Satış, yeni konulan hacizlere dayanılarak yapıldığından, bu hacizlere göre yeniden kıymet takdirlerinin yapılması ve satışın da bu yeni kıymet takdirleri üzerinden gerçekleştirilmesi gerekirken, düşen hacizlere dayalı olarak belirlenen kıymet takdirlerinin herhangi bir hüküm ve sonuç doğurmayacağından, satışa esas alınmaları mümkün olmayıp, bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerekeceği- O halde, … tarihli haciz sonrası yeniden kıymet takdirleri yapılması gerekirken, kalkmış (düşmüş) hacizlere dayalı kıymet takdirleri esas alınarak ihalenin yapılması usulsüz olup, mahkemece ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Uyuşmazlık, İİK'nun 106 – 110 maddeleri gereğince hacizlerin kaldırılmasına ilişkin ise de, şikayetçi 3. kişi olup, ilk derece mahkemesi kararının kesin nitelikte olmadığı anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince işin esasının incelenerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
89/1 haciz ihbarnamesi üzerine üçüncü kişi bankanın hesap üzerinde rehin hakkını ileri sürmesinin, haciz ihbarnamesine itiraz mahiyetinde olduğu ve bu itirazın İİK.'nun 89. maddede düzenlendiği şekilde çözümlenmesi gerektiği, uyuşmazlığın  istihkak davası olarak görülmesinin isabetsiz olduğu-
Taşınmazın üzerinde haciz varken, alacaklının talebi üzerine yeniden haciz konulmasını, önceki hacizden vazgeçildiği anlamına gelmeyeceği ve daha önce konulmuş haczi ve sonuçlarını da ortadan kaldırmayacağı- Aynı taşınmaz üzerine birden fazla haciz konulmasını engelleyen bir yasa hükmünün bulunmadığı- Alacaklının talebi ile taşınmaz üzerine ikinci kez haciz konulmuş ise de, ilk konulan hacizden sonra alacaklı tarafından bir yıllık satış isteme süresi içerisinde satış talebinde bulunulmuş ve aynı tarihte bir miktar satış avansı yatırılmış olmakla, hukuki kıymetini kaybetmemiş ilk hacze dayalı olarak yapılan ihalede yasaya uymayan bir yön bulunmadığı- İlk derece mahkemesince ihalenin feshi isteminin reddine dair karar esasa girilerek verildiğinden şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesi gerektiği, bu durumun kamu düzenine aykırılık teşkil etmesi nedeniyle istinaf aşamasında göz önünde bulundurularak, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması, şikayetin reddi ile şikayetçi aleyhine para cezasına hükmedilmesi yönünden yeniden hüküm tesisi gerektiği-
İcra Müdürlüğünce, bankaya gönderilen haciz müzekkeresi üzerine bankaca hesap üzerinde rehin hakkının ileri sürülmesi, istihkak iddiası mahiyetinde olup, 3. kişinin istihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü tarafından İİK’nun 97/1. maddesindeki prosedür işletilerek dosyanın takibin devamı veya taliki konusunda bir karar verilmek üzere İcra Mahkemesine gönderilmesi gerekeceği, prosedür işletilmeden 3. kişi tarafından doğrudan dava açılmasını engelleyen bir yasa hükmünün de bulunmadığı, somut olayda prosedür işletilmeden davacı banka tarafından açılan istihkak davasının süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
Düşmüş hacze dayalı olarak belirlenen kıymet takdirinin bir hüküm ve sonuç doğurmayacağı, bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği- Kalkmış (düşmüş) hacze dayalı kıymet takdiri esas alınarak yapılan ihalenin usulsüz olduğu-
İcra müdürlüğünün şikayete konu işleminin dayanağı gönderilmiş olan haciz müzekkeresi olup, 3. kişi durumundaki bankanın bu haciz yazısına karşı mevduat üzerinde rehin, takas ve mahsup hakkının olduğunu ileri sürmesi istihkak iddiası niteliğinde olduğundan, icra müdürünün İİK mad. 99 gereğince işlem yapması gerekmekte olup, paranın bankadan istenmesinin yasaya aykırı olduğu, icra mahkemesinin, icra müdürlüğünün işlemine ilişkin yapılan şikayetin kabulü gerektiği-
Yetki belgesine istinaden alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davada, HUMK mülga mad.440 uyarınca sulh hukuk mahkemelerinin kararları karar düzeltmeye tabi olmasa da, dairenin hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin kararında maddi hata bulunması nedeniyle davalının karar düzeltme isteminin incelenmesi gerektiği- Ortaklığın giderilmesi davasına dayanak teşkil eden takip dosyasının takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırıldığı, icra dosyasının incelenmesinde ise taşınmazın bağımsız bölümü üzerinde bulunan haciz şerhinin düştüğü belirtilerek kaldırılması için Tapu Müdürlüğüne yazı yazıldığı, UYAP üzerinde yapılan kontrolde dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydı üzerindeki haciz şerhinin de kaldırıldığının anlaşıldığı, haczin yenilendiğine ilişkin bir belge ve bilgi bulunamadığı bu nedenle, davacının dava açmakta hukuki yararı kalmadığı-
Dava konusu 29.06.2010 tarihli hacizlerin konulduğu tarih itibariyle yürürlükte bulunan İİK’nin 106.-110. maddelerine göre, alacaklı haczolunan mal taşınır ise haczinden itibaren 1 yıl içinde satılmasını isteyebileceği- İİK 110. maddesine göre de bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı-. Buna göre, dava konusu mahcuzlar üzerindeki 29.06.2010 tarihli hacizlerin dava tarihi olan 26.6.2012 tarihi itibariyle düştüğü göz önüne alınarak, istihkak davasının ön koşul yokluğundan reddi gerekirken yazılı şekilde istihkak davasının kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Davanın, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkin olduğu- Dosya kapsamındaki belgelere göre; aracın borçlu adına kayıtlı olduğu ve Uyap-Polnet üzerinden araç kaydına haciz konulduğunun görülmekte olduğu- İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunmasının dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği- ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararı ile belirlenen teminatın gösterilmesi halinde geçerli olmak üzere takibin ertelenmesine karar verilmiş ise de; belirlenen teminat yatırılmadığından takibin durmadığının anlaşılmakta olduğu-Bu halde, satış isteme süresinin haciz tarihinden itibaren hesaplanacağı- İİK’nin. 106.-110. maddelerine göre ise, alacaklı haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren 6 ay (şimdi 1 yıllık) içinde satılmasını isteyebileceği- Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı- Buna göre araç üzerindeki haczin, dava tarihi olan itibariyle düştüğü göz önüne alınarak, istihkak davasının ön koşul yokluğundan reddi gerekeceği-