Alacaklı vekilinin, icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi için iki haftalık kesin süreden sonra talepte bulunması halinde, mahkemece; kamu düzeni ile ilgili olan HMK'nun 20. maddesi gözetilmek suretiyle takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Birden fazla olarak ifade ettikleri yetkili icra dairelerinden hangisini seçtiklerini belirtmeyen borçluların yetki itirazının geçersiz olduğu-
İtirazın iptali davalarında icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazların da öncelikle incelenmesi gerektiği- Başlangıçta icra takibini yetkisiz icra dairesinde başlatan davasının daha sonra davalının yetki itirazı üzerine takibini 5521 s. K. mad. 5'de öngörülen ve işçi lehine konulan yetki kuralı kapsamında işin yapıldığı yerin bağlı olduğu ve bu nedenle yetkili olan icra dairelerine naklettiği, yetkili icra dairesince davalıya yeni ödeme emri gönderildiği anlaşıldığından, mahkemece itirazın iptali davasının esası hakkında karar verilmesi gerektiği- "İcra takibinde icra dairesinin yetkisine ilişkin itiraz hakkında karar verilmeden icra dosyasının yetkili icra dairelerine gönderilmesinin mümkün bulunmadığı, icra dairelerinin yetkisinin kamu düzeninden olmadığı, bu nedenle davacının davalı derneğin yetki itirazını kabul etmesi hâlinde, icra dosyasının ancak yetkili gösterilen icra dairelerine gönderilmesini talep edebileceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Davanın esasıyla ilgili olarak, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verileceği (HMK. mad. 353/1-b-2)-
Taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan alacak mevcut olup, Borçlar Kanunu 89/1 maddesi uyarınca para borçlarının, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği- İcra takiplerinde sözleşmenin yapıldığı ve ifa edildiği yerdeki mahkemenin de yetkili olacağı-
3. HD. 24.10.2018 T. E: 2017/13061, K: 10507-
Çeke dayalı takibin, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK 6. md.), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK l0. md.) ve ayrıca İİK'nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabileceği-
Taraflar arasında yapılan alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesinin 5. maddesinde İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunun yazılması, yetki sözleşmesi niteliğinde ise de, takip tarihi (02.10.2014) itibari ile yürürlükte olan 6100 Sayılı HMK’nun 17. maddesi gereğince yetki sözleşmesinin geçersiz olduğu, o halde mahkemece, yetki itirazının kaldırılıp alacaklının, borca itirazın kaldırılması isteminin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun icra mahkemesine yaptığı yetki itirazının kabulüne ve kambiyo senetlerine dayalı icra takibin yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, verilen kararın temyiz edilmeden kesinleştiği ve bu tarihten itibaren iki haftalık kesin süreden sonra alacaklının icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi için başvurduğu anlaşıldığından, mahkemece; şikayetin kabulü ile HMK. mad. 20 uyarınca takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlu birden fazla ise, HMK'nun 7/1. maddesinin birinci cümlesine göre, borçlulardan birinin yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılabileceği, bu durumda, diğer borçluların yetki itirazında bulunamayacakları, ancak, anılan hükmün, borçlulardan birinin, onun için genel yetkili yerleşim yeri icra dairesinde takip yapılması ve onun hakkındaki yetkinin kesinleşmiş olması hali için olduğu-