Bağ-Kur’un sahibi bulunduğu mecurun yeni kira döneminde kirası tesbit edilirken, mecur boş olup yeniden serbestçe kiraya veriliyormuş gibi kabul edilip, bu miktarda kira parasının tesbitinin gerekeceği-
Tespiti istenilen süreler çok öncelere ilişkin bulunduğundan, tanıkların bu sürelerle ilgili bilgileri bugüne değin etkisiz olarak hafızalarında korumalarının da hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmeyeceği, yapılacak işin, davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu göz önünde tutularak, davacı ile birlikte çalışan ve işverenin bordrolarında kayıtlı diğer kişiler ve işyerinin müdür, amir, şef gibi görevlileri tespit edilerek anılan kişilerin bilgilerine başvurulmak ve sonucuna göre karar vermekten ibaret olacağı-
Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının tazminatının hesaplanmasında, hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan asgari ücretin esas alınmasının gerekeceği, kamu düzeniyle ilgili konularda, kazanılmış usuli haktan söz edilemeyeceği-
S.S. Kurumuna bildirilmeyen hizmetlerin, sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tesbiti istenilen hizmetin sona erdiği tarihi izleyen yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde açılmasının gerekeceği, tespit isteyen kişinin aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya aynı işyerine tekrardan girerek çalışmasının, anılan hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı-
İlk davada davalı sıfatını taşımayan kamyon şoförü aleyhindeki kusur raporunun, kamyon şoförünün taraf olduğu ikinci davada onun yönünden bağlayıcı olmayacağı-
Kamu düzenine ilişkin davada, hakimin soruşturmayı genişletmek suretiyle, isteğe bağlı sigortalının işyerinde çalışıp çalışmadığını re'sen araştırmakla yükümlü olduğu, sigorta müfettişlerince tutulan tutanakların, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olacağı-
SSK.’nın açtığı rücu davalarında,davalılar açısından, kusur incelemesi yapılmadan hüküm kurulmasının isabetsiz olacağı-
Dava dilekçesiyle bu davaya dahil edilmeyen diğer kişilerin kusurlarından ötürü davalının müteselsilen sorumlu olduğunun iddia edilmediği, bu durumda,davalının % 60 kusuruna göre hüküm verilmesi icap ederken, fazla rücu alacağına karar verilmesinin isabetsiz olacağı-
SSK, Kurum sigortalısının ani ve acil durumlarda kuruma ait sağlık tesisleri dışında bir sağlık kuruluşunda tedavi edilmesi halinde, kurumun sağlık kuruluşlarında yapılacak tedavilerden alınacak ücret tarifesi üzerinden hesaplanacak miktarla sorumlu olacağı-
Sigortalı iş kazasında sürekli iş göremez duruma düştüğü için, Kurum’un rücu hakkının sigortalının davalıdan isteyebileceği tazminat miktarı ile ( tavan ) sınırlı olup o miktarı geçemeyeceği, kural olarak, tazminat sorumlusunun, bu davada davalının sigortalıya ödediği meblağın tavandan düşülmesinin gerekeceği, zira düşülmediği takdirde kendisi çifte ödemeyle karşı karşıya bırakılmış olur ki böyle bir sonucun hukuka aykırılığının açık olacağı, ancak sigortalıya tazmin sorumlusunun, Kurumu zarara sokmak amacıyla haricen anlaşmış olmalarının olası olduğu, örneğin sigortalıya hiçbir ödeme yapılmadığı halde, sigortalının gerçeğe aykırı biçimde kendine ödeme yapıldığını kabul etmiş olabileceği, işte böyle bir kötü niyetin saptanması halinde, yapılan ödemenin tavandan düşülmesi yoluna gidilemeyeceği, sigortalıya yapılan ödemenin, ancak kötü niyetin saptanması halinde tavan zarar miktarından düşülemeyeceği-