İİK. mad. 277 vd. uyarınca doğrudan açılan tasarrufun iptali davaları genel mahkemelerde görüleceği, ancak, üçüncü kişi hacze dayalı istihkak davası açmışsa, davalı takip alacaklısının, geçici veya kesin aciz belgesi sunmak zorunda olmaksızın, bu davaya karşılık tasarrufun iptali davası açabileceği ve bu durumda, karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının istihkak davasına bakan icra mahkemesinde inceleneceği- Karşı davanın, HMK. mad. 133. gereğince cevap dilekçesiyle veya esasa cevap süresi içinde ayrı bir dilekçe verilmek sureti ile açılacağı- Tasarrufun iptali davası cevap dilekçesi ile birlikte karşı dava olarak açılmamış, istihkak davası ile birleşme talebi olan bağımsız bir dava olarak açılmışsa, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olacağı- Mahkemece gerekçe bölümünde, "eldeki davaya bakan icra hukuk mahkemesinin tasarrufun iptali konusunda karar vermeye yetkili ve görevli olmadığından davanın genel mahkemelerde görülmesi" gerektiği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında "dosyanın görevli .. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine" karar verilmesinin çelişkili olduğu-
Mahkemece verilen kısa kararda; “İİK'nin 97.maddesi gereğince dava değerinin %20'si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalı ...........ne ödenmesine,” denildiği halde, gerekçeli kararda tazminata ilişkin hüküm kurulmamış olması nedeniyle kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulduğu-
Kendisine istihkak talebinde bulunma imkanı verilmemiş olan üçüncü kişinin önce icra dairesine istihkak iddiasında bulunmak zorunda olmaksızın, haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde doğrudan doğruya icra mahkemesinde istihkak davası açabileceği-
Davacı üçüncü kişinin davaya konu forkliftin ikinci el olarak satın alındığını ve dava dışı şirkete kiraya verildiğini ileri sürdüğü, dosya kapsamında yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davaya konu mahcuzun satın alındığına dair fatura ve kayıtların üçüncü kişinin usulüne uygun tutulan ticari defterlerine işlendiğinin, yine forklifte ilişkin kira sözleşmesi ve kira ücret faturalarının aynı şekilde davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun rapor edildiği, buna göre davaya konu forkliftin kira sözleşmesi ile dava dışı şirkete kiralandığı değerlendirilerek mülkiyet karinesinin üçüncü kişi lehine olduğunun kabulü gerekeceği, mahcuzun borçlunun oğlunun yetkilisi olduğu şirkete kiraya verilmesinin, tek başına muvazaanın varlığının kabulü için yeterli olmadığı, bu durumda borçlu ile davacı üçüncü kişi arasında bir bağlantı olmadığı anlaşıldığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında dava konusu yapılan mahcuz mallara ilişkin istihkak davasının devamı sırasında, mahcuzların ihale ile satılarak paraya çevrilmesi halinde istihkak davasının İİK'nin 97/10.maddesi uyarınca satış bedeline dönüşeceği-
Dava dilekçesi içeriğinden davacılar vekilinin talebinin haciz konulan tapusuz taşınmaz ve üzerindeki eve karşı üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddi talebi olduğunun anlaşıldığı, mahkemece bu nitelendirme doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da, belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise, bu halde anılan hacizle ilgili şikayetin, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince inceleneceği- Bir başka deyişle, böyle hallerde İİK'nun 79. madde hükmünün uygulanamayacağı- Yine, resmi sicile kayıtlı mallara ilişkin haciz işlemi, talimat yoluyla değil de, doğrudan ilgili kuruma müzekkere yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesinin şikayetleri incelemede yetkili olacağı-
Alacaklı vekilinin takipten vazgeçtiği ve vazgeçme nedeni ile icra dosyanın kapatılmasına karar verildiği, tahsil harcının yatırıldığı görüldüğünden, istihkak davasının konusuz kaldığının kabulü gerekeceği- Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri takdir edilmesi gerektiği-
Mahkemece, asıl dava olan istihkak davasının reddine karar verilmesi halinde haczedilen mal üzerindeki haczin kesinleşeceği,alacaklının icra takip işlemlerine devam ederek malın satışını isteyebileceği, bu durumda karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasında, başlangıçta mevcut olan hukuki yararın ortadan kalkacağı, asıl dava olan istihkak davasının kabulüne karar verilmesi halinde ise, davalı borçlu ve davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi vasıtası ile inceleme yapılarak, borçlunun malvarlığının borçlarını karşılamaya yeterli olup olmadığı, üçüncü kişi ile borçlu şirketin aralarındaki ticari ilişkinin ne zaman başladığı, tasarruf tarihi itibariyle borçlu şirketin üçüncü kişi şirketten alacaklı olup olmadığı, borçlu şirket ile üçüncü kişi şirket arasında yapılan tasarrufun ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını teşkil edip etmediği noktasında incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığı, defterlerin usule uygun tutulup tutulmadığı, sahibi lehine delil vasfı taşıyıp taşımadığı hususlarını da içerir bilirkişi raporu düzenlettirilmesi, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin, dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu hacizlerin, borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten farklı olarak üçüncü kişinin depo adresinde ve üçüncü kişi şirket çalışanı huzurunda yapıldığı, bilgisayarlarda yapılan aramalarda takip borçlusu olmayan şirket tarafından üçüncü kişi şirkete kesilen faturaların bulunduğunun, borçlu şirkete ilişkin olduğu iddia edilen maillerin ise üçüncü kişi şirket çalışanlarının birbirlerine gönderdiği mailler ve mahcuzların üzerindeki etiketler içeriğine göre, mahcuzların borçlu elinde bulunduğunun kabulü için yeterli olmayıp, mahcuzların haciz sırasında üzerinde mülkiyet iddia eden üçüncü kişi elinde olduğunun kabulü gerekeceği-