Fiil ehliyetinin mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği- Ayırt etme gücünün tespiti konusunda yetkili sağlık kurullarından rapor alınmasını gerektiğinden mahkemece, vesayet kararına dayanak yapılan heyet raporunun ve paydaşın vasi tayinini gerektirir rahatsızlığının satış ilanının tebliğ edildiği tarihte de bulunup bulunmadığı yönünden inceleme yapılarak ihalenin feshi davasının görülmesi gerekeceği-
Taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneğinin aklı hastalığı bulunan borçlunun vasisine tebliğ edilmesi gerekeceği, satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olacağı-
Davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemeyeceğinden ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişiye ait doktor raporları, hasta gözlem (müşahede) kağıtları, film grafilerinin eksiksiz getirtilmesinin zorunlu olacağı-
Uyuşmazlığın, paranoid tip şizofreni rahatsızlığı nedeniyle hakkında kısıtlama kararı verildiği anlaşılan davacının, davalı banka lehine tesis ettiği ipotekten sorumlu olup olmadığı noktasında toplandığı, davalı bankanın ödeme talebine kadar tam ehliyetli biri gibi hareket edebilen davacının, borcun ifası istendiğinde ehliyetsizliğini ileri sürerek ifadan kaçınmasının hakkın kötüye kullanılması teşkil edeceği-
Ayırt etme gücünden yoksun olan kişilerin tasarruflarının geçersiz olduğu ve hukuki işlemlerde tarafların fiil ehliyetinin kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun mahkemece re'sen dikkate alınması gerekeceği-
Dava konusu bononun avalisti olan şahsın ayırt etme gücünden yoksun olduğu ve sürekli bakıma muhtaç olduğu hastaneden alınan raporlarla sabit olup, adı geçen borçlunun kısıtlanarak kendisine vasi tayin edildiğinin anlaşıldığı, bu sebeple vesayet davasında alınan rapor ile varsa dosyaya sunulan diğer tedavi evrakının Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na veya tam teşekküllü bir devlet hastanesine gönderilerek, avalist konumunda olan borçlunun takip dayanağı bonoların tanzim tarihi itibariyle fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiillerinin hukuki sonuç doğurmayacağı-(4721 sayılı TMK m 14, 15).
Hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu, ehliyetsizliğin saptanması halinde öteki nedenlerin incelenmesi gereğinin ortadan kalkacağı gözetilerek ehliyetsizlik iddiasının öncelikle incelenmesi, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahede kayıtları, reçeteler vs. istenmesi, tüm dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesi, akit tarihinde miras bırakanın ehliyetli olup-olmadığı yönünde rapor alınması gerekeceği-
Kural olarak TMK 'nun 15.maddesi hükmü gereği, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiilleri hukuki bir sonuç doğurmayacağından, kısıtlının tüketici kredi sözleşmesi geçersiz olup, hukuki bir sonuç doğurmayacağı-
Ayırtım gücü bulunmayan kimsenin geçerli bir iradesinin bulunmaması nedeniyle, kanunda gösterilen ayrık durumlar saklı kalmak üzere, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamayacağı, karşı tarafın iyi niyetli olmasının o işlemi geçerli kılmayacağı, miras bırakanın temliklerin yapıldığı tarihlerde ehliyetli olup olmadığının Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulundan alınacak rapor ile saptanması gerekeceği-