Hak düşürücü dava açma süresinin başlaması için İİK'nin 97/1. maddesine göre İcra Müdürlüğünce prosedürün uygulanması, icra mahkemesince verilen takibin ertelenmesi ya da devamına ilişkin kararın üçüncü kişiye tebliği gerekmekte olup, anılan kararın tebliğ edilmemesi halinde istihkak davasının yasal süresi içerisinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Üçüncü kişinin çalışanının üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili kişilerden olmadığı- Haciz üçüncü kişi şirket yetkilisi huzurunda yapılmadığı gibi, davacının haczi daha önce öğrendiğine ilişkin herhangi bir belgenin de dosyaya yansımadığı, sayılan sebeplerle üçüncü kişinin haczi öğrenme tarihinde süresinde istihkak iddia ettiği kabul edilerek tarafların istinaf taleplerinin esastan incelenmesi gerektiği-
Haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan kişi her ne kadar üçüncü kişi şirketin yetkilisi olduğunu belirterek istihkak iddiasında bulunmuş ise de, dosya arasında bulunan vekaletnameden, istihkak iddiasında bulunanın T.C. sınırları dahilindeki gayrımenkulleri satma, araç satış ve alım işlemleri ile hesap açma ve para çekme, vergi ve muhasebe işlemleri yapma, elektrik, doğalgaz, telefon ve su bağlatma, abonelik iptalleri, ADSL abonelik ve devri işlemleri gibi konularda yetkili olduğunun anlaşıldığı, üçüncü kişi şirketi idari olarak temsil etme yetkisinin bulunmadığı, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen yedi günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunulmadığı gözetilerek, davacı alacaklının istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı-
Davanın, üçüncü kişinin açtığı istihkak istemine ilişkin olduğu- Dosya kapsamında davacı üçüncü kişinin, borçlunun yokluğunda yediemin deposunda yapılan 09.11.2010 tarihli haczi, bildirdiği tarihten önce öğrendiği hususunda dosyada bir kanıt bulunmadığı gibi, davacı üçüncü kişinin beyanının aksinin de alacaklı tarafça ispatlanamadığı- İkinci hacze ilişkin başlatılmış bir prosedür olmayıp, doğrudan dava açıldığı; bu durumda davacı üçüncü kişinin ikinci haczi Yargıtay kararının tebliğ edildiği 17.02.2012 tarihinde öğrendiğinin ve davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Üçüncü kişinin istihkak iddiasına ilişkin davada, her iki taraf da tanık deliline dayandığından, tanık isim ve adreslerini bildirmeleri için süre ve imkan verilmesi, bildirilmesi halinde tanıkların dinlenmesi ve ondan sonra diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı üçüncü kişinin Amerika Birleşik Devletleti tabiiyetinde bir şirket olduğu, 5718 sayılı kanun uyarınca dava açanın karşılıklılık esasına göre, teminattan muaf tutulabileceği düzenlendiğinden öngörülen teminat hususu mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiği, mahkemece bu hususun incelenmeden doğrudan karar verilmesinin doğru olmadığı-
Üçüncü kişinin haczin İİK. 99 gereğince yapılması gerektiğine yönelik şikayetinin kamu düzeniyle ilgili ve süresiz şikayet niteliğinde olduğu-
Taşınır malın satışının altı ay içerisinde istenmemesi halinde taşınır üzerindeki haczin kendiliğinden düşeceği- Süresi içinde istihkak davası açılmış olduğundan,İİK mad.97/8 gereğince satış isteme süresinin işlemeyeceği-
Haciz adresinin, ödeme emri tebliğ adresi olmadığı, haczin üçüncü kişi huzurunda yapıldığı, haciz sırasında borçlu hazır olmadığı gibi borçluya ait evrak da bulunmadığı nazara alındığında, İİK'nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin üçüncü kişi yararına olduğu kabul edilerek; ispat yükü altında olan alacaklı karinenin aksini kanıtlamaya elverişli delil sunamadığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Haciz mahallinde borçlu adına düzenlenmiş sevk irsaliyeleri ve para makbuzu bulunmuş ise de sevk irsaliyelerinin üzeri çizilerek davacı üçüncü kişinin isminin yazıldığı, belgelerde yer alan borçlunun adresi haciz adresi olmadığı gibi söz konusu belgelerin güncel olmadığı, bu hali ile, borçlu adına bulunan belgelerin karinenin borçlu lehine işletilmesi için yeterli görülmediği- Vergi Dairesi kayıtlarına göre, haciz adresinde üçüncü kişi borcun doğumundan önce faaliyete başladığı, davalı alacaklı tarafından üçüncü kişi yararına olan karinenin aksi güçlü kesin ve inandırıcı delillerle ispat edilemediğinden; üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkin davanın kabulü gerektiği-