Kural olarak TMK 'nun 15.maddesi hükmü gereği, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiilleri hukuki bir sonuç doğurmayacağından, kısıtlının tüketici kredi sözleşmesi geçersiz olup, hukuki bir sonuç doğurmayacağı-
Ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağı, karşı tarafın iyi niyetli olmasının o işlemi geçerli kılmayacağı, miras bırakanın temliklerin yapıldığı tarihlerde ehliyetli olup olmadığının Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulundan alınacak rapor ile saptanması gerekeceği-
Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Türk Medeni Kanununun 706, 6098 s. Türk Borçlar Kanununun 237 (818 s. Borçlar Kanunun 213) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilecekleri- TMK'nin 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından, karşı tarafın iyiniyetli olması o işlemi geçerli kılmayacağından, hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek ve önemine binaen öncelikle incelenmesi gerekeceği-
Mahkemece, murisin bononun düzenlendiği tarihte ayırt etme gücüne sahip olup olmadığının belirlenmesi bakımından bu tarihten önceki ya da sonraki zamanlara ilişkin olarak varsa ilaç reçeteleri, hasta müşahade ve hastane kayıtları, ultrason ya da MR belgeleri ile tüm doktor raporları davacıdan temin ettirilerek, kişinin sağlığı konusunda bilgi ve görgüsü olan tanıklar ile en son muayene eden doktorların beyanları alındıktan sonra dosya bir bütün halinde Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ilgili ihtisas dairesine gönderilerek adı geçen kişinin bononun düzenlendiği veya mahkemece yapılacak araştırma sonucu dava konusu boş bononun düzenlendiği tarihi itibariyle hukuki ehliyete (medeni haklarını kullanma ehliyetine) haiz olup olmadığı konusunda rapor alınması, boş senet verildiği iddiası karşısında senedin düzenlenme tarihinin mahkemece araştırılıp belirlenmesi, bononun Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma ceza davalarına konu olmuş ise buna ilişkin tüm dosya ve varsa diğeri ile karar ve belgelerinde getirtilerek sonucuna göre menfi tespit davası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Medeni Kanununun 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından karşı tarafın iyi niyetli olması o işlemi geçerli kılmayacağı-
Sözleşmenin taraflarından birinin ehliyetten yoksun bulunduğu iddia edilmişse, bu iddianın araştırılması; ölünceye kadar bakım sözleşmenin, bakım alacaklısının ehliyetsizliği nedeniyle geçersiz olduğu iddiasının, hukuki ehliyeti bulunup bulunmadığı konusunda rapor alındıktan sonra uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirden tenkis isteğine ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (T.M.K) 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından karşı tarafın iyiniyetli olması o işlemi geçerli kılmayacağı-
Türk Medeni Kanununun 462/1. maddesinde belirtildiği üzere “taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir ayni hak kurulması” işlemlerinin vesayet makamının iznine tabi olup, TMK'nin 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından, karşı tarafın iyiniyetli olmasının o işlemi geçerli kılmayacağı-
Dava, "hile ve ehliyetsizlik hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve pay oranında adlarına tescil" isteğine ilişkin olup, Türk Medeni Kanunu'nun 15. maddesinde de ifade edildiği üzere, ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağından, karşı tarafın iyiniyetli olması o işlemi geçerli kılmayacağı-
TMK. m.15 uygulamasının istisnası kapsamında aynı Kanun'un 2. maddesi gereğince, sadece bonoların keşide tarihi ve sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle“fiil ehliyetine” haiz olmayan davacı iş sahibinin; davalı yüklenici şirketin hak ettiği iş bedelini, mahsuben yaptığı fazla ödemenin iadesini ve bedelsiz kalan bonolardan ötürü de borçlu olmadığının tespitini istediği için, ehliyetsiz olduğunun kabulü halinde dahi davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin geçersizliğinden söz edilemeyeceği-