Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekeceği, aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği-
HMK'nun 20. maddesinde; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği- Aynı kuralın takip hukukunda da geçerli olduğu- Alacaklının borçlunun yetkiye ve borca itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla açtığı itirazın iptali davasında kararın taraflarca temyiz edilmemesi üzerine 04/07/2019 tarihinde kesinleştiği, alacaklı vekilinin, icra dosyasının yetkili İcra Müdürlüğü’ne gönderilmesi için icra müdürlüğüne 05/07/2019 günü UYAP sistemi üzerinden talepte bulunduğu ve bu tarih itibarı ile başvurunun yukarıda açıklanan yasa maddesinde öngörülen iki haftalık kesin süre içerisinde olduğu-
Basit yargılama usulüne göre yürütülen taşınır mala ilişkin istihkak davalarında yasaca kesin yetki kuralı öngörülmediğinden yetki itirazının ancak cevap dilekçesinde (HMK'nın 19/2) ileri sürülmesi gerektiği- Kesin yetki kuralının bulunmadığı durumlarda, hâkimin doğrudan yetkisizlik kararı veremeyeceği- Eldeki davanın HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı- HMK'da mahcuz mala ilişkin istihkak davaları ile ilgili usûl ve esasların belirlenmemiş olduğu- Ancak halen yürürlükte olan İİK'nın 50. maddesinin ise yetki konusunu düzenlerken HUMK'ya atıf yaparak kıyas yoluyla tatbik olunacağını öngörüldüğü- Dava ve haciz tarihinde yürürlükte bulunan HMK'nın yetkiyi düzenleyen 5 ilâ 19. maddeleri arasında eldeki dava ile ilgili kesin yetki kuralı öngörülmediği-
Borçlunun aleyhine başlatılan takipte süresinde yetki itirazında bulunması üzerine icra hukuk mahkemesince verilen yetki itirazının kabulüne ve dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi kararının kesinleştiğinin görüldüğü, ne var ki alacaklı vekili tarafından HMK.'nun 20. maddesinde öngörülen iki haftalık yasal süre geçtikten sonra dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi talep edildiğinden, ilk derece mahkemesince kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nun 20. maddesi uyarınca re’sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından, borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, itiraz tarihi itibariyle yetki itirazında bulunmayan takip borçlusu .......... yönünden icra takibinin yapıldığı İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin yetkisinin kesinleşmediği, itiraz eden diğer borçlu .............’a ödeme emrinin ................. tarihinde Bağcılar/İstanbul adresinde tebliğ edildiği, süresinde borçlunun yetki itirazında bulunduğu, itirazında yetkili icra dairesi olarak gösterdiği Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olduğu anlaşıldığından, mahkemece yetki itirazında bulunan borçlu ................... yönünden yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
"Takibe konu alacağın ilamsız icra yolu ile tahsilinin gerekip gerekmediği" hususu icra müdürlüğünce re’sen gözetilmesi gerektiğinden, "İİK hükümlerine göre ilamsız takip yapılamayacağı, ihtilafın idari yargının görev alanına girdiği" yönündeki iddianın, "borca itiraz" sebebi değil, "şikâyet" sebebi olduğu ve icra mahkemesince işin esasının incelenmesi gerektiği-
Talep edilen borç TBK 89 uyarınca götürülecek borçlardan olduğundan, davacı/alacaklının seçimlik hakkı gereği yerleşim yeri olan icra dairelerinin de yetkili olduğu- İcra takibinin yetkili icra dairesinde yapıldığının kabulü ile mahkemece icra dairesinin yetkisine yapılan itiraz reddedilerek itirazın iptali davasının esastan incelenmesi gerektiği-
İİK'nun 50. maddesi göndermesi ile icra takipleri hakkında da uygulanması gereken, HMK'nun 20. maddesi gereğince; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, bu karar süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekeceği, aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği- HMK'nun 20. maddesi hükmünün kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle kararın alacaklı vekilince temyiz edilmesi halinde dahi aleyhe bozma ilkesinin nazara alınamayacağı-
HMK'nın 14/2. maddesi uyarınca, kooperatif ile üyeleri arasındaki davaların kooperatifin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesini düzenleyen kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralının uygulanmayacağı, somut olayda, icra dairesinin yetkisinin İİK’nın 50/1. fıkrası yollamasıyla genel yetkiyi düzenleyen HMK’nın 6 vd. maddelerine göre belirleneceği-