Davalının icra takibine süresinde yapmış olduğu itirazında, aylık kira parasının 350 TL olduğunu, 4 aylık kira borcu 1400 TL'nin varlığını kabul ettiğini, diğer kısma ise borcu bulunmadığından itiraz ettiğini bildirdiği, davacı vekilinin de bu beyan doğrultusunda, 20.10.2015 günlü celsede, davalının kabulü olan aylık 350 TL kira bedeli üzerinden 6 aylık kira borcu 2100 TL'den kabul edilen kısım dışında kalan 700 TL yönünden itirazın kaldırılması talebinde bulunduğu, bu durumda mahkemece, davacı vekilinin talebi doğrultusunda 700 TL kira borcu üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, 27.11.2015 günlü bilirkişi rapor içeriği gözönüne alınarak yazılı şekilde 976,30 TL alacak yönünden itirazın kaldırılarak takibin devamına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kira sözleşmesinin tarafı adına hareket ettiği anlaşılan vasinin şahsen icra takibi başlatarak itirazın kaldırılması ve tahliye davasını açmış olmasında aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, bu durumda mahkemece davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalının icra takibine yaptığı itirazında istenilen kira farkına itiraz ettiği, yargılama sırasında açıkça her yıl kira bedelinin artışlı olarak ödendiğini, kira farkı konusunda anlaşmaya varamadıklarını kabul ettiği, kesinleşen bu durum karşısında kira sözleşmesinin hususi şartlar 5. maddesindeki artırımın 15 yılın bitiminden sonra yapılacağının söylenmesi kira sözleşmesinin özel hükümlerine ve tarafların kabullerine aykırı düştüğünden uyuşmazlığın esası incelenerek buna göre çözülmesi gerekeceği-
Davacı 08.04.2015 tarihinde açtığı dava ile itirazın kaldırılmasını talep ettiğine göre mahkemece takipten sonra ve dava tarihinden önce yapılan ödemeler dikkate alınarak davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekeceği-
Davalı borçlular, itirazlarında kira miktarına açıkça karşı çıkmış olup mahkemece kira sözleşmesindeki artış oranı dikkate alınmak suretiyle takip konusu dönemlere ait ödenmesi gereken aylık kira miktarının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra Mahkemelerinde davalı kiracının ancak tahliye tarihine kadar kira parası ödemesi ile sorumlu tutulabileceği, tahliye tarihinden sonraki alacak tazminat hukukunu ilgilendirdiğinden ve alacağın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden, dar yetkili icra mahkemesinde tahliye sonrasına ilişkin istemin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı kira sözleşmesi altındaki imzaya karşı çıkmadığı ve kiracılığı kabul ettiğine göre kira ilişkisinin varlığı kesinleştiğinden, takipte dayanılan 01.10.1993 başlangıç tarihli kira sözleşmesi hükümlerine göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği-
Ödeme belgelerinin borcu sonlandıran belgelerden olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekeceği-
Takip talebinde takip alacaklısı ve dava dilekçesinde davacı olarak yer alan kişi ile herhangi bir irtibat sağlanamadığından, mahkemece, takip alacaklısının kendi adına asaleten takip yaptığı ve dava açtığı göz önünde bulundurularak aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-