Çeke dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK 6. md.), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK l0. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
Taraflar arasında yapılan alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesinin 5. maddesinde İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunun yazılması, yetki sözleşmesi niteliğinde ise de, takip tarihi (02.10.2014) itibari ile yürürlükte olan 6100 Sayılı HMK’nun 17. maddesi gereğince yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu, o halde mahkemece, yetki itirazının kaldırılıp alacaklının, borca itirazın kaldırılması isteminin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun icra mahkemesine yaptığı yetki itirazının kabulüne ve kambiyo senetlerine dayalı icra takibin yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, verilen kararın temyiz edilmeden kesinleştiği ve bu tarihten itibaren iki haftalık kesin süreden sonra alacaklının icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi için başvurduğu anlaşıldığından, mahkemece; şikayetin kabulü ile HMK. mad. 20 uyarınca takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlu birden fazla ise, HMK'nun 7/1. maddesinin birinci cümlesine göre, borçlulardan birinin yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılabileceği, bu durumda, diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacakları, ancak, anılan hükmün, borçlulardan birinin, onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali için olduğu-
Eksik gider avansının yatırılması konusunda, usulüne uygun ve gerekli koşulları haiz meşruhatlı davetiye borçluya tebliğ edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, borçlu yerine, alacaklı vekiline gönderilen davetiye sonucunda, gider avansı yatırılmadığı için borca itiraza ilişkin açılan davanın "açılmamış sayılmasına" karar verilmesinin hatalı olduğu- 
HMK. mad. 20 gereğince, yetkisizlik kararı kesinleşmeden icra müdürlüğünce dosya mahkeme kararında yetkili yer olarak gösterilen icra dairesine gönderilemeyeceği- İcra Mahkemesince verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden önce alacaklının dosyanın yetkili yere gönderilmesi talebinde bulunması geçerli olmakla birlikte yetkisizlik kararı kesinleşmeden icra dosyası yetkili yere gönderilemeyeceği, gönderilmesi halinde ise ödeme emrinin iptali gerektiği-
6100 sayılı HMK'nun 20. maddesinde; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, taraflardan birinin, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiğinin, aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin hükme bağlandığı, aynı kuralın takip hukukunda da geçerli olduğu, HMK'nun 20. maddesi hükmü kamu düzenine ilişkin olup, kararın alacaklı vekilince temyiz edilmesi halinde dahi aleyhe bozma ilkesinin nazara alınamayacağı-
Takip dayanağı bonoda keşideci ve lehtar gerçek kişi olup dosyada tacir olduklarına ilişkin belge bulunmadığına göre, Nizip Mahkemelerinin yetkili kılındığına dair yetki kaydının geçersiz olduğu, her ne kadar bono üzerinde düzenlenme yeri yazılmamış ve düzenleyenin ad ve soyadının yanında adres olarak İstanbul gösterilmiş ise de, ödeme emrinde borçlunun adresinin "Ü.iye/İstanbul" olarak gösterilmesi ve ödeme emrinin, borçlunun "Ü.iye/İstanbul" adresine çıkartılarak 11.03.2016 tarihinde borçluya tebliğ edilmesi karşısında, alacaklının da borçlunun ikametgah adresini "Ü.iye/İstanbul" olarak kabul ettiği, o halde, borçlunun ikametgah adresinin "Ü.iye/İstanbul" olduğu-
Yetkili icra dairesinde takip yapılmasının itirazın iptali davasında dava şartı olduğu- Hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edildiği durumlarda, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerektiği-
Yetki itirazının kabulü kararının kesinleşmesinden itibaren, alacaklı tarafça, HMK'nun 20. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinin talep edilmesi halinde, bu hususun mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği ve mahkemece, HMK'nun 20. maddesi uyarınca re'sen “takibin açılmamış sayılmasına” karar verilmesi gerektiği-