İcra mahkemesince, TMK.'nun 403 ve devamı maddeleri uyarınca şikayetçi borçlu hakkında yargılamaya devam edilebilmesi için, borçluya vasi tayini gerekip gerekmediği, gerekiyorsa vasi tayin edilmesi konusunda sulh mahkemesine ihbarda bulunulması ve sonucuna göre hareket edilmesi gerekirken, bozmaya uyulduğu halde gerekleri tam olarak yerine getirilmeyerek bu hususta işlem yapılmadan yargılamaya devam edilmesinin doğru bulunmadığı-
Alacaklının, çeke dayalı olarak ciranta borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlu vasisinin şikayet ve itirazında, borçlunun akıl hastalığı nedeniyle kısıtlı olduğu ileri sürüldüğüne göre hukuki işlemlerde tarafların fiil ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun mahkemece resen dikkate alınmasının zorunlu olduğu, mahkemece, takip dayanağı çekin ibraz tarihi itibariyle borçlunun fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığının Adli Tıp Kurumu veya tam teşekküllü bir hastaneden aldırılacak rapor ile tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının eldeki davada ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayanması halinde, hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek önemine binaen öncelikle incelenmesi gerektiği, ayrıca, davada muris muvazaası hukuksal nedenine de dayanıldığına göre mirasbırakanın ehliyetli olduğunun saptanması halinde muvazaa iddiasının incelenmesi gerekeceği-
Tam ehliyetli kişilerin dahi her zaman yararlanma olanağı bulamadıkları konut kredi sözleşmesinden yararlanmış ve bu suretle bir menfaat elde etmiş olan davacının, davalı bankanın ödeme talebine kadar tam ehliyetli biri gibi hareket etmesi ve borcun ifası istendiğinde ehliyetsizliğini ileri sürerek ifaden kaçınması hakkın kötüye kullanılmasının tipik bir örneği olduğu-
Ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında ehliyetsizlik iddiasının öncelikle incelenmesi, miras bırakanın ehliyetli olduğunun saptanması halinde muris muvazaası yönünden değerlendirmeyapılması gerekeceği-
Fiil ehliyetinin mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği- Ayırt etme gücünün tespiti konusunda yetkili sağlık kurullarından rapor alınmasını gerektiğinden mahkemece, vesayet kararına dayanak yapılan heyet raporunun ve paydaşın vasi tayinini gerektirir rahatsızlığının satış ilanının tebliğ edildiği tarihte de bulunup bulunmadığı yönünden inceleme yapılarak ihalenin feshi davasının görülmesi gerekeceği-
Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin aklı hastalığı bulunan borçlunun vasisine tebliğ edilmesi gerekeceği, satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı-
Davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemeyeceğinden ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişiye ait doktor raporları, hasta gözlem (müşahede) kağıtları, film grafilerinin eksiksiz getirtilmesinin zorunlu olacağı-
Davacı, tam ehliyetli kişilerin dahi her zaman yararlanma olanağı bulamadıkları şekilde bankadan yetkilisi olduğu şirket adına krediden yararlanmış, diğer kredilerin yanı sıra yetkilisi ve ortağı olduğu şirket adına taşıt kredisi ile arazi aracı almış ve bu suretle bir menfaat elde etmiş olduğundan, davalı bankanın ödeme talebine kadar tam ehliyetli biri gibi hareket edebilen davacının, borcun ifası istendiğinde ehliyetsizliğini ileri sürerek ifadan kaçınması hakkın kötüye kullanılmasının tipik bir örneği olduğu- Adli Tıp Kurumunun uyuşmazlık konusunu oluşturan ipotek sözleşmesi itibarıyla fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığını tartışması ve değerlendirmesi gerektiği-
Ayırt etme gücünden yoksun olan kişilerin tasarruflarının geçersiz olduğu ve hukuki işlemlerde tarafların fiil ehliyetinin kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınması gerekeceği-