Medeni Kanunun 725. maddesinin uygulanabilmesi için yapı malikinin iyiniyetli olması gerektiği, yapı malikinin kendinden beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşın, sınırı aştığını bilmesi veya bilecek durumda olmaması yahut sınırı aşmasında yasaca korunabilecek bir nedenin bulunmasının onun iyiniyetini göstereceği-
Yasanın bir hakkın sırf başkasına zarar vermek amacıyla kullanılmasını yasakladığı, olayımızda, daha önceki tadilat tekliflerinin reddedilmesi nedeniyle; davalı idarenin bu yeri park yeri olarak kamulaştırmasında meşru ve zorunlu bir yararının bulunmadığı, davacının imar izni için Belediye Başkanlığına ilk başvurusunu yaptığı sırada, davaya konu yerin “Ticaret Alanı” olarak imara açık olduğu, imar durumu verilebilmesi için Belediyece kendisine öne sürülen tüm koşulları yerine getiren davacının iyi niyetli olduğu, o halde Roma Hukukundan beri uygulana gelen ilke gereği sonradan gelen kötü niyetin zarar vermeyeceği-
Vekil ile sözleşme yapan kişi Medeni Kanun'un 3.maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerli olup, vekil edeni bağlayacağı, vekil vekalet görevini kötüye kullansa dahi bu hususun vekil ile vekalet eden arasında bir iç sorun olarak kalacağı, bu durumun vekil ile sözleşme yapan kişinin kazandığı haklara etkili olamayacağı-
Dava konusu aracın mahkemece zoralımına karar verilmekle mülkiyetinin Hazineye geçeceği, bundan sonraki satışlarda satan şahıslar kendilerine ait olmayan bir şeyi satmış, satın alan da gerçek malikten satın almamış durumunda olduklarından alıcının iyiniyetinin korunamayacağı–
İkinci el durumundaki tapu malikinin, MK.’nun 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanabilmesi için gerçekleşmesi gereken (araştırılacak) koşullar-
Zenginleşenin iyiniyetli sayılıp sayılmayacağı, zenginleşmeyi iyi veya kötüniyetle mi elden çıkarttığı hususunun MK’nun 3. maddesi hükmü uyarınca belirleneceği–
Tapudaki kayda güvenerek bir taşınmazı iyiniyetle satın alan kişilerin iyiniyetlerinin korunacağı–
Yüklenicinin sözleşme uyarınca kendisine isabet eden bağımsız bölümlerin adına tescilini isteyebilmesi için, imar mevzuatına ve söz-leşmeye uygun şekilde binayı tamamlaması gerektiği, mahkemece gerek- li yıkım veya tadilatın yapılabilmesi için yükleniciye icrada infazı kâbil nitelikte izin ve yetki verilip, inşaatın iskan raporu alınmaya hazır hale getirilmesinden sonra yüklenici adına tescile karar verilmesi gerekeceği -
“Temelden satış”, “topraktan satış” şeklinde isimlendirilen satış-larda, alıcı arsanın gerçekte yükleniciye ait olmadığını, kat karşılığı ona bu payın verildiğini, yüklenicinin edimini yerine getirmemesi halinde kendisine bırakılan bağımsız bölümlerde ve arsa paylarında hakkının doğmayacağını bilmekte ve dolayısı ile arsa maliki tarafından arsa payı-nın iptal edileceği riskini göze alarak tapuyu devraldığından, MK. 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanmasının söz konusu olamayacağı-
Davalı yüklenicinin, arsa sahibince verilen vekaletnameyi tahrif ve sahtecilik yapmak suretiyle başkasını tevkil edip taşınmazı kendi üzerine geçirmesi, başkalarına satış suretiyle ara malikler kullanıp tasarruflarda bulunması gibi olgular gözetildiğinde; davalı, ara malikler ve yüklenici ile birlikte hareket ettiğinden, en azından iyiniyetli olmadığından, «tapunun iptali ile davalının adına tesciline» karar verilmesi gerekeceği–