89/1 haciz ihbarnamesi üzerine üçüncü kişi bankanın hesap üzerinde rehin hakkını ileri sürmesinin, haciz ihbarnamesine itiraz mahiyetinde olduğu ve bu itirazın İİK.'nun 89. maddede düzenlendiği şekilde çözümlenmesi gerektiği, uyuşmazlığın istihkak davası olarak görülmesinin isabetsiz olduğu-
3. kişinin açtığı boşanma davasında davalı- karşı davacı sıfatı bulunan borçlu haciz yapılan evin çocukların okuluna yakın olması nedeni ile satın alındığını, çocuklara tahsis edildiğini, ailecek taşınılmadığını, farklı bir adreste ikamet ettiğini açıklayarak yetki itirazında bulunmuş olup yetkisizlik kararı verildiği, kararın onandığı, buna göre, borçlunun 3. kişi ile birlikte haciz adresinde yaşamadığı, bu durumda, mülkiyet karinesi davacı 3. kişi lehine olup, davanın İİK mad. 97 gereğince 3. kişi tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı, mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği-
İcra dosyası içeriğinden talebe konu haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği ve takibe dayanak senet üzerinde yazılı adreste yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece takibin devamına karar vermekle yetinilmesi gerektiği halde, mahcuz hakkında açılmış istihkak davası varmış gibi esastan değerlendirme yapılarak 3. kişinin istihkak iddiasının yerinde görüldüğüne ilişkin gerekçe ve hüküm ile takibin talikine karar verilmesinin yasaya uygun olmadığı- İcra ve İflas Kanunu'nun 97/6. fıkrası uyarınca, takibin taliki veya devamına karar verildiği hallerde, icra mahkemesinde istihkak davası açabilmesi için, 3. kişiye süre verilmesi gerekirken, alacaklıya süre verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Temyize konu davanın, mülkiyetin tespiti davası olup, görevsizlik kararı veren ........ Asliye Hukuk Mahkemesi'nin gerekçesinde belirtildiğinin aksine, İİK 96. maddesi uyarınca açılan bir istihkak davası olmadığı, anılan nitelendirmeye göre temyize konu davada görevli mahkeme İcra Hukuk Mahkemesi olmayıp, davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, karara bağlanması gerekeceği, bu sebeple, karşı görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, İcra Hukuk Mahkemesince davaya bakılıp işin esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı-
İcra Müdürlüğünce, bankaya gönderilen haciz müzekkeresi üzerine bankaca hesap üzerinde rehin hakkının ileri sürülmesi, istihkak iddiası mahiyetinde olup, 3. kişinin istihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü tarafından İİK’nun 97/1. maddesindeki prosedür işletilerek dosyanın takibin devamı veya taliki konusunda bir karar verilmek üzere İcra Mahkemesine gönderilmesi gerekeceği, prosedür işletilmeden 3. kişi tarafından doğrudan dava açılmasını engelleyen bir yasa hükmünün de bulunmadığı, somut olayda prosedür işletilmeden davacı banka tarafından açılan istihkak davasının süresinde olduğunun kabulü gerekeceği-
İstihkak iddiasını daha önce ileri sürme olanağı bulamayan 3. kişinin, haczi öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde, hacizli mal hakkında, görevli ve yetkili Mahkemede istihkak davası açabileceği-
Mahkemece takibin talikine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, 3. kişi tarafından, İİK'nin 97. maddesi kapsamında usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı halde; hüküm fıkrasında 3. kişinin istihkak iddiasının kabulüne ve mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu- Mahkemece, takibin talikine karar verilmesine rağmen, anılan emredici düzenlemeye aykırı olarak, haksız çıktığı takdirde alacaklının muhtemel zararına karşı 3. kişiden teminat alınmasına karar verilmemesinin doğru görülmediği-
İcra müdürlüğünce, bankaya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi üzerine bankaca hesap üzerinde rehin hakkının ileri sürülmesi, haciz ihbarnamesine itiraz mahiyetinde olup, bu itirazın İİK. 89. maddede düzenlendiği şekilde çözümlenmesi gerekirken, istihkak davası olarak görülüp yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin ve istinaf talebinin esastan reddedilmesinin doğru olmadığı-
Davacı tarafından sunulan, isteyen her kişi adına düzenlenmesi olanaklı ve ayırt edici niteliği bulunmayan faturaların, yasal karinenin aksini ispata yeterli bulunmadığı gibi istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmeyecekleri- Davacı 3. kişi vekili, borcun, şirketin yüzde 40 oranında ortağı konumunda bulunan kişinin şahsi borcundan doğduğunu, şirket ortaklarının şahsi borçlarından dolayı şirket mallarının haczedilemeyeceğini iddia etmişse de, borç miktarı da nazara alındığında, borcun şirket ortağının şahsi borcu olduğuna dair iddiasını da ispatlayamadığı, o halde, mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın reddi gerekeceği-
Dava konusu olayda mahcuzlar borçlunun elinde haczedildiğinden ÎİK 96-97. maddeleri uyarınca mahkemece ispat yükü üzerinde olan davacı 3. kişinin dayandığı delillerin toplanması, bu nedenle delil olarak dayandığı defterler üzerinde talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken, HMK 218/1. maddesinin gereği yerine getirilmeksizin eksik incelemeyle hüküm kurulmasının bozmayı gerektirdiği-