Satış talebinin, İİK mad. 106 ve 110 uyarınca süreler içinde olup olmadığını icra müdürü re’sen gözetmesi gerektiği- Süresi içinde yapılmış olan satış talebi, alacaklı tarafından bir defa geri alınabileceği, bu durumda, satış talebini geri alan alacaklı ancak, haciz tarihinden itibaren kalan satış isteme süresi içinde yeniden satış isteyebileceği- Satışın durdurulması talebinin, satış talebinin geri alınması niteliğinde olduğu-
Haciz tarihinden itibaren yasal 2 yıllık süre içerisinde usulüne uygun olarak satış istenmiş olduğundan, mahkemenin şikayetin kabulüne ilişkin kararı yerinde değil ise de; icra müdürlüğünce de dosyanın feragatle işlemden kaldırılmasına ve varsa hacizlerin posta masrafı verildiğinde fekkine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, mahkemece, alacaklının feragati değerlendirilerek karar verilmek üzere hükmün bozulmasnını gerektiği-
İhtiyati tedbir kararında "cebri satışlara da şamil olduğu" yönünde bir hüküm bulunmadığından, bu ihtiyati tedbir kararının, cebri satışın yapılmasına engel teşkil etmeyeceği-
TOKİ'nin icra dosyasında mübrez 04.11.2015 tarihli cevabi yazısı ile; borçlunun kesin hakedişinin 15.4.2011'de onaylandığı ancak hiçbir hakediş ödemesi yapılmadığının bildirildiği görüldüğünden, haciz konulan hakediş alacağının henüz istenebilir hale geldiğinden bahsedilemeyeceğinden, 6 aylık paranın celbi süresinin başlamadığının kabulü gerekeceği-
Alacaklının ‘haciz koydurduğu borçluya ait taşınmazın, hacizli olarak üçüncü kişiye satıldığı ve üçüncü kişinin başvurusu üzerine, icra dairesince, İİK. mad. 106-110 gereğince hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği’ni belirterek yaptığı başvurunun ‘bir hakkın yerine getirilmemesi’ ile ilgili olduğu ve süreye tâbi olmadığı-
15.09.2014 olan son haciz tarihi itibarı ile uygulanması gereken İİK.'nun 106. maddesinde; alacaklının, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebileceğinin, İİK. nun 110. maddesinde ise yasal süresi içinde malın satılması istenmez veya talep geri alınıp da bu müddet içinde yenilenmezse, o mal üzerindeki haczin kalkacağının düzenlendiği, alacaklının satış talebinin, ferdileştirmeden sonra 01.02.2016 tarihinde yapıldığı görülmekle, hacizlerin İİK.'nun 106-110 maddeleri gereğince düştüğü anlaşıldığından, mahkemece,şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
01.10.2014 tarihinde ferdileştirme yapılarak taşınmazların şikayetçi kooperatif üyeleri adına tapuda tescillerinin yapıldığı, 31.08.2015 tarih ve 40197 yevmiye no'lu son haciz şerhlerinin ferdileştirmeden sonra konulduğu, alacaklının satış talebinin ise 23.02.2016 tarihinde ferdileştirmeden sonra olduğu anlaşıldığından, icra takibinde borçlu sıfatı bulunmayan şikayetçiler adına kayıtlı taşınmazların kooperatifin borcundan dolayı hacizleri mümkün olmadığından ve taşınmazların son haciz tarihinde borçlu kooperatif adına kayıtlı olmayıp şikayetçiler adına kayıtlı bulunmaları nedeniyle bu haciz şerhlerinin de kaldırılması gerektiği-
Haciz, satılarak paraya çevrilmesi zorunlu mala değil, borçlunun alacaklı konumunda olduğu icra dairesi dosyası üzerine konulmuş olup, İİK'nun 106. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre borçlunun bu takip dosyasındaki alacağı menkul hükmünde ise de, mahcuz para alacağı için satış söz konusu olmadığından, paranın icra dosyasına celbi talebinin, satış talebi gibi değerlendirilmesi gerektiği-
Alacaklının, satış isteme süresi dolmadan (İİK. mad. 106) icra müdürlüğünden İİK. mad. 121 uyarınca yetki alarak ortaklığın giderilmesi davası açtığı, bu davanın açılmasıyla satış isteme süresinin kesildiği, ortaklığın giderilmesi davasının derdest olduğu görüldüğünden haczin düşmediğinin kabulü gerektiği-
Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde kendisinin rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesinin "istihkak iddiası" niteliğinde olduğu, icra müdürünün İİK'nun 99. maddesinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerektiği- Şikayetçi bankanın, birinci haciz ihbarnamesine karşı, takip borçlusunun kendisinden olan alacağı üzerinde rehin hakkı bulunduğuna dair beyanının, haciz ihbarına yapılan itiraz niteliğinde olduğu- İcra müdürlüğünce, borçlu hesabında haczedilen paranın -bankanın muaccel olan rehin ve risk bedelleri dışında kalan kısmının- icra dosyasına gönderilmesi için üçüncü kişiye müzekkere yazmasının yasaya aykırı olduğu-