Haciz tutanağından ve ticaret sicil müdürlüğüne kayıtlı adresinde yapılan zabıta araştırmasından borçlu şirketin ticari faaliyetine devam etmediği anlaşılması karşısında sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği-
Borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresinde zabıta araştırması yaptırılıp ve vergi dairesi müdürlüğünden şikayet tarihini kapsar şekilde en son verilen vergi beyanname örnekleri getirtilerek incelenip, delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi gerektiği-
Borçlu şirketin kayıtlı olduğu ticaret sicili ile vergi dairesi müdürlüğünden şirketi temsile yetkili kişi ile tescilli adresleri sorularak, şikayet tarihini kapsar şekilde en son verilen vergi beyanname örnekleri getirtilerek incelenip, ve belirtilen adreslerde zabıta araştırması yaptırılarak delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayinin gerektiği-