İcra müdürlüğünün şikayete konu işleminin dayanağı gönderilmiş olan haciz müzekkeresi olup, 3. kişi durumundaki bankanın bu haciz yazısına karşı mevduat üzerinde rehin, takas ve mahsup hakkının olduğunu ileri sürmesi istihkak iddiası niteliğinde olduğundan, icra müdürünün İİK mad. 99 gereğince işlem yapması gerekmekte olup, paranın bankadan istenmesinin yasaya aykırı olduğu, icra mahkemesinin, icra müdürlüğünün işlemine ilişkin yapılan şikayetin kabulü gerektiği-
Yetki belgesine istinaden alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davada, HUMK mülga mad.440 uyarınca sulh hukuk mahkemelerinin kararları karar düzeltmeye tabi olmasa da, dairenin hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin kararında maddi hata bulunması nedeniyle davalının karar düzeltme isteminin incelenmesi gerektiği- Ortaklığın giderilmesi davasına dayanak teşkil eden takip dosyasının takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığı, icra dosyasının incelenmesinde ise taşınmazın bağımsız bölümü üzerinde bulunan haciz şerhinin düştüğü belirtilerek kaldırılması için Tapu Müdürlüğüne yazı yazıldığı, UYAP üzerinde yapılan kontrolde dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydı üzerindeki haciz şerhinin de kaldırıldığının anlaşıldığı, haczin yenilendiğine ilişkin bir belge ve bilgi bulunamadığı bu nedenle, davacının dava açmakta hukuki yararı kalmadığı-
Şikayete konu 19/02/2013 tarihli haczin incelenmesinde; haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak bu hacze ilişkin olarak alacaklının, 1 yıllık sürede satış talep etmediği, böylece İİK'nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki işbu haczin şikayet tarihi olan 17/10/2014 tarihinden önce düştüğü anlaşıldığından, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararının bulunmadığı-
Ortaklığın giderilmesi davası süresince satış isteme süresi işlemeyeceği- Haciz tarihi ile ortaklığın giderilmesi davasını açma tarihi arasında ve karar kesinleştikten sonra satış isteme tarihine kadar geçen süre toplandığında, iki (şimdi; bir) yıllık (İİK. mad. 106) satış isteme süresi dolmadığından, şikayetçinin haczinin ayakta olduğu-
Borçlunun talebi, alacaklının talebinden bağımsız ve süresinde satış istenmediği gerekçesi ile İİK'nun 106-110. maddelerine dayalı olarak hacizlerin kaldırılmasına ilişkin olup, borçlunun bu isteminin harca tâbi olmadığı, bu nedenle, icra müdürlüğünün vazgeçme harcı yatırılmasına ilişkin 10.12.2015 tarihli işleminin yasal dayanağı bulunmadığından, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün şikayete konu 10.12.2015 tarihli işleminin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
İcra müdürü satış talebini reddetmiş olsa bile, İİK. mad. 106 uyarınca iki yıl içinde (17.11.2011 tarihinde) satış talebinde bulunan, ve satış masrafını yatıran alacaklının haczinin ayakta ve satış talebinin geçerli olduğu- Satış talebinin kıymet takdirinin kesinleşmemesi nedeniyle reddine ilişkin icra müdürü kararının satış talebine etkisinin bulunmadığı- Anılan taşınmaz üzerindeki haczin kalktığı düşünülerek geçerli haciz olmadığından ihalenin feshine karar verilmesinin hatalı olacağı-
Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı, buna göre, dava konusu haczin dava tarihi itibariyle düştüğü göz önüne alınarak, istihkak davasının ön koşul yokluğundan reddi gerekirken yazılı şekilde istihkak davasının süreden ve esastan reddine karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği-
Dairemizin değişen içtihatlarına göre, İİK. mad.150/e'de düzenlenen bir ve iki yıllık sürelerin hesabında ödeme-icra emrinin tebliğinden itibaren ilk satış talep tarihinin esas alınacağı- İlk satış talebinin yasal süresinde yapıldığı ve satış süresi içinde de satış talebinin geri alınmadığı birlikte değerlendirildiğinde, sonraki satış taleplerinin iki yıllık süre içinde olmamasının sonuca etkili olmadığı, yasada belirtilen sürenin satış talebi için öngörülmüş olması karşısında; satışın aynı süre içerisinde yapılmamış olması, usulüne uygun satış talebini ortadan kaldırmadığı gibi takibin İİK mad. 150/e gereğince düşmesi sonucunu doğurmayacağı-
Satış düştüğünde haciz düşmeyip, haciz sahibinin ilk satış isteme tarihine kadar geçen süresi satış isteme tarihinde yürürlükte bulunan İİK. mad. 106 uyarınca 2 yıllık süreden çıkartılması suretiyle kalan sürede satış talebinde bulunması halinde haczin halen ayakta olduğunun kabulü gerektiği-
Bankadan temlik aldığı alacak için TMSF'nin İİK.'na göre yapılmış takibe devam ettiği ve daha sonra alacağın şikayetçi-alacaklıya temlik edildiği anlaşıldığından, şikayetçinin takibi bakımından 6183 s. Kanun’un uygulanamayacağı- İlk alacaklı bankanın borçluya ait taşınmaza 27.01.1998'de ihtiyati haciz uyguladığı, 18.02.1998'de ödeme emrinin tebliğ edildiği, 06.07.1999'de haczin yenilendiği, 11.10.2000'de satış talebinde bulunulduğu, 11.06.2001'de satış avansı yatırıldığı görüldüğünden, bu haczin ayakta olduğu- Şikayet olunan bankanın ise 17.11.1997 tarihli ihtiyati haciz uygulandığı, 18.09.2000'de ihtiyati haczi kesin hacze dönüştüğü, 12.09.2002''de satış talebinde bulunulduğu, 13.09.2002'de ise satış avans yatırdığı görüldüğünden, şikayetçinin haciz ve satış tarihleri şikayet olunanın haciz ve satış tarihlerinden önce olduğundan, mahkemece, sıra cetvelinin iptali istemli şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-