Kiralayanın kendi hissesine düşen bedeli isteyebildiği, kiralayanlar arasında zorunlu takip ve dava arkadaşlığının bulunduğu, iki kiralayanın birlikte takip yapmasının, birlikte dava açmasının gerektiği, taraf teşkilinin kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece her aşamada re’sen dikkate alınmasının gerekeceği-
Sözleşmede aylık kira bedeli brüt 2.500 TL olarak belirlenmiş olup davacı alacaklının aylık brüt kira miktarı üzerinden talepte bulunduğu, sözleşmenin 16. maddesi gereğince stopaj ödeme yükümlülüğü kiracıya ait olduğundan davacının ancak net kira bedelini talep edebileceği, bu durumda alacağın aylık net kira bedeli üzerinden hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkin davada, icra takibine konu kira< bedelini ödediğini belirterek dekont sunan davalının dayandığı ödeme belgesi üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlu itiraz etmekle takip durmuş olacağından kesinleşmiş bir takipten söz edilemeyeceği, bu durumda itirazın kaldırılmasına karar verilmeden, kiralananın tahliyesine karar verilemeyeceği-
Yasal ödeme süresinde takibe konu aylar kira paralarının ödendiği davalı tarafça ispat edilemediğinden, mahkemece temerrüde düşen davalının tahliyesine karar verilmesi gerekeceği- Aylık kira bedelinin miktarını davacı ispat edemez ise, davalının beyan ettiği aylık kira miktarının borcun hesabında esas alınması gerekeceği-
Ödeme emri tebliğ edilmediğinden henüz itiraz hakkı doğmamış olup anılan maddedeki sürelerin işlemeyeceği, borçlunun haricen icra takibini öğrenip, icra dairesine itiraz etmesinin yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili olmadığı- Kiralananın satılmasıyla yeni malikin TBK'nun 310. maddesi gereğince kira sözleşmesinin tarafı haline geleceği, bu durumda davacının yeni malik sıfatı ile icra takibi yapmasında usulsüzlük bulunmadığı-
Davalının yasal süresindeki itirazında sözleşmedeki imzasını açıkça inkar etmediğinden İ.K.K'nın 269/2 maddesi gereğince akdi kabul etmiş sayılacağı, uyuşmazlıkta yargılamayı gerektiren bir durum bulunmadığından uyuşmazlığın sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerekeceği-
Mahkemece, kesinleşen iş bu itirazın kaldırılması ve icra inkar tazminatı yönünden bozma ilamına uyulma kararı verildikten sonra, kesinleşen bu husus ayrılmadan ve hükümde belirtilmeden davanın tümünün reddine karar verilmesinin infazda tereddüt yaratacağından doğru olmadığı-
İtirazın kaldırılmasına karar verilmeden tahliyeye kararı verilemeyeceği-
Davalı borçludan kira bedellerinin yatırıldığı banka hesabına ilişkin makbuz aslı istenerek davacıdan diyecekleri sorulmadan kira bedelllerinin yatırıldığı banka hesap özeti getirtilmeden noksan araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-