Davacı şirket sözleşmedeki düzenlemeye dayanarak ortak gider alacağını faturalandırıp davalıya tebliğ etmiş, davalı yanca da itiraz edilmediğinden isteme konu ortak gider alacağına yönelik olarak da itirazın kaldırılması gerekeceği-
Dava kira sözleşmesine dayanarak açıldığından bu davada 634 sayılı Kanun'un 35. maddesinin uygulama alanının bulunmadığı-
Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca aylık kira miktarına ve kira ilişkisine karşı çıkmadığına göre aylık kira miktarının ve taraflar arasındaki kira ilişkisinin kesinleştiğinin kabul edilmesi gerekeceğinden, uyuşmazlıkta yargılamayı gerektirir bir durumun bulunmadığı-
İcra mahkemesinin görevli olduğu bir konuda görevsizlik kararı vermesi sulh hukuk mahkemesini kendiliğinden görevli hale getirmeyeceği-
İtirazın kaldırılması istenmeden tahliyeye karar verilemeyeceği-
Kira sözleşmesinde birden fazla kiracı olması halinde, tahliye istemi bölünemeyeceğinden ve kiracılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğundan, tahliyeye yönelik takibin ve takip neticesinde tahliye isteminin her iki kiracıya birlikte yöneltilmesi gerekeceği-
Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden ve davanın da kabulüne karar verildiğinden davacı yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru olmadığı-
İtirazın kaldırılmasına konu icra dosyasına ait tüm belgelerin mahkemece UYAP'ta taranıp elektronik ortamda bulundurulmadığından dava dosyasının eksikliklerin tamamlanması için yere mahkemeye geri çevrilmesi gerektiği-
Kiralananın niteliğine göre hasılat (ürün ) kirası söz konusu olup Türk Borçlar Kanunu'nun 362.maddesi gereğince, davalı kiracıya 60 günlük ödeme süresini içeren ödeme emrinin tebliğ ettirilmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı borçlular icra takibinde dayanılan kira sözleşmesi altındaki imzaya açıkça itiraz etmemiş olduğundan, kira ilişkisinin varlığı kesinleşmiş olacağı-