Şikayetçinin icra müdürlüğüne sunduğu 28.11.2014 tarihli talep dilekçesinde, ıslak imza bulunmadığı gibi, icra müdürlüğünce, ek satış avansı yatırılmasına dair verilen 31.10.2014 tarihli kararın şikayetçiye tebliğ edildiğine dair bir belgenin de olmadığı, bu hususlar dikkate alındığında, şikayetçinin, icra müdürlüğünce ek avans yatırılmasına dair verilen karardan, 28.11.2014 tarihinde haberdar olduğunun kabul edilemeyeceği, şikayetçi, yasal süresinde satış talebinde bulunup avans yatırdığına göre, icra müdürlüğünün hacizlerin İİK'nın 110.maddesi uyarınca düştüğüne dair 05.01.2015 tarihli kararının yerinde olmadığı-
Her ortağın kooperatifin borçlarına karşı, taahhüt ettiği pay tutarı kadar sorumlu olacağı kooperatif ana sözleşmesi ile kararlaştırılmış ise de, icra takibi, kooperatif aleyhinde yapıldığından ve şikayetçiler hakkında başlatılmış ve kesinleşmiş bir takip olmadığından, takibin borçlusu olmayan şikayetçilerin taşınmazlarının haczinin mümkün olmadığı- Süresinde satış istenmemesi halinde hacizlerin düşeceği-
Şikayet olunanın, sıra cetvelindeki alacaklı olduğu dosyadaki haciz tarihi 12.03.2001 olup, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde 26.10.2001 tarihinde satış talep edildiği, 22.06.2004 tarihinde satış avansının yatırıldığının icra dosyasından anlaşıldığı, kıymet takdirinin iptaline ilişkin açılan davanın, satış avansının yatırılmasına engel olmadığı gibi, süreyi de dondurmayacağı, bu nedenle, satış talebinin avansın yatırıldığı tarihte yapılmış kabul edilmesi gerekeceği- İcra Müdürlüğünce, satış talebinin 22.06.2004 tarihinde yapıldığının kabulü ile sıra cetvelinin düzenlenmesi gerekirken, şikayetin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Söz konusu haciz için, şikayet tarihi itibariyle, İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin halen dolmadığının anlaşıldığı, şikayetçi borçlu tarafından, 07.07.2015 tarihli haczin, 02.03.2016 tarihli kıymet takdir raporu tebliğinden önce öğrenildiğine ilişkin bir belgenin dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, 09.03.2016 tarihli şikayetin süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
Satış talebinden sonra icra müdürlüğünce satış avansının tamamlatılması konusunda herhangi bir süre verilmediği, satış isteme süresi içinde satış avansının az da olsa (50 TL) yatırıldığı, geçerli satış talebinde bulunulduğu anlaşıldığından, taşınmazlar üzerindeki haczin düşmediği- Haciz kararının tapu kayıtlarına işlenmesinin yalnızca bir muhafaza işlemi olduğu, icra müdürlüğünün karar tarihinin haciz tarihi kabul edileceği-
Hacze dayanak yapılan tasarrufun iptali ilamında yalnızca "satış işleminin iptali"ne karar verilmekle yetinilmiş olup, 3. kişi adına olan tapu kaydının iptali ile borçlu adına tesciline dair bir hüküm kurulmamış olduğundan, taşınmazın mülkiyetinin 3. kişiye ait olduğu ve bu durumda, şikayetçi tapu malikinin taşınmaz üzerindeki haczin İİK. mad. 106-110 gereğince kaldırılmasını istemekte aktif husumet ehliyeti bulunduğu-
Haczin tapuya işlenmesinin, "kurucu" bir unsur değil "bildirici" nitelik taşıdığı- Haciz tarihinin, "haczin tapuya şerh verildiği tarih" değil, "haciz kararının verildiği tarih" olarak kabulü ile satış istemenin yasal sürede yapılıp yapılmadığının bu tarihe göre belirlenmesi gerektiği-
İhtiyati haciz sahibi alacaklıların hacizler kesin hacze dönüşmeden satış isteyemeyecekleri- Takibin kesinleşmesiyle, ihtiyati hacizler kesin hacze dönüştüğünden ve kesin hacze dönüşme tarihinde yürürlükte bulunan İİK. mad. 106 uyarınca iki yıllık süre dolmadan satış talep edilerek satış avansı dosyaya yatırıldığından, mahkemece, satış talebinin yasal süresinde olması sebebi ile haczin düşmediğinin kabulü gerektiği-
İcra müdürlüğü kararında belirtilen parsellerin şikayet konusu haline getirdikleri parsellere ilişkin olmadığı-
Haciz tarihinden itibaren yasal 2 yıllık süre içerisinde usulüne uygun olarak satış istenmiş olduğundan, icra müdürünün satış talebinin reddine dair kararının alacaklı tarafından icra mahkemesine başvurularak şikayet yoluyla iptal ettirilmediğine yönelik mahkeme gerekçesinin, usulüne uygun satış talebinin varlığı karşısında yerinde olmadığı-