Borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise davada taraf olarak gösterilmesi gerekli olmayıp, yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemeyip mahkemece taraf teşkili sağlanmadan, işin esasına yönelik karar verilmesinin isabetli olmadığı- Mahkemece, 'haciz adresi işyeri tabelasında borçlu şirketin ticari ünvanının yazılı olduğu, borçlu şirketin haciz adresindeki şubesinin kapatılmasına karar verildiği, üçüncü kişi şirketin ise aynı tarihte haciz adresinde şube işyeri açtığı, borçlu şirket ortakları ile üçüncü kişi şirket ortaklarının bazılarının soyisimlerinin aynı olduğu, Emniyet Müdürlüğünün önceki tarihli yazı cevabına göre, borçlu şirket ortağının haciz adresi işyerini işletmeye devam ettiği, bu kapsamda, borçlu şirket ile üçüncü kişi şirket arasında muvazaalı olarak yapılan işlemlerin hukuki himaye görmeyeceği, devir halinde dahi TBK. 202 gereğince işletmeyi devreden kişinin iki yıl süre ile devralanla birlikte işletmenin borçlarından sorumlu olacağı, bunlardan ayrı olarak mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu ve üçüncü kişi şirketin mülkiyet karinesinin aksini kesin ve inandırıcı deliller ile ispat edemediği' gerekçesiyle davacı üçüncü kişinin açtığı istihkak davasının reddine karar verilmişse de, devredilen işletmede haciz yapılabilmesinin, devrin muvazaalı olduğunun iddia ve ispat edilmesine bağlı olduğundan, mahkemece gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmadan eksik araştırma ve inceleme neticesinde karar verilmesinin doğru görülmediği-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Davacı ...