Kat mülkiyeti veya kat irtifakının kuruldığı bir taşınmazdan bağımsız bölüme bağlantılı olarak arsa payı alan kişinin, yüklenicinin edimini yerine getirmemesi halinde tapu kayıtlarının iptal edileceğini bilerek ve bu riski yüklenerek arsa payı almış sayılacağı, bu nedenle yüklenicinin halefi durumunda bulunduğu ve iyiniyet iddiasında bulunamayacağı–
Sebepsiz zenginleşme davalarında, olayın özelliklerinin, zenginleşenin iyiniyetli olmadığını açıkca göstermesi halinde, ayrıca bu yönün isbatına gerek bulunmadığı–
İştirak halindeki (elbirliğiyle) mülkiyete konu taşınmazdaki payını noterde yaptıkları satış vaadi sözleşmesi ile üçüncü bir kişiye satan an- cak daha sonra devir işlemini yapmayan ve haklarında açılan tapu iptali ve tescil daasının reddini sağlayan kişinin (davalının) kötüniyetli sayılacağı, bu kişinin aldığı parayı, davacı (alıcı) ile arasındaki satış sözleşme-sinin geçersizliği saptayan mahkeme kararının kesinleştiği tarihteki değeri (alım gücü) ile davacıya ödemek zorunda olduğu -
Tapudaki kayda güvenerek bir taşınmazı iyiniyetle satın alan kişilerin iyiniyetlerinin korunacağı–
Sebepsiz zenginleşme davalarında, «zenginleşmenin iyiniyetli sayı-lıp sayılmayacağı»nın MK. 3 hükmüne göre belirleneceği ve «olayın özelliklerinin, zenginleşmenin iyiniyetle olmadığını açıkça gösterdiği durumlarda» bu iddianın ispat edilmiş sayılacağı–
MK. 725/II’de bahsi geçen “iyiniyet”in, MK.3’de düzenlenmiş olan “subjektif iyiniyet” olduğu - Yapı sahibinin iyiniyetli olmaması halinde “aşırı zarar”ın bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, taşan kısmın yı-kılması gerekeceği - iyiniyetin varlığının mahkemece doğrudan doğruya araştırılacağı -
Kötüniyet iddiasının def’i değil itiraz olduğu, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağına tâbi olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınacağı–
Vekil ile sözleşme yapan (vekil edenin taşınmazını tapuda satın alan) kişinin, MK. 3 anlamında iyiniyetli olması (vekilin, vekalet görevini kötüye kullandığını bilmemesi veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak bulunmaması) halinde, vekil ile yaptığı sözleşmenin geçerli olacağı ve vekil edeni de bağlayacağı, ancak üçüncü kişinin vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde hareket etmiş olması halinde, vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmayacağı - “Vekalet görevinin kötüye kullanılması” hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında, “davalılar arasında el ve işbirliği bulunup bulunmadığı” hususunun araş-tırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği - Vekilin, vekaletnameye dayalı temsil yetkisini kasden vekalet verenin zararına, kendi-sinin ya da işbirliği yaptığı başka bir kişinin yararına kullanması halinde, yapılan işlemin temsil yetkisinin sınırları içinde kalsa dahi, vekalet vereni bağlamayacağı-
Borçludan hacizli traktörü satın alan ayni köy halkından olan alıcının, borçlunun kötüniyetini bilmediğinin kabul edilmesinin, hayatın olağan akışına uygun düşmeyeceği–
Traktörün haczi sırasında hazır bulunan üçüncü kişinin, borçludan traktörü satın aldıktan sonra iyiniyet iddiasında bulunamayacağı–