Aynı mahkemelerde (icra mahkemelerinde) açılmış bulunan ve aralarında bağlantı bulunan istihkak davalarının birleştirilmesi talebinin, «ilk itiraz» şeklinde, ikinci davanın açıldığı mahkemede ileri sürülmesi gerekeceği–
İstihkak davasına karşı, davalı-alacaklının icra mahkemesinde en geç ilk oturumda "karşılık dava" olarak iptal davası açabileceği-
Kambiyo senedine dayanan takiplerde borca «ve imzaya) itiraz halinde takip devam edip sadece satış istenemeyeceğinden, takip sırasında haczedilmiş mallarla ilgili olarak açılmış olan istihkak davasına da devam edilmesi gerekeceği–
Açtığı istihkak davasında tazminat istemediği için lehine tazminata hükmedilmemiş olan davacı-üçüncü kişinin, daha sonra genel mahkemede, -İİK. 259’a göre- haksız uygulanan ihtiyati haciz nedeniyle uğradığı zararın karşılanması için ayrı bir dava açabileceği–
İstihkak davasının süresinden sonra açıldığının saptanması halinde sadece «süre yönünden» davanın reddine karar verilmesi gerekeceği yoksa «esas yönünden davanın reddine» karar verilemeyeceği–
HUMK’nun 409. (şimdi; HMK.'nun 150.) maddesi uyarınca «davanın işlemden kaldırılmasına» karar verilen durumlarda, kendisini vekille temsil ettirmiş olan davalı yararına vekalet ücreti (ve yargılama gideri) hükmedilmesi gerekeceği–
On günlük temyiz süresinin, kararın «tefhim» -ve eğer karar tefhim edilmemişse- «tebliğ» tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı–