İflas kararının kesinleşmesi üzerine İİK’nin 193/2. maddesi uyarınca borçlu hakkındaki takibin düştüğü, hacizlerin kalktığı, dolayısıyla dava konusuz kaldığından, istihkak davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek yargılama giderleri ile maktu karar ve ilam harcı ile nispi vekalet ücretinin davanın açılmasına neden olan tarafa yükletilmesi gerektiği-
Dava konusu haciz dava dışı şirketin ticaret sicil adresinde yapılmasına ve istihkak davasına konu takibin dayanağı çekler ....., ......... ve .......tarihli ise de, bilindiği üzere çeklerin, uygulamada ileri tarihli keşide edilebilmesine, borçlunun davacı 3.kişinin ortağı iken 02.04.2013 tarihinde ortaklıktan ayrılmasına, 4.4.2013-17.5.2013 tarih aralığında üçüncü kişi şirkette sigortalı olarak çalışmasına, alacaklının delil olarak dayandığı, ........... İcra Müdürlüğü’nün ............. talimat sayılı dosyasında dava konusu hacizle aynı yerde yapılan haciz sırasında haciz mahallinde borçlu adına kartvizit ve bilgisayarda borçluya ait evrak bulunduğu tespit edilmesine göre İİK'nın 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu- Davacı 3. kişi tarafından sunulan, isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı ve ayırt edici niteliği bulunmayan faturalar, sevk irsaliyeleri ve kapanış tasdiki olmayan defter kayıtları mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli görülmediğinden ve başkaca da delil sunulmadığından, mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın reddi gerekeceği-
Haciz sırasında hazır bulunan üçüncü kişi şirket yetkilisinin borçlu şirket ortağı ve yetkilisi olan şahsın oğlu olduğu, davacı üçüncü kişi şirketin ............. tarihinde borçlu ile borçlunun kardeşi tarafından kurulduğu, borçlunun, davacı 3. kişi şirketin ortağı ve yetkilisi iken borcun doğum tarihinden sonra hissesini davacı şirketin yetkilisi olan oğluna devrettiği, bu halde taraflar arasında sıkı bir akrabalık ilişkisinin varlığı da dikkate alındığında İİK'nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, ispat yükü altında olan üçüncü kişinin karinenin aksini kanıtlamaya elverişli delilleri sunamadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu haciz dava dışı şirketin ticaret sicil adresinde yapılmış ise de, borçlunun davacı 3. kişinin ortağı iken ............. tarihinde borcun doğumundan sonra ortaklıktan ayrıldığı, 4.4.2013-17.5.2013 tarih aralığında üçüncü kişi şirkette sigortalı olarak çalıştığı, alacaklının delil olarak dayandığı .............. İcra Müdürlüğü’nün ............ talimat sayılı dosyasında dava konusu hacizle aynı yerde yapılan haciz sırasında haciz mahallinde borçlu adına kartvizit ve bilgisayarda borçluya ait evrak bulunduğu tespit edildiğinden, İİK'nın 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu- Davacı 3. kişi tarafından sunulan, isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı ve ayırt edici niteliği bulunmayan faturalar, sevk irsaliyeleri ve kapanış tasdiki olmayan defter kayıtlarının mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı-
Temyize konu dava üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkin olup derdestlik nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, mahkemece derdest olarak kabul edilen dosyada talebin şikayet olarak açılması ve mahkemece şikayetin reddine dair karar verilmesi, 3. kişinin dava, istinaf ve temyiz dilekçelerindeki beyanları dikkate alındığında şikayet talepli olarak açılan dava dosyasının sonucu eldeki istihkak davasına doğrudan etki edeceği için mahkemece, şikayet istemli açılan davanın sonucunun bekletici mesele yapılarak oluşacak duruma göre karar verilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişinin İİK. m.96 vd. dayalı istihkak iddiasına ilişkin davada, hacizlerin kaldırılmasına ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine borçlu hakkındaki haczin geçerliliği ortadan kalkacağı için bu dava konusuz kalacağından ve bu durum istihkak davasının şartlarına doğrudan etki edeceği için mahkemece sonucun bekletici mesele yapılmasının gerektiği-
Haczin üzerinde yapıldığı taşınmazın mülkiyetinin davacı 3. kişi bankaya ait olduğu, 3. kişi bankanın ise dava dilekçesinde her ne kadar İİK’nun 83/c maddesine dayanmış ise de mahcuzların üzerinde mülkiyet iddiasında bulunduğu, 3. kişi tarafından ileri sürülen mülkiyet iddiasının, İİK’nun 96-99. maddeleri kapsamında istihkak prosedürü çerçevesinde incelenmesi gerektiği,3. kişi bankanın öne sürdüğü mülkiyet iddiasının istihkak niteliğinde olduğu gözetilerek, eksik harç tamamlatıldıktan sonra süre ve derdestlik iddiası da dikkate alınarak davanın istihkak prosedürüne göre incelendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Davacı şirketin ticari siciline kayıtlı adresinde haciz işlemi yapılmış olması nedeniyle haciz işleminden haciz tarihi itibariyle haberdar olduğunun kabul edilemeyeceği- Hacizde üçüncü kişinin çalışanı hazır bulunmuş olup anılan şahıs üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı- Davacının haczi daha önce öğrendiğine ilişkin herhangi bir belge de dosyaya yansımadığından, istihkak iddiasını daha önce ileri sürme olanağı bulamayan 3. kişi tarafından hacizli mal hakkında, doğrudan istihkak davası açılmış olduğundan davanın süresinde açıldığının kabulü gerektiği-
Haciz sırasında borçlu hazır olmadığı gibi borçlu adına evrak da bulunmadığı, davacı 3. kişi şirketin borcun doğumundan çok önce kurulduğu, borçlu ile 3. kişi şirket ortakları arasında bağ bulunmadığı, davacının, dava konusu makineyi haciz adresinde yapılan ihale ile satın aldığını iddia etmiş olup dosya kapsamında yer alan bilgi, belge ve bilirkişi raporuna göre, taşınır açık artırma ilanında satışı duyurulan taşınır listesinin 17. sınasındaki makinanın davacı 3. kişi tarafından satın alındığı, davacı 3. kişinin malları teslim alamadığı, malların depo edilebileceği yer bulunana kadar malların bulunduğu yerde hazır olan şahıslardan birine yediemin olarak teslim edilmesini talep ettiğinden menkulün haciz mahallinde bulunduğunun anlaşıldığı, dava konusu mahcuzun özellikleri ile açık arttırmaya konu menkulün ayırtedici özelliklerinin uyumlu olduğunun belirlendiği, ayrıca ticaret sicil kayıtlarına göre davacı 3. kişi ile borçlu ve davadışı şirketler arasında organik bağ bulunmadığı anlaşıldığından, alacaklının borçlu ve 3. kişi arasında danışıklı işlemler yapıldığına ilişkin iddiasını ispata yeterli olmadığı-
Dava konusu haciz, ödeme emri tebliğ edilen ve takip dayanağı bonoda yazılı olan adresten farklı olarak davalı üçüncü kişinin adrsinde yapılmış olduğu-Borçlu şirket yetkilisi haciz esnasında telefonla aranması üzerine haciz mahalline gelmiş olup, haczin başladığı esnada haciz mahallinde hazır bulunmadığı-Haciz mahallinde borçluya ait evrak da bulunmadığından, mülkiyet karinesi davacı 3. kişi lehine olup, karinenin aksinin alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerektiği-3. kişinin istihkak davasında davacı olması ispat külfetinin yer değiştirmesine neden olmayacağı-