Eksik gider avansının yatırılması konusunda, usulüne uygun ve gerekli koşulları haiz meşruhatlı davetiye borçluya tebliğ edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, borçlu yerine, alacaklı vekiline gönderilen davetiye sonucunda, gider avansı yatırılmadığı için borca itiraza ilişkin açılan davanın "açılmamış sayılmasına" karar verilmesinin hatalı olduğu- 
HMK. mad. 20 gereğince, yetkisizlik kararı kesinleşmeden icra müdürlüğünce dosya mahkeme kararında yetkili yer olarak gösterilen icra dairesine gönderilemeyeceği- İcra Mahkemesince verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden önce alacaklının dosyanın yetkili yere gönderilmesi talebinde bulunması geçerli olmakla birlikte yetkisizlik kararı kesinleşmeden icra dosyası yetkili yere gönderilemeyeceği, gönderilmesi halinde ise ödeme emrinin iptali gerektiği-
6100 sayılı HMK'nun 20. maddesinde; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiğinin, aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hükme bağlandığı, aynı kuralın takip hukukunda da geçerli olduğu, HMK'nun 20. maddesi hükmü kamu düzenine ilişkin olup, kararın alacaklı vekilince temyiz edilmesi halinde dahi aleyhe bozma ilkesinin nazara alınamayacağı-
Takip dayanağı bonoda keşideci ve lehtar gerçek kişi olup dosyada tacir olduklarına ilişkin belge bulunmadığına göre, Nizip Mahkemelerinin yetkili kılındığına dair yetki kaydının geçersiz olduğu, her ne kadar bono üzerinde düzenlenme yeri yazılmamış ve düzenleyenin ad ve soyadının yanında adres olarak İstanbul gösterilmiş ise de, ödeme emrinde borçlunun adresinin "Ü.iye/İstanbul" olarak gösterilmesi ve ödeme emrinin, borçlunun "Ü.iye/İstanbul" adresine çıkartılarak 11.03.2016 tarihinde borçluya tebliğ edilmesi karşısında, alacaklının da borçlunun ikametgah adresini "Ü.iye/İstanbul" olarak kabul ettiği, o halde, borçlunun ikametgah adresinin "Ü.iye/İstanbul" olduğu-
Yetkili icra dairesinde takip yapılmasının itirazın iptali davasında dava şartı olduğu- Hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edildiği durumlarda, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerektiği-
Yetki itirazının kabulü kararının kesinleşmesinden itibaren, alacaklı tarafça, HMK'nun 20. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinin talep edilmesi halinde, bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği ve mahkemece, HMK'nun 20. maddesi uyarınca re'sen “takibin açılmamış sayılmasına” karar verilmesi gerektiği-
Çeke dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK 6. md.), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK 10. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği, itiraza konu dayanak çeklerde keşide yerinin, muhatap bankanın bulunduğu yer ile itiraz eden borçlunun yerleşim yerinin Ankara olduğu görüldüğünden, mahkemece, yetki itirazının kabulü ile Ankara İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna karar verilmesi gerekeceği-
İtirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkemenin öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırması gerektiği- İlâmsız icra takibi yalnız para alacakları için geçerli olacağından, davanın dayanağı icra takibinin de para alacağına ilişkin olduğuna kuşku bulunmadığı, taraflar arasındaki akdi ilişkinin inkâr edilmediği, dosya kapsamına göre sözleşmenin ifa edileceği yer de açıkça belirlenmediğinden davacının yerleşim yeri olan icra dairesinde de takip yapabileceği- İlâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi iken, sözleşmeden doğan para borçlarının takibi için başlatılan takipte sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesinin de yetkili kılındığı-
Takip dayanağı bonolarda ... Mahkemelerinin yetkisinin kararlaştırıldığı ve keşideci borçlu Ltd. Şti. ile alacaklı lehtar AŞ'nin tacir sıfatını haiz oldukları anlaşıldığından, borçlu şirketin yetki itirazının reddine karar verilmesi gerektiği-
Senette tanzim yeri olarak idari birimin adının (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması gerekli ve yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmadığı-