İcra emrinin alt kısmında "masraflarla birlikte ödenecek tutar" başlığı ile yeni bir hesaplama ve farklı takip toplamı içeren yazının İcra İflas Kanunu'nda yerinin yoksa da bu ibarenin icra emrinin (ya da takip talebinin) iptalini gerektirmeyeceği-
Takibe dayanak yapılan "kira bedelinin tespiti" ilamının kesinleşmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti kalemlerinin istenebileceği, istem ilama aykırılığı içerdiğinden ve ilama aykırılık şikayeti kamu düzenine ilişkin olduğundan İİK.nun 16/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, şikayetin esası incelenerek karar verilmesi yerine şikayetin süreden reddinin isabetsiz olduğu-
Faize ilişkin ilama aykırılık şikayetinde mahkemece, tarafların bildirdiği bankalardan hakkın doğumu tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı sorularak, gelen yazı cevaplarından birer yıllık devre başlangıcındaki en yüksek faiz oranı esas alınarak ek rapor tanzimi için dosyanın yeniden bilirkişiye tevdii sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
İlamın tarafı olmayan belediyenin borçtan sorumlu olup olmadığının tespiti için 6360 sayılı Yasa kapsamında belediyenin sorumluluğuna neden olacak bir komisyon kararı bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılması gerektiği-
Takip dayanağı elatmanın önlenmesi ve tahliye istemine ilişkin ilamın yargılamasında davalı taraf kendi lehine "mülkiyet iddiası"nda bulunmadığından, taşınmazın aynının ihtilaflı olmadığı ve mahkemece sicilde değişiklik oluşturacak bir karar verilmediği görüldüğünden ilamın icrası için kesinleşme şartının bulunmadığının kabulü gerektiği- Fer'i nitelikteki harç, vekalet ücreti ve diğer giderlerin kesinleşmeden icra olunamayacağı şeklindeki icra mahkemesi kararının isabetsiz olduğu-
İcra takibinden sonra borçlu tarafından yapılan kısmi ödemenin ödeme tarihi itibarıyla TBK. mad. 100 gereğince, öncelikle masraf ve faize mahsup edilmek suretiyle bakiye asıl alacağın belirlenmesi, belirlenen bu bakiye asıl alacak matrah alınarak bozma sonrası tanzim edilen ikinci icra emri tarihi itibariyle talep edilebilecek alacak miktarının belirlenmesi gerektiği-
Takibe konu ilamda davanın kabulüne karar verilmişse de "alacağın, davacı gerçek kişiye değil de bir şirkete ödenmesine" karar verildiğinden, ilamın infazını sağlamak için davacı gerçek kişi icra takibi başlatabilirse de, ödemenin bahsi geçen şirket adına açılacak bir hesaba yapılmasının mümkün olabileceği ve bu durumda mahkemece lehine hüküm kurulan için açılacak bir hesap numarasına ödeme yapılmasına karar verilmesi gerektiği-
İcra takibine konu ilamın “Hüküm fıkrasının yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin ve harca ilişkin paragraflarında “davalılardan” sözcüğünden sonra gelmek üzere “müştereken ve müteselsilen “ sözcüklerinin yazılmasına” şeklinde düzeltilerek onandığı anlaşıldığından, vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
"Hesaplamanın TBK 100. maddesine göre yapılması gerektiği" şeklindeki bozma üzerine alınan bilirkişi raporundaki çelişkinin giderilmesi gerektiği-
