Boşanma ilamının eki olan protokolde yer alan ve yapılmış olup olmadıkları, miktarları yargılamayı gerektiren, likit bir alacak olarak ilam ve protokolde belirlenmemiş olan giderlerin icra takibine konu edilemeyeceğinden bu alacaklar yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği- Protokolde belirlenen aylık limitin alında olan giderler ve faizleri yönünden ise icra takibinin devamına karar verilmesi gerektiği-
Vekalet ücretinin usul hükümleri dairesinde yargılama giderleri arasında yer aldığı- Borçlunun takibin iptali istemi ile İcra Mahkemesi’ne yaptığı başvurunun kısmen kabulü halinde, ret edilen kısım dikkate alınarak alacaklı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiği-
Hüküm kısmında hangi alacak kaleminden ne kadar indirim yapıldığı açıklanmadığı gibi bilirkişi raporlarında yer almayan miktarda iptal kararı verilmek sureti ile çelişki oluşturulmuş ve infazda tereddüte sebebiyet verecek şekilde hüküm kurulmuş olduğundan, hükmün bozulması gerektiği-
İcra emrinde "hemen ödendiği takdirde borcunuz" başlığı ile farklı şekilde yapılan hesaplamanın İcra İflas Kanunu'nda yerinin olmadığı ancak bu durumun icra emrinin iptalini gerektirmeyeceği-
Takip dayanağı ilamın takip tarihinde tahsil hükmü ihtiva eder şekilde düzeltilerek onandığı göz önünde bulundurularak ilamın tespit hükmü niteliğinde olduğu gerekçesi ile takibin iptali talebinin reddi gerektiği-
Mahkeme kararında ayına ilişkin bir hüküm de kurulmadığından icraya konulabilmesi için kesinleşmesine gerek olmadığı- Takip dayanağı ilamda, faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği, ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde, ilamda yer alan eklentiler de ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin, kararın kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği-
İlamların infaz edilecek kısmı "hüküm bölümü" olduğundan, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu, bu nedenle sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği-
Gerekçede bilirkişi raporuna dayanıldığı halde, şikayetin reddi yönünde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
6552 s. K. mad. 38 ile değişik 5502 s. K. mad. 36/2 uyarınca, ilamın adli yargı mahkemelerince verilip verilmediğine bakılmaksızın, Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine başlatılacak ilamlı takiplerde, öncelikle Kuruma müracaat zorunluluğu bulunduğu-
