Tebligat yapılan adresle ilgisinin bulunmadığını, yanlış adrese tebligat yapıldığını ileri süren borçlunun şikayetinin duruşma açılarak görülmesi gerektiği-
Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiasının, ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
İşçi alacaklarına ilişkin takiplerde mahkemece "tarafların bildirdikleri bankalardan her bir hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde, mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması" gerekeceği-
HMK. mad. 367/1 gereğince temyizin kararın icrasını durdurmayacağı- Kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat alacağına ilişkin ilamın tarafların şahsı ya da ailevi yapılarına ilişkin hukuki durumlarında ve bunlara ilişkin sicil ve kayıtlarında bir değişiklik yaratmamakta sonuçları itibariyle ancak tarafların malvarlığını etkilemekte olduğundan takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekmediği-
Alacaklının icra müdürlüğünce harcın hesaplanabilmesi için harca esas değer olarak TL. karşılığın gösterilmesinin, alacağın TL olarak talep edildiği sonucunu doğurmayacağı-
Açık bir onama hükmü bulunmasa da, taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazları Yargıtay'ca reddedilmiş ve böylece kararın o bölümü bozma kapsamı dışında bırakılmış ise, reddedilen temyiz itirazlarının bulunduğu karar bölümünün onanmış sayılacağı- Bozma nedeni dışındaki diğer bentler için ilam davalısının temyiz itirazları reddedildiğinden, bu alacaklar yönünden icra takibinin devamında bir usulsüzlük bulunmadığı-
Borçlu-işverenin, verginin ödenmesi bakımından vergi dairesine karşı sorumlu olduğu- Takip dayanağı ilamda alacak kalemlerine brüt olarak hükmedildiği anlaşılmakta olup "vergi sorumlusu" sıfatı ile borçlu işverenin ilamda yazılı işçi alacağından vergi dairesine yatırmak zorunda olduğu yasal kesintileri (gelir vergisine) mahsup ederek, kalanını icra dairesine yatırmakla borcundan kurtulabileceği ve borçlu işverenin bu hususu isteyebileceği-
Sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği, icra mahkemesinin, ilamın hüküm fıkrasının aynen uygulanmasını denetlemekle görevli olup, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile değiştiremeyeceği, ilavelerde bulunamayacağı- Takibe dayanak yapılan idare mahkemesi ilamı dava konusu işlemin iptaline ilişkin olup, hüküm fıkrası likit bir alacak (belirlenmiş bir miktar) yönünden eda hükmü içermediğinden bu hali ile ilamın, gerekçe esas alınarak eklentisi olan yargılama gideri dışında asıl alacak kalemleri için ilamlı icra takibine konu edilemeyeceği-
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmakta olduğu- Görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği- Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekeceği-
Görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği- Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekeceği-