Borçlunun kıymet takdirine itirazı üzerine mahkemece taşınmazın değeri kesin olarak belirlendiğinden,mahkemece belirlenen bu değer yerine icra müdürlüğünce belirlenen değer üzerinden ihale yapılmasının usulsüz olduğunun kabulü gerektiği, ihale bedelinin yazılı muhammen değerin % 50'sini ve satış masrafını karşılamadığı, taşınmaz ihalesinin re'sen nazara alınarak feshine karar verilmesi gerektiği-
Taşınmazın muhammen bedelinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını aşması zorunlu olduğu-
"Davalı yanın kusurundan sebeple satışın düştüğü, haczin düşmediği, istihkak davasının konusuz kalmasına sebep olunması sebebiyle davalı yan lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyetle bağdaşmayacağı" belirtilerek açıkça istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşıldığından, asıl dava yönünden yapılan istinaf başvurusu hakkında olumlu-olumsuz karar verilmemesi gerektiği-
Tek bir dosya üzerinden sürdürülmekle birlikte, bağımsızlığını koruyan her bir şikayet dosyası yönünden ayrı ayrı yargılama yapılması ve birleştirilen şikayetlerin her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği- Mahkemece, kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm bölümünde şikayetlerin kabulüne karar verildiği halde, gerekçe bölümünde uyuşmazlığın esası da tartışılarak tarafların hacizlerinin düşmüş olması sebebiyle garameten paylaşıma yapılan itirazın yerinde olmadığı sonucuna varıldığı ve gerekçe ile hüküm sonucu arasında çelişki doğduğundan, kararın bozulması gerektiği-
İstihkak davasının dinlenebilmesi için ön koşulun, her şeyden önce hukuken geçerli bir haciz bulunması olduğu- Bu koşulun bulunup bulunmadığının yargılamanın her aşamasında gerek ilk derece mahkemeleri gerekse Yargıtay tarafından re'sen gözetilmesi gerektiği- İİK'nin 106. maddesinde menkul mallar için öngörülen altı aylık sürenin para alacakları yönünden hacizden itibaren paranın istenmesi için gerekli azami süre olarak kıyasen uygulanması gerektiği- Alacaklı tarafından haciz tarihinden itibaren altı aylık süre içinde paranın istenmesi keyfiyetinin yerine getirilmediği durumda para üzerindeki haczin kalkacağı- Öyleyse İstihkak davasının mahkemece dava tarihinde geçerli bir haciz bulunmadığı gerekçesi ile davanın ön koşul yokluğundan usulden reddedilmesi gerektiği-
Yasada para alacağı üzerine konulan haczin ne kadar süreyle mevcudiyetini koruyabileceği yönünde bir açıklık bulunmadığından, İİK'nin 106. maddesindeki menkul mallar için öngörülen bir yıllık sürenin para alacakları yönünden hacizden itibaren paranın istenmesi için gerekli azami süre olarak kıyasen uygulanması gerekeceği-
Davanın, İİK'nun 96 ve devamı maddeleri gereğince 3. kişi tarafından açılmış istihkak istemine ilişkin olduğu-İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği- Somut olayda, araç üzerindeki haczin dava açılmadan önce düştüğü ve dava tarihi itibariyle araç üzerinde haciz bulunmadığı göz önüne alınırsa davanın ön koşul yokluğundan reddedildiğinin kabulünün gerekeceği- Buna göre, davalı yararına da Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığı-
Şikayetçinin ... 2. İcra Müdürlüğünün 2013/11124 Esas sayılı dosyasında borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde 12.11.2013 tarihli kesin haczi mevcut olduğundan, 18.06.2014 tarihinde satış isteyerek satış avansı yatırdığı anlaşılmış olduğundan, şikayetçinin bu haczi ayakta olduğundan ve haciz tarihi itibariyle ilk sırada yer alması gerektiğinden, buna göre sıra cetveli düzenlenmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesinin doğru görülmediği-
Satış isteyerek satış avansı yatırdığı anlaşılan şikayetçinin haczinin ayakta olduğu ve ilk sırada yer alması gerektiği-
İstihkak davalarında "geçerli bir haczin bulunmasının dava şartı" olduğu, hüküm kesinleşinceye kadar, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği- Haczolunan taşınır mal için, haciz tarihinden itibaren 6 ay içerisinde satış talep edilmemiş, bu nedenle de o mal üzerindeki haciz kalkmış olup; geçerli bir haczin bulunmadığından bahisle davanın reddedilmesinin gerektiği-