İcra mahkemesi kararıyla davacı üçüncü kişinin, haczin İİK 99. maddesine göre yapılmış sayılmasına ilişkin şikayetinin kabul edildiği, kararın kesin olarak verildiği, davacı vekilinin beyan dilekçesiyle ilk derece mahkemesine bildirdiği, ilgili şikayet dosyasının Uyaptan incelenmesinde gerekçeli kararın taraflara tebliğ edildiği görüldüğünden şikayet davasının sonucuna göre, 3. kişinin açmış olduğu istihkak davasının konusuz kalıp kalmadığının değerlendirilmesi için Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına karar verildiği-
UYAP sisteminden yapılan kontrolde; İlk Derece Mahkemesi karar tarihinden önce icra dosyasının 10.05.2024 tarihinde haricen tahsil ile kapatılmasına karar verildiği, haricen tahsil harcının ödendiği, hacizlerin kaldırıldığı bu nedenle davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdirine karar verilmesi gerektiği-
Dava konusu haciz, davacı üçüncü kişiA.Ş.’nin ticaret sicil adresinde yapılmakla birlikte borçluya ödeme emrinin haciz yapılan adreste tebliğ edilmiş, haciz mahallinde ..2020 tarihli fatura, ..2020 tarihli gelir tablosu, 2020 yılı geçici vergi belgesi, vergi dairesi yapılandırma evrakı gibi güncel ve nitelikli evraklar tespit edilmiş olduğu, ticaret sicil kayıtlarına göre, üçüncü kişi şirket yönetim kurulu üyesinin borçlu şirketin tek ortağıyken...2017 tarihinde hissesiniŞti.’ye devretmiş ise de, temsile yetkili olarak anılan şirkette devam ettiği, Bu durumda, borcun doğum ve haciz tarihi itibari ile her iki şirketin yetkilisi olduğu, Borçlu ile üçüncü kişi şirketin faaliyet alanları farklı olmakla birlikte birbirini tamamlar mahiyette olduğu, dosya kapsamına alınan bilirkişi heyet raporunda; istihkak iddia eden üçüncü kişi şirket ile takip borçlusu şirket avukatlarının aynı avukat olduğu, istihkak iddia eden üçüncü kişi şirket ile takip borçlusu şirketin muhasebesel iş ve işlemlerinin tek muhasebe departmanından yürütüldüğü, istihkak iddia eden üçüncü kişi şirket tarafından, takip borçlusu şirketin tahakkuka esas vergi borçlarının, vadesi geçen vergi borçlarının yapılandırılmasının, geçmiş yıl zararlarının, büyük alışlar ve büyük satışlar bildirim mutabakatlarının, dönem net zararının, genel yönetim giderlerinin, kambiyo zararlarının, çalışmayan kısım giderlerinin, borçlu şirketin ..TL tutarındaki alışlarının, ... TL tutarındaki satışlarının ve nakit akımlarının kuruşuna kadar, kayıt ve takip edildiğinin belirlendiği, diğer bilirkişi raporunda ise, borçlu tarafından, davacı üçüncü kişinin ...mail adresi ile aynı uzantıyı kullandığı, borçlu A.Ş. "Vergi ve Cezalarında İhbarname Numaralı ve Tutarları" formu üzerine borçlu şirkette ortaklığı olmamasına rağmen üçüncü kişi şirket üyesi tarafından imzalandığı, tüm hususlar bir arada değerlendirildiğinde, borçlu ile üçüncü kişi arasında mal kaçırmak amacıyla muvazaalı işlemler yapıldığı, davacı kişinin karinenin aksini ve danışıklı işlemler yapıldığı iddiasının aksini ispatlayamadığı-
İstihkak davalarında ise mülkiyet karinesi ve ispat yükü sadece tarafların dosyada davalı veya davacı olup olmamasına göre değil, haczin yapıldığı yerin takip dosyasındaki adreslerle bağlantısı, haciz sırasında haciz mahallinde bulunan kişiler ve adresin borçluyla irtibatını kuracak bir takım bilgi ve belgelere rastlanması, takibin tarafı ve 3. kişinin ticaret sicilde ve vergi dairesinde kayıtlı adresleri ile ortaklık yapıları (hisse devirleri-tarihleri) gibi bir çok veri birlikte değerlendirilerek ortaya konulması gerekeceği- Bu sebeple şikayet prosedüründe dar yetki ile inceleme yapacak icra mahkemesinde genel hükümlere göre yargılama yapılan istihkak davasında daha geniş delillerle tartışılacak mülkiyet karinesi ve bunun aksinin ispatı yönünde bağlayıcı nitelikte karar verilemeyeceği- Bu durum istikhak davası sonucunda çözümlenebilecek bir husus olup bu hali ile haciz tarihi itibariyle menkullerin üçüncü kişinin elinde haczedildiğinin kabulü gerekeceği-
Dava konusu hacizin, borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmadığı gibi haciz mahallinde borçlunun hazır bulunmadığı- Haciz mahallinde borçlu adına evrak bulunmadığı, haczin 3. kişinin ticaret sicil adresinde yapıldığı- Bu hali ile haciz tarihi itibariyle menkullerin üçüncü kişinin elinde haczedildiğinin kabulü gerekeceği- O halde şikayetin reddi ile terditli ileri sürülen istihkak iddiasının reddi davasının esasının incelenerek karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu haczin, 3. kişi şirketin ticaret sicil adresinde yapıldığı, ticaret sicil kayıtlarına göre borçlu şirketin haciz adresinde faaliyette bulunmadığı, borçluya ödeme emrinin farklı bir adreste tebliğ edildiği, haciz mahallinde 3. kişi şirket çalışanın hazır bulunduğu, borçlu adına mahalde evrak bulunduğuna dair bir tespit yapılmadığı- Buna göre, Mahkemenin kabulünün aksine mahcuzların üçüncü kişinin elinde haczedildiğinin kabulü ile mülkiyet karinesi davalı 3. kişi lehine olup, mülkiyet karinesinin aksinin davacı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği-
16.12.2022 tarihinde alacaklını talebi ile yapılan haczin, takibe konu dayanak bonoda keşide yeri olarak yazılan adresde yapıldığı, bu adresin aynı zamanda borçlu A. A'nın ticaret sicili adresi olduğunun görüldüğü- Bu durumda, mahcuzların borçlunun elinde bulunduğunun ve mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı lehine olduğu, icra müdürlüğünce haczin İİK'nın 96-97. maddelerine göre yapılmasında isabetsizlik bulunmadığı-
Dava konusu forklift, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 22/c-2. maddesi gereğince tescile tabi araçlardan olup, devir ve temlikinin aynı Kanun'un 20/d maddesi gereğince noterde düzenlenen sözleşme ile yapılması gerekeceği- Bununla birlikte üretici ya da ithalat yapan firmadan alınan ilk el faturası da mülkiyet hakkının kanıtlanması açısından sahiplik belgesi olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Davacı 3. kişi şirket ile borçlu arasındaki temlik ile ilgili varsa tüm ödeme, havale veya faturaların (22.07.2010 tarihi itibariyle) ticari defterlere işlenip işlenmediğinin netleştirilmesi için mali müşavir, bankacı ve ticaret hukukunda uzman bir bilirkişi heyeti tarafından hazırlanacak bilirkişi raporu alınması, öte yandan davacı üçüncü kişinin alacaklılara yönelttiği sıra cetveline itiraz dava dosyalarının getirtilerek anılan dosyalardaki kararların da değerlendirilmesi, ondan sonra dosya da bulunan diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yetinilerek karar verilmesinin doğru olmadığı-
İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği-
