Ticaret siciline kayıtlı adresinde yapılan zabıta araştırmalarında, sanıkların yetkilisi olduğu borçlu şirketin tanınmadığı, ilgili vergi dairesinin yazısıyla adreste bulunulmadığından bahisle resen terk çalışmalarının başlatılmış olduğu ve sanıklar hakkında hüküm kurulduktan sonra dava dosyasına gönderilen yazısıyla “faaliyet adresinde bulunmadığından 13.11.2014 tarihinde kapatıldığının” belirtildiği anlaşıldığından, sanıkların mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Kolluk araştırma tutanağında borçlu şirketin 1 yıldır adreste olmadığı, adreste başka firmanın faal olduğunun belirtildiği, Vergi dairesi cevabında, borçlu şirketin adreste olmadığının tespit edildiği ve resen terk işlemi yapıldığının belirtilmesi karşısında, borçlu şirketin şikayet tarihi itibari ile ticareti terk ettiği, atılı suçun yasal unsurlarının oluştuğu, bu nedenle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği-
Borçlu şirketin ticaret sicil adresine, yapılan tebligat sonucunda,şirketin ticareti terk ettiğinin öğrenildiğinin anlaşılması karşısında, ticareti terk hükümlerine muhalefet suçunun, suç tarihi itibariyle 3 aylık ve 1 yıllık şikayet sürelerine tabi olduğu ve şikayetçi vekilinin, 3 aylık süre geçtikten sonra şikayetçi olduğu nazara alınmadan, şikayet hakkının düşürülmesi yerine beraat kararı verilmesinin hatalı olduğu-
Borçlu şirketin ticaret siciline kayıtlı olduğu adreste yapılan zabıta araştırmasında, şirketin fabrikasının aktif olarak faaliyet göstermediği, atıl vaziyette beklediğinin bildirildiği hususu gözetildiğinde, borçlu şirketin şikayet tarihini kapsar şekilde en son verilen vergi beyanname örnekleri getirtilerek incelenip, yapılan zabıta araştırması ile birlikte delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği-
Şikayet başvurusunun henüz takip kesinleşmeden yapıldığı ve buna göre kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında açılan davanın CMK. mad. 223/8 gereğince “düşmesine” karar verilmesi gerektiği-
"Ticareti usulüne aykırı terk etmek" suçu İİK’nın 337/a maddesinde düzenlenmiş olup, suçun; seçimlik hareketlerden herhangi birisinin gerçekleştirilmesiyle, diğer koşulların da bulunması halinde oluşacağı, somut eylemde haciz tutanağı ve zabıta araştırması bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın üzerine atılı eylemin sübut bulduğunun dosya içeriğinden anlaşılması nedeniyle; sanık hakkında mahkumiyet hükmünün kurulması gerektiği-
Şikayet tarihi itibari ile icra takibinin kesinleşmiş olması karşısında, borçlu ticaret şirketinin ticareti terk edip etmediği yönünde, Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden gelen yazı cevabına göre, belirtilen adreste zabıta araştırması yaptırılıp, kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden mükellefiyetinin devam edip etmediği, şikayet tarihini de kapsayan vergi beyannamelerinin istenmesi ve sonucuna göre hukuki durumunun takdir edilmesi gerektiği-
Borçlu şirketin kayıtlı olduğu vergi dairesi müdürlüğünden mükellefiyetinin devam edip etmediği, resen terk işleminin yapılıp yapılmadığı sorulup, mükellefiyeti devam ediyor ve şikayet süresinde ise şikayet tarihini kapsar şekilde en son verilen vergi beyanname örnekleri getirtilerek incelenip, mükellefiyetinin devam ettiğinin ve adresin farklı olduğunun bildirilmesi halinde bu adreste zabıta araştırması yaptırılarak delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi gerektiği-
12. HD. 17.04.2019 T. E: 1830, K: 6555-
Borçlu şirketin halen sicil kaydının faal olarak devam ettiğinin bildirildği ve İİK'nın 44. maddesine uygun bir mal beyanını vermediği anlaşılmakla; suçun unsurlarının oluştuğu ve sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği-