Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptal-tescil, olmazsa tazminat isteği- Satış bedeli kendisine ödenen vekilin, vekalet görev ve sorumluluğu çerçevesinde bu bedeli davacıya ödemesi gerekirken, davacı ile hukuki bir bağı olmayan bir kişiye ödemesinin vekili sorumluluktan kurtaramayacağı, vekil ile el ve işbirliği içerisinde hareket edilmesi halinde davacıyı bağlayamayacağı; akdi geçerli hale getirmeyeceği- Kardeş olan ve ticaretle uğraşan davalıların basiretli birer iş adamı konumunda bulunmalarından dolayı, bu durumu bilemeyeceklerinin de söylenemeyeceği-
Aynı amacın elde edilmesine yönelik tek dava yerine pek çok dava açılması, seri davalara harcanan emek ve mesainin çok üzerinde vekalet ücretinin kazanılmasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmayacağı ve hukuk düzenince de korunmayacağı-
Davacının davasını ispat etmekle yükümlü olduğu, davacının verilen süre içerisinde konutun aile konutu olduğunu ve ipotek alacaklısı şirketin kötü niyetli olduğunu kanıtlayamadığı, mahkemece kanıtlanmayan ipoteğin kaldırılması isteminin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi ge­rekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmamasının, Medeni Kanunun 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olduğu-
Davacının önalım hakkını kullanırken dürüstlük kuralına uygun davranmadığı; diğer paydaşlara ve davalıya verdiği güvene aykırı tutum sergilediği, dosya kapsamı ile belirgin olduğundan, davacının iyiniyetli olduğundan söz edilemeyeceği- Yerel mahkemenin herkesin haklarını kullanırken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğuna, hakkaniyet ilkesine, davacının da aynı sözleşmeyi yapmayı düşünüp sonra vazgeçmiş olmasına ve diğer sözleşme yapan hissedarların taşınmazları gerçekten satmak niyetinde olmayıp ev sahibi olma niyetiyle tapuyu devrettikleri kabule dayanan gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu-
Borçlunun ilamla dayanarak taşınmazdan tahliye edilmesinden sonra, taşınmazı alacaklıdan kiralayan iyiniyetli kiracıdan taşınmazın alınıp kiracıya teslimi mümkün olmayıp, yeni kiracı olan üçüncü kişinin yeni kiracının (şikayetçinin) iyiniyetli olup olmadığı hususunun, borçlunun (eski kiracı), genel mahkemede açacağı davada ileri sürebileceği, aksi durumda icra müdürünün, yeni kiracının iyiniyetli olup olmadığını araştırma yetkisinin bulunmadığı- Taşınmazın borçlu tarafından tahliyesinden sonra, bu yerin takip yapan alacaklı tarafından şikayetçi üçüncü kişiye kiraya verilip verilmediğinin, dolayısı ile kiracı sıfatı bulunan kişi tarafından işgal edilip edilmediği belirlenerek karar verilmesi gerektiği-
Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin davada, yolsuz tescille edinen kişilerden pay satın alan üçüncü kişilerin edinimlerinin iyiniyetle gerçekleşmiş olması halinde T.M.K.'nun 1023. maddesi hükmünce taşınmazdaki haklarının korunacağı- Satış değeri ile gerçek rayiç değer arasında aşırı fark bulunduğu ve davalıların TMK. mad. 3 anlamında özen  borcunu yerine getirmedikleri durumlarda üçüncü kişilerin iyiniyetle hareket ettiklerinin kabul edilemeyeceği-
Üçüncü kişi, vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekâlet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmamasının, Medeni Kanunun 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralının doğal bir sonucu olduğu-
Mahkemece, davalılarca yapılan savunmada temel ilişkiye dayanılmakla birlikte hisse devri ve taşınmaz satışına ilişkin savunmaların usulüne uygun şekilde kanıtlanamadığı, bononun ticari defterlere dahi kaydedilmediği, bu denli yüksek miktarlı bir bononun protesto edilmeyerek müracaat hakkının düştüğü, lehtar hakkında icra takibi yapılmadığı, davalının bu miktardaki bonoyu kimden aldığını ve ne sattığını belgeleyememesinin TTK'nın 599. ve TMK'nın 3. maddesindeki iyiniyet kurallarına uygun olmadığı belirtilerek verilen menfi tespit davasının kabulü kararının, "bononun şirket yetkilisinin kendisi ile işlem yapma yasağına aykırı muamelede bulunması nedeniyle geçersiz olduğu" kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile tespit edilmiş olduğundan isabetli olduğu-
Tapu kütüğündeki sicile iyi niyet­le dayanarak ayni hak kazanan kişinin bu kazanımının korunacağı; ancak bir ayni hak yol­suz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilerin bu tescile dayanamayacağı-