Talimat icra dairesinin haczin İİK'nun 97 veya 99.maddesine göre yapılmış sayılmasını belirleme yetkisi bulunmadığı- İİK 99'de değinilen şartları içerir ve hukuki sonuç doğurmaya elverişli ve davalı alacaklıya tebliğ edilmiş bir karar olmadığı, İİK 99. maddesine uygun prosedürün tamamlanmadığı görüldüğünden, bu srüeçte, davacı 3. kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerektiği-
Üçüncü kişinin açtığı istihkak iddiasına ilişkin davada, istihkak iddiasına konu haciz, üçüncü kişinin ticaret sicil adresinde yapılmakla birlikte, üçüncü kişinin vergi dairesi kayıtlarına göre 26.01.2015 tarihinde ticari faaliyetine başladığı ve 31.03.2015 tarihinde ticari faaliyetine son verdiği, SGK kayıtlarına göre 22.09.2005 tarihi itibari ile borçlunun yanında çalışmaya başladığı ve işine 07.02.2015 tarihinde son verildiği, borçludan satın aldığını iddia ettiği mahcuzlara ilişkin faturanın 27.01.2015 tarihli ve tutarının 125.326,30 TL olduğu, mahcuzların bedelinin ödendiğine ilişkin sunduğu dekontların ise 20.01.2015 tarihli ve toplam tutarın 30.800 TL olduğu, yapılan ödemenin fatura bedeli ile kıyaslandığında çok düşük kaldığı, ayrıca ödemenin yapıldığı tarih itibari ile SGK kayıtlarına göre hala borçlunun işçisi olarak göründüğü, ödemenin ticari defterlerden de anlaşılamadığı, dolayısıyla borçlu ile 3. kişi arasında danışıklı işlemler yapıldığı-
Üçüncü kişinin açtığı istihkak iddiasına ilişkin davada, borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste haciz yapıldıktan sonra alacaklının talebi ile haciz yapılan yerin yanındaki işyerine geçilerek dava konusu haciz işlemi yapılmış ve mahalde borçlu şirket ortaklarından biri adına belge bulunmuş ve dosya kapsamında yer alan kira sözleşmelerine göre haciz yapılan yerin borçlu şirket tarafından alt kira sözleşmesi ile 3. kişi şirkete kiralandığı, 3.kişi şirketin kurucu ortaklarının borçlu şirketin ortağının eşi olduğu, borcun doğumundan sonra diğer hissedarın hissesini borçlu şirkete devrettiği, borçlu şirketin de  hisselerini borçlu şirket ortağının kayınbabasına devrettiği ve bu haliyle üçüncü kişi ile borçlu arasında danışıklı işlemler yapıldığı-
Üçüncü kişinin istihkak iddiasına ilişkin açtığı davada, hacze konu mahcuzların davacının delil olarak dayandığı faturalarla net olarak uyumlu olduğunu söylenemediği, ayırt edici özelliği bulunmayan faturaların istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmeyeceği, davacı 3.kişi şirketin tek ortağının borçlunun babası olduğu, ayrıca borçlunun faaliyet alanı farklı olmasına ve davacı tarafından dava konusu mahcuzların borçluya emaneten bırakıldığı iddia edilmesine rağmen alacaklının delil olarak dayandığı internet çıktılarında borçlunun  paylaşımlarının bulunduğu, yine yemek üretime ilişkin pizza fırını vd ürünlerin internet üzerinden satışına dair ilanlar verdiği anlaşılmakla borçlu ile 3.kişi arasında danışıklı işlemler yapıldığı-
Adli yardım talebinin reddi halinde davaya devam olunabilmesi harcın tamamlanması yoluna gidileceği-
İstihkak davasından verilen kararın temyiz incelemesinin duruşmalı yapılamayacağı- Davanın açıldığı tarih itibari ile davacı şirketin iflas halinde olmaması, ticaret sicil kayıtlarına göre davacı şirket yetkilileri tarafından verilen vekaletnameye istinaden eldeki davanın açılmış olması, yargılama aşamasında davacı şirketin iflasına karar verilmesi ile iflas idare yetkilerinin verdiği vekaletnameye istinaden yargılamaya katılan vekil tarafından süresi için kararın istinaf edilmesi gözönüne alınarak, işin esası incelenmesi gerektiği-
Dava konusu haciz, dayanak çek adresinde veya borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmamış, haciz sırasında borçlu hazır olmadığı gibi borçlu adına evrak da bulunmamış olduğundan, mülkiyet karinesinin davacı 3. kişi lehine olduğu- Davalı alacaklı dava konusu malların alacaklı tarafından borçluya satıldığını ve haciz adresine teslim edilen mallar olduğunu iddia etmiş, davacı 3. kişi de bu malların bedelinin borçlu ile imzalanan sözleşme ile borçlunun borcuna karşılık alındığını ileri sürmüş olup ceza mahkemesine ibraz edilip bulunmayan ticari defterlerin bulunmadığı, davacı 3.kişinin iradesi dışında incelenemediği anlaşıldığından, davalı alacaklının karinenin aksini ispatlayamadığı ve davacı 3. kişi ile borçlu arasında danışıklı işlem yapıldığı iddiasını ispat edebilecek yeterli delil dosyaya sunamadığı anlaşıldığından, üçüncü kişinin karar düzeltme isteğinin kabulü gerektiği-
Davalı alacaklı vekilinin temyiz masraflarına ilişkin muhtıranın gereğini yerine getirmediği görüldüğünden temyiz başvurusunun yapılmamış sayılması gerektiği- İstihkak davalarında davanın esasına yönelik karar verildiği hallerde karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Dava konusu haciz, dayanak senet adresinde yapılmış olup haciz adresinin borçlu şirketin ticaret sicil adresi olduğu, borçlunun haciz mahallinden taşındığına dair ödeme emrinin tebligat parçasındaki ‘isim ve imzadan imtina edilerek taşınmıştır’ şeklindeki beyanı destekler nitelikte dosya içerisinde bilgi ve belge olmadığı, davacı 3.kişinin haciz mahallinde 17.7.2017 tarihinde faaliyete başladığını iddia etmesine rağmen, 13.12.2017 tarihli haciz sırasında borçlu şirkete ait antetli not kağıdı ve duvarda .. yazılı saat bulunmuş, ayrıca haciz sırasında sunulan kira sözleşmesinin arka kısmında borçlu şirketin unvan, mail ve telefon bilgilerinin yazılı olduğu görülmüş, borçlu ve 3.kişi şirketin faaliyet alanlarının imal ve üretim üzerine olduğu anlaşılmış olduğundan, borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olan mülkiyet karinenin aksini inandırıcı ve güçlü delillerle ispatlayamayan davacı 3. kişinin istihkak iddiasına dayalı açtığı davanın reddi gerektiği-
Üçüncü kişinin istihkak iddiasına ilişkin davada, davacı üçüncü kişi ve borçlu şirketin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak borçlu ile üçüncü kişi şirket arasında taşeronluk ilişkisi bulunup bulunmadığı, var ise taraflar arasındaki taşeronluk sözleşme hükümleri kapsamında malzeme ve hak edişlere ilişkin düzenlemeler, ve varsa şantiyeye ilişkin düzenlenen iş yeri teslim tutanakları ve hak ediş raporlarının getirtilmesi, borçlu ile üçüncü kişi arasında yapıldığı ileri sürülen sözleşme kapsamında menkullerin borçlu tarafından temin edilip edilmediğinin belirlenmesi, öte yandan davacı üçüncü işinin delil olarak sunduğu şantiye sahasındaki yüklenicilere ait malzemelerin tespiti ve satın alınması ile ilgili adi yazılı tutanak dikkate alınarak hacze konu mahcuzların davacı üçüncü kişi şirket tarafından satın alınıp alınmadığı ve ödemesinin yapılıp yapılmadığının belirlenmesi; ayrıca davaya konu mahcuzun kullanıldığı inşaat sahasının ne kadarının tamamlandığı, borçlu şirketin inşaat alanında faaliyetine devam edip etmediği, ayrıca üçüncü kişi tarafından dava konusu malzemeye ilişkin olduğu iddia edilen fatura bedellerinin deftere kayıtlı olup olmadığı ve bedellerinin ödenip ödemediğinin tespiti, borçlu ile üçüncü kişi arasındaki taşeronluk sözleşmesinin ve sözleşmenin sona ermesine ilişkin devir bedeli ödemesi veya tasfiye hak ediş raporu bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise faturaları getirilerek temin ve hak ediş tarihlerinin ayrı ayrı denetlenmesi, hak edişlerin inşaat kapsamındaki puantaj yüzdesi, teslim, geçici kabul ve hak ediş durumları her bir mahcuz için tespit edilmesi, hak edişlerin mahcuzlar ile uyumlu olup olmadığı hususunun da netleştirilmesi için yerinde inceleme ile aralarında inşaatçı bilirkişi ile maliye/muhasebeci bilirkişinin olduğu uzman bilirkişi kurulu raporu düzenlettirilmesi, bilirkişi raporu hazırlanırken ticari defterlerin açılış/kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı, usulüne uygun tutulup tutulmadığı hususlarının da nazara alınması gerektiği-