Alacaklının lehine hükmedilen inkar tazminatına ilam tarihinden itibaren temerrüt faizi isteyebileceği–
İİK. 277 vd. göre açılan iptal davası sonucunda verilen «tasarrufun iptaline» ilişkin ilâmın, kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
İlamda yazılı «inkar tazminatı» ile «vekalet ücreti» alacağına ‘takip tarihi’nden değil ‘ilam tarihi’nden itibaren faiz istenebileceği–
‘Hükmedilen tedbir nafakasının «yoksulluk nafakası»na dönüştüğüne ve bu şekilde devam edeceğine’ dair ilamda bir hüküm bulunmaması halinde, boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam edeceği–
Vekalet ücretinin, ilâmda birden fazla davalı yararına hükmedilmiş olması halinde, davalılardan her birinin vekalet ücretinin tümünü değil sadece kendi payına düşen kısmı takip konusu yapılabileceği–
İlâmda kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tazminata hükmedilmiş olmasına rağmen takip talebinde alacaklının dava tarihinden itibaren faiz istemiş olması halinde kaza tarihi ile dava tarihi arasında işleyen faiz aşacağı için borçluya muhtıra değil yeniden icra emri gönderilmesi gerekeceği–
Alacaklı kiralayan tarafından, kesinleşmiş «kira tesbit ilâmı»na dayanılarak yapılan takipte sadece «yargılama giderleri» ve «vekalet ücreti» için «örneK: 53 icra emri» gönderilebileceği, «kira farkı» ve «faizi» için «icra emri» gönderilemeyeceği (bunlar için «örneK: 49 ödeme emri» ya da «örnek 51 ihtarlı ödeme emri» gönderilebileceği)–
«Açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ancak harici satış bedeli ile takdir olunan tazminatın tahsiline» ilişkin ilâmın kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
İlâmda, lehine tahsil hükmü bulunmayan kişinin, ilâmı icraya koyamayacağı–